Abdurrahim Karakoç-Acaba-

115 1 0
                                    


Uyuyan göllere ay ışığında 

Sevginin resmini çizsem kim anlar? 

Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında 

Yağmurun saçını çözsem kim anlar? 


Bir mekân kaplamış ne varsa nerde 

Kendi ötesini saklar her perde 

Sonsuzluğun sona erdiği yerde 

Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar? 


Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası 

Eklenir yarama her dost yarası 

Et oldum bıçakla kemik arası 

Cellatla ahdimi bozsam kim anlar? 


Doğumda yalan var, ölümde gerçek 

Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek 

Kırık gönülleri toplayıp tek tek 

Toplayıp göğsüme dizsem kim anlar? 


Gün geldi zamanı gömdüm kabire 

Dağ oldu aklımın verdiği fire 

Bağlasam telaşı çelik zincire 

Sabrın derisini yüzsem kim anlar? 


İçte deprem olur dışın düğümü 

İhlâssız çözülmez işin düğümü 

Aklımdan geçeni, düşündüğümü 

Okusam kim dinler, yazsam kim anlar? 

şiir-i sefaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin