Sabah alarmın sesiyle uyanıp rutin işlerini halledip odaya döndü.
Dolabı açıp yeşil triko elbisesini alıp giyindi.
Aynanın karşısına geçip makyaj yaptı.saçını salaş örgü yapıp bağladı.
Kendine aynadan tekrar baktı.
Bugün nedense özen göstermek istedi Kendini bugün mutlu hissediyordu.
İçinden 'Acaba Barlas'ın sevgilisi varmıdır varsa güzelmidir' diye düşündü.
'Kendine gel Elvin sanane sevgilisinden güzelliğinden senin gibi çulsuza mı bakacak!'diye kendine kızdı.
Böyle düşünmek bile onu sinirlendiriyordu.
Neden bu kadar düşünüyordu onu neden aklından çıkmıyordu.
Elvin aşık olacak kız değildi.Elvin'e göre sadece meraktı yani emindi merak olduğundan yoksa Elvin kim aşık olmak kimdi.
Kafasını iki yana sallayıp kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçti.çayı ocağa koyup kahvaltılkları masaya dizdi.
Çay kaynadıktan sonra demleyip masaya indirdi.
Tam o sırada kapı çaldı.Kalkıp kapıyı açtı.
Arel elinde poğaça poşetiyle kapıda bekliyordu.
"Sonunda kızım ya açabildin kapıyı"dedi Arel."Açtım ya kapıyı daha ne istiyorsun" diyip ters bakış attı Elvin.
Arel içeri geçip çeketini askıya asıp içeri geçti."Bende tam kahvaltı yapıcaktm sen geldin çayıda yeni demledim geç otur" dedi Arele.
"Zaten kurt gibi açım aslında şirkete gidicektim senin bugün röportaj için Poyrazoğlu holdinge gideceğini hatırlayıp yanına geldim."
hemen oturup masadaki kahvaltılıklardan yemeye başladı.
"Arel arkandan atlı mı kovalıyor bekle bir.
Sana tabak çatal getireyim"diyip Arel'in haline güldü.
"Kızım sanki beni tanımıyorsun açlığa bir dakika bile dayanamam ben" diyip çay koydu kendisine.
Elvin de masaya oturup başladı kahvaltı yapmaya boğaçadan bi ısırık alıp beğendiğine dair sesler çıkardı.
"Çok güzelmiş poğaçalar teşekkür ederim Arel".
Arel kafa sallamakla yetindi tekar önündekileri yemeye koyuldu.
Elvin gülüp kafasını iki yana salladı.O da önündekileri yemeye başladı.
Nedense Elvin'in içinde tuhaf bir his vardı.Barlas'ı görebilecekmiydi.Görünce heycanlanırsa eline yüzüne bulaştırırdı işini sonra müdüründen iyi bir azar yerdi.
Kahvaltı bittiğinde beraber masayı toplayıp kirlileri bulaşık makinasını dizip çalıştırdılar.
Sonra ikiside askıda olan çeketlerini alıp dışarı çıktılar.Elvin bugün sokak hayvanlarına verilecek yemek artıklarını apartmandan alamamıştı.
Aklı dünden beri Barlas'taydı.Kendine kızıp akşam yemek artıklarını vermeyi aklının bir köşesine yazdı.
Elvin Taksiye binecekti Arel ile vedalaşıp bir taksiyi durdurdu.
Adresi dosyanın içinde vardı.taksiciye uzattı adresi.
Şirketin önünde Birkanla buluşacaklardı.Barlas'ın sekreterini aramışlardı ama Barlas olmadığı için bişey diyemeyeceğini ama yarın kendilerinin gelip bizzat izin almaları gerektiğini söylemişti.
Elvin ise bu kararı seve seve kabul etmişti içinden mutluluk nidaları yükseliyordu tabiki Ama bunu kimseye belli etmemişti.
Şirketin önüne geldiğinde ücreti ödeyip taksiden inip şirketin önüne doğru yürüdü.Birkan'ı görünce ister istemez gerildi.Belli etmeden önüne bakıp yürümeye başladı.Nasıl olsa Birkan ile aynı yere gitmeyeceklermiydi konuşmaya gerek bile duymadı Elvin.
Birkan tabiki bunları haketmiyordu önceden olsa selam verip konuşurdu.Ama birkan Elvin'e farklı gözle bakarken bu nasıl olabilirdiki.
Birkan da yanına gelince asansöre bindi ikiside.
Asansörde iki tane kız vardı.Elvin'e ters bakış atıp aralarında konuşuyorlardı.Ama Birkan'ı beğenmişlerdi belliydi hayran hayran bakıyorlardı.
Elvin önüne baktı bir an önce asansörün istedikleri kata gelmesini bekledi.Asansör durduğunda hemen kendini dışarıya attı.
Birkan ise Elvin'in kızların ona bakmasından dolayı kıskandığını düşünüp gülümsedi.Ama bilmiyordu ki Elvin'in aklı Barlas'taydı.Odanın önünde sekreter'in masası vardı.Kız mini bir etek beyaz bir gömlek giymişti.gömleğin yakaları açıktı.Elvin'e küçümseyici bakış atıp"Kimsiniz niçin geldiniz" dedi.
Elvin sabır dileyip kafasını havaya kaldırdı.'Bu şirketteki kızlar hep böyle mi hepsi kendini beğenmiş insanlara yüksekten mi bakıyorlar acaba" diye geçirdi.
Birkan Elvin ile sekreter arasındaki gerginliği anladı.O yüzden kendisi cevap verdi kıza."Biz Barlas bey ile röportaj için gelmiştik dün galiba sizinle konuştuk bizzat kendiniz gelip konuşun demiştiniz".
Sekreter kız Birkan' ı beğenmiş olmalı ki gülümseyip cilveli bir şekilde cevap verdi"Aa hatırladım tabiki Birkan beyle konuşup size haber vereceğim" diyip Barlas Poyrazoğlu yazan kapıyı tıklatıp gel komutunu almış olmalı ki içeriye girdi.Elvin ve Birkan beklmeye başladı.Elvin'i nedense sıcak basmıştı eliyle yüzünü silip Sekreterden gelecek haberi bekliyordu.
Kapı birden açıldı ve içeriden tüm hehbetiyle Barlas çıktı.Sinirli bir şekilde Birkan ve Elvin'in üzerine doğru yürümeye başladı.
Elvin hem heycanladı hemde korktu çünkü Barlas'ın görünüşüne göre kötü bişey olacaktı.Barlas birden bağırmaya başladı.
"Size defalarca röportaj yok demedim mi daha neyi zorluyorsunuz!" diye bağırıp ikisinide itekledi ve devam etti."Ne yüzsüz insanlarsınız siz işiniz gücünüz onu bunu haber etmek defolun gidin bidaha da sakın haddinizi aşıp şirketime gelmeye kalkışmayın yoksa sizi buna pişman ederim anladınız mı?".Elvin resmen şoka uğramıştı.Hayalindeki ve gerçekteki Barlas arasında dağlar kadar fark vardı.Elvin dayanamayıp cevap verdi."Biz sadece röportaj için gelmiştik kötü bir niyetimiz yoktu.Bizi bu kadar aşağılayamazsınız biz de bize verilen görevi yapıyoruz.Siz o kadar okul okumuşsunuz ama insanlara saygıyı öğrenememişsiniz" diye bağırdı.
Barlas daha da sinirlenip Elvini kolunu tutup sıktı ve devam etti "İnsanlığı senin gibi yüzsüzden mi öğreneceğim küçük şeytan" diyip daha sıktı kolunu.
Elvin'in canı acıdığından yüzünü buruşturdu.Birkan hemen müdahale edip"Bırakırmısınız kızın kolunuz buna hakkınız yok" diyip Elvin'in kolunu Barlas'ın elinden kurtardı.
Sanki Bütün şirket o kata toplanmıştı olanları seyrediyordu.Barlas Birkan'a ters bakış atıp onu ittirdi.
Sekretere döndü.Barlas kendine zorda olsa hakim olup sekreter kıza "Şunları gönder yoksa elimden kaza çıkacak Damla"dedi.Birkan sinirlenip"Biz kendimiz çıkarız gerek yok güvenliğe" diyip Barlas' a ters bakış attı.Elvin korkudan ve şoktan sesini çıkaramamıştı başkası olsa kavga ederdi ama karşısındaki Barlas poyrazoğluydu.
Birkan"Elvin iyimisin kolun ağrıyor mu" diye sordu.Elvin kafasını sallayıp iyim sorum yok dedi.
İkisi de asansöre binip bir an önce gitmeyi beklediler.
Asansöre binenler Elvin ile Birkan'a bakıp gülüyorlardı.
Barlas ikisinide küçümseyip hakaret etmişti çünkü.
Elvin kendisine şaştı nasıl olur da cevap verememişti ona.Asansör durduğunda ikiside çıkıp hızlıca yürüdüler.
Elvin'in gözleri dolmuştu.
Rezil olmuştu onca kişiye.Tam kapıdan çıkıyordu ki Birine çarptı.Kız hemen bağırdı Elvin'e "Önüne baksana sakar! Barlas böyle sakar insanları nasıl işe alıyor anlamıyorum önüne bile bakamayan insan şirketteki işleri nasıl yapıyorlar hayret" diyip Elvin'i itekledi.Elvin daha fazla dayanamayıp ağladı.Hayatı boyunca hep bu muammeleyi görmüştü zaten.Elvin kendini savunamazdı hep sessiz kalırdı şimdi olduğu gibi.
Birşey demeyip şirketten çıktı.Birkan şaşırdı.teklif verdiğinde kendisine tokat atan kız bunca olaya sesini çıkarmadan gitti.
Elvin Birkan'ı beklemeden taksiye binip evin adresini verdi.Ağlamaya devam etti.Kendisini hiç bu kadar kötü hissetmemişti.Oysa ne hayalleri vardı bu şirkete geldiğinde.Bir ropörtaj için bunu haketmemişti Elvin.Küçüklüğünden beri hep bu muammeleyi gördüğünden alışkındı ama Barlas'ın yaptığını haketmemişti.
《~~~~~~~》
BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ CANLARIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İKİ YÜZÜ
Teen FictionBir yandan yetimhaneye bırakılmış kimsesiz Elvin Korhan .Bir yandan karanlıkların efendisi Barlas poyrazoğlu. Hayatın zorluğuna rağmen hayali olan gazeteciliği kazanan Elvin her gün farklı olaylarla karşılaşır haberini yapardı.Ama bir gün müdürü onu...