Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın <3
×××
Tony, gecenin o saatinde açık oyuncakçı bulamayınca bir tane açtırmış ve birkaç tane oyuncak seçip almıştı. Oyuncakçıda şeker türü şeyler de satılıyordu, küçük kızın seveceğini düşündüğü için bir paket de jelibon aldı. Gerçi Steve'in bunu kızına yedireceğini sanmıyordu.
Sevdiği- yani, eski sevdiği adamın kızına oyuncak ve şeker alıyor olması bu kadar dramatik miydi? Çünkü Natasha mesajlaşmadan sonra aramış ve ondan bunu istediği için özür dilemişti.
Tony bunu tabiki sorun etmiyordu. Sadece ağlasa mı gülse mı bilemiyordu.
Oyuncakçıdan çıktıktan sonra Natasha ona gideceği adresi attığında adres otomatik olarak arabanın konum sistemine iletildi ve Tony karşısındaki hologram ekrana bakarak ilerlemeye başladı. Yol boyunca zihnindeki düşünceleri susturmayı başarmıştı.
Adresin önünde durduğunda geldiği yeri daha yeni fark etmişti. New York şehir hastanesi.
Birine birşey oldu, diye alarma geçmeye başladı Tony'nin zihni. Büyük ihtimalle Steve'e. Natasha da benden onun kızının dikkatini başka birşeye çekmek için oyuncak istedi. Böylece babasına olanlardan birşey anlamayacaktı. Tanrım, Steve'e birşey oldu.
Tony, arabadan indi. Koşar bir edayla hastaneden içeri girerken girişte Natasha'yı görmesiyle ona ilerledi. Kalbi küt küt atıyordu. Natasha biraz daha dikkat kesilse duyabilirdi.
"He-"
"Ne oldu? Neden buradasınız?" Hızlıca konuştuğunda Nat şaşırmış gibi kaşlarını kaldırdı. Elleriyle esmer adama sakin olmasını işaret etti.
"Öncelikle sakin ol. Adresten hastaneye geleceğini anlamışsındır sanıyordum." Natasha'ya inanamayan bakışlarla baktı Tony. Dahiydi evet, GPS değil.
"Nasıl anlayabilirim?"
"Daha önce hiç hastaneye gelmedin mi?"
Histerik bir şekilde güldü adam. "Ben milyarderim Tasha, tabiki gelmedim. Hastane bana geldi."
Natasha göz devirdiğinde sırıttı Tony. Natasha ruhsal ve fiziksel olarak iyi gözüküyordu, kötü birşey olmuş olamazdı. Küçük kız gelir gelmez bir yerini incitmiş olmalıydı. Kadına kendisini burada beklemesini söyledi ve arabaya döndü. Çocuk için aldığı şeyleri arka koltuktan çıkardı. Jarvis'e arabayı park etmesini söyleyerek Natasha'nın yanına geri ilerledi.
"Abarttığımı söylemeyecek misin?" dedi iki elindeki poşetleri ona gösterirken. Genç kadın omuz silkip kafasını salladı.
"Hayır, iyi oldu aslında. Çocuğun morale ihtiyacı var."
Tony hafifçe kaşlarımı çattı ama birşey demedi. Iki arkadaş birbirini asansöre doğru takip etti. Esmer adam erafa göz gezdirdi.
"Sence de fazla rüküş değil mi?" diye sordu kızıl kadına bakarak. Kollarını göğsünde birleştirmiş kadın ona 'ciddi olamazsın' bakışları atmaya başladı ama Tony aldırmadı. Hastane ona çok, çok... Sıradan gelmişti.
"Moda yarışmasında değiliz Tony, kimse hastaneden şık olmasını beklemiyor."
"Demek istediğim burası çok sıradan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙒𝙝𝙖𝙩 𝘼 𝙏𝙞𝙢𝙚»𝙎𝙩𝙤𝙣𝙮
Fanfiction[Steve×Tony] I feel a little nauseous and my hands are shaking I guess that means you're close by My throat is getting dry and my heart is racing I haven't been by your side In a minute, but I think about it sometimes Even though I know it's not so...