41. BÖLÜM [FİNAL] "Derman" (1. Kısım)

9.8K 855 24
                                    

İtiraf etmeliyim ki zaman zaman umutsuzluğa düşmüştüm. Bunu kendime bile söylemiyordum, sesli ifade de etmiyordum ama her şeyden vazgeçmeyi istediğim pek çok an oldu. Her insanın olur, bu çok olağan. Hepimiz ara sıra en dibe battığımızı düşünürüz, sona gelmiş gibi hissederiz ama öyle değildir, sadece dayanmak ve her şeyin yeniden iyileşeceği, güneşin doğacağı gün için sabretmek gerekir.

Sanırım inadımın, çabamın sonucuydu Onur'la tanışmam, yolumdan vazgeçmemiştim ama zaman zaman o yolun sonunda ne olduğunu merak ediyordum. Ve işte Onur'a çıkmıştı yol. Beni her şeyimle kabul eden derin adamıma. Onu sevmek hayatımı baştan aşağı yenilenmişti, çektiğim bütün sıkıntılara minnettardım şimdi.

Fransa'dan parmağımla yüzükle döndüğümde bunu paylaştığım herkes çok sevindi, Onur şaşırtıcı şekilde benimle yıldızı barışmış olan, beni sıcacık kabul eden annesiyle beni yemeğe davet etti, herkes oradaydı, tüm Derman kardeşler. Oğuz ve Ozan orada zorunluluktan bulundukları belli edercesine somurtuyorlardı. Bense birbirine bu kadar zıt iki adamın ortak bir noktada birleşmiş olmasına gülmüştüm sadece. Her şeye rağmen yemek çok keyifliydi ve Onur'un babası daha akşam bitmeden bana "gelinim" şeklinde hitap etmeye başlamıştı. Bunun rahatsız edici olacağını düşünmüştüm ama adamın ifadesi çok tatlıydı. Ve sonuna oğullarından birinin evlilik yolunda olmasından duyduğu heyecanı belli etmişti, sonuçta diğer ikisinin başına kaldıklarına inanıyordu.

Bütün bu mutluluğun içinde beni üzen, kendime sakladığım gerçekse bu haberi ailemle paylaşamıyor olmamdı. Normalde kızlar önce annelerine koşarlardı böyle bir durumda ama ben yapamıyordum. Çünkü annemin benimle aynı mutluluğu paylaşmayacağını, önce babamın tepkisini bekleyeceğini ve babam da kesinlikle olumsuz karşılayacağı için aynı şekilde yaklaşacağını biliyordum. Bu yüzden ona ulaşmayı denemedim bile, hatta ona bu haberi verebilecek kimseyle de mutluluğumu paylaşmadım. Onların bu güzelliği bozmasından endişe ediyordum bir yandan.

Lokanta resmi olarak açıldıktan sonra nişanlı olduğum gerçeğini bile unutacak kadar yoğun günler yaşadım ve o günlerde Onur'un yanında çalışmayı deli gibi özledim. Hem çalışıp hem onunla olmak ne kadar güzeldi ama artık görüşmek için zar zor zaman buluyorduk, bazı günler kendimi yatağa zor atıyordum. Bu her şeyi düzene oturtana kadar yoğun geçecek zamanın hemen sonuna gelmeyi istiyordum.

Ama bu baskı bir yana, yaptığım işi gerçekten seviyordum. Sesimin güzel olduğunu keşfedip aşık olduktan sonra babamın benim için düşündüğü kariyeri asla yapmayacağımı, hayatımı şarkı söyleyerek geçireceğimi düşünmüştüm. Babamın benim düşüncelerimi umursamayışı, beni planlarını uygulaması gereken bir robot olarak görmesi aslında bu iş alanını sevdiğimi görmemi engellemişti ama Onur aslında ne kadar yetenekli olduğumu göstermişti. Şarkı söylemek güzeldi ama Onur'u tanıdıktan sonra düzenli bir hayat istemiştim. Çok zengin ya da ünlü olmayı gerçekten istemiyordum.

Hayallerimizin bizim için en iyisi olduğunu düşünmeye meyilli olsak da her zaman böyle değildir. Ben hayalimden vazgeçmiş gibi görünsem de aslında beni daha mutlu edecek bir hayal bulmuştum. Babamın örttüğü gözlerim açılmıştı. Hayata daha mantıklı, daha içten ve daha kendim olarak bakabiliyordum, çünkü ne yaparsam yapayım beni destekleyecek, kafam karıştığında bana yardım edecek, beni her halimle kabul eden biri vardı yanımda.

Yaz kapıya dayandığında sonunda gerçekle yüzleştim. Evlenecektim! Onur her buluşmamızda konuyu açmaya çalışıyordu ve onun bu sabırsızlığından o kadar hoşlanıyordum ki anlamıyormuş gibi davranıyor, onu kıvrandırıyordum. Ama fazla dayanamadım. Ve sonunda büyük meselemizi enine boyuna konuştuk.

Boş günümüzü tantanadan uzak ve sakin bir şekilde değerlendirmek istediğimiz için doğa yürüyüşü yapmaya karar verdik. Eşofmanlarımızı üzerimize geçirdik, yemek için güzel bir çanta hazırladık ve yola çıktık. Yorucuydu, son zamanlarda çoğunlukla oturur vaziyette çalıştığım için hareket etmeyi unutmuş bacak kaslarım isyan ediyordu ama kesinlikle rahatlatıcı ve zevkliydi. Hava güzeldi, yanımda Onur vardı ve elimi sımsıkı tutuyordu. Zaman zaman dönüp onun toprak rengi gözlerine bakmak istediğimde onun çoktan bana bakıyor olduğunu fark ediyordum.

ÇİFTE KAVRULMUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin