*Bölüm shipi : Samwena ve Crowstiel*
Sam saçlarıyla ilgilenirken Dean gözlerini devirip yatağında yuvarlandı ve "Sam. Bulduğun kadının tam bir fıstık olduğunu söylemeliyim ama annemizden sadece birkaç yaş küçük." dedi. Sam sertçe ona bakıp "Dean. Kadın 45 yaşında. Yani aralarında on yaş var! Abart istersen. Yakında kadını büyükannemiz kadar yaşlı yapacaksın." dedi.
Dean hararetle "Onu diyorum işte. Kadınla aranızda sadece..." derken durdu ve aralarındaki yaş farkını hesaplamaya çalıştı. Sam şaşkınlıkla "On yedi Dean! On yedi yaş var aramızda sadece." dedi. "Seni liseden nasıl mezun ettiler?" Dean gülüp "Cas'ten kopya çektim hep." dedi gururla.
Evin dış kapısı açılınca Sam kaşlarını çatıp "Cas mi gelecekti?" dedi. Evlerinin anahtarı bir tek onda vardı çünkü. Dean hemen kalktı ve elini saçlarına daldırıp "Siktir. Crowley'e gidecektik. Unuttum." dedi ve dolabından bir şeyler alıp lavaboda giyindi hemen.
O giyinirken Castiel içeri girdi ve "Sam. Ah, bugün o kızılla randevun vardı değil mi?" dedi. Sam nihayet aklı selim biriyle konuşabilmenin sevinciyle "Evet. Olmuş muyum?" dedi. Cas onu inceledikten sonra gülümseyerek başını salladı.
Sam lavaboya bakıp "Psst. Ben İmpala'yı çalıyorum. Kadını etkilemem lazım." dedi. Dean o sırada kotunu giymeye çalıştığı için takılıp düşmüştü. Ama o giyinip ayağa kalkana kadar Sam İmpala'ya binmişti bile. Cas ikisinin bu haline gülüp "Hey sakin ol. Çocuğun şirket açıldığından beri ilk randevusu bu." dedi.
Evet; Crowley, Castiel, Dean ve Sam bir şirket açmışlardı. Büyük hisse Crowley'indi. Kalanlarsa üç eşit parçaya bölünmüştü. Bir sigorta şirketiydi ama daha başka bir sürü şey de yapıyorlardı. Sam şirketin yasal işlerinden sorumluydu. Avukattı çünkü. Crowley genel müdürdü. Adamın kanında vardı yönetmek. Dean daha çok çalışanlar arasındaki asayişten sorumluydu. Castiel de Müşteri Temsilcisiydi. Bazen bu kadar çok mızmızlanan Metatron'u öldürmek için sevgilisinden izin istiyordu ama Metatron'u öldüremezlerdi, henüz.
Dean somurtarak "Bana ne ya. Bem mi dedim git işlere gömül diye? Hayır. O zaman?" dedi. Castiel başını iki yana sallayıp "Bazen seninle neden hala arkadaş olduğumu sorguluyorum Winchester." dedi. Dean gülüp "Cazibeme dayanamıyorsun Alas." dedi. Castiel ise gözlerini devirmekle yetinmişti.
***
Crowley'in şirket açıldıktan sonra yeni aldığı evine ilk defa gidiyorlardı. Dean ıslık çaldı. "Herif bu kadar gösterişçi olmasa iyi biri aslında ama..." Castiel en yakın arkadaşının koluna vurup "Zaten iyi biri. Ayrıca gösterişçi falan değil." dedi. O zamana kadar bahçede olan fark etmedikleri tavus kuşu çığlık atınca Castiel korkuyla Dean'e yaklaştı. Dean bilmiş bir şekilde gülümserken Castiel oflayıp "Tamam ama birazcık." dedi.
Crowley onların geldiğini görüp kapıyı açınca Castiel hemen koşup sevgilisine sarıldı. Crowley de gülümseyerek ona karşılık verdi. Ardından ikisi de dudaklarını birleştirince Dean kusma sesleri çıkarttı ve "Bebeğin yanında olmaz ya." dedi. Crowley kaşlarını çatıp sevgilisinden ayrıldı ve "Ne bebeğinden bahsediyorsun sen Winchester?" dedi. Dean gülümsedi ve kendini işaret etti.
***
Rowena buluşacakları restorana erkenden gelmişti. O Sam kadar heyecanlı değildi. Sam'le oğlunun şirketinde karşılaşmıştı. İkisi de en üst kata çıkan bir asansördeydiler. Ve Rowena tüm yeteneklerini kullanıp bu uzun boylu geyiğin numarasını alabilmişti. En üst kata vardıklarında Rowena ona göz kırpmış ve oğlunun odasına ilerlemişti hemen. Sam ise onun yakın arkadaşlarından birinin annesi olduğundan habersiz yeni bir müşteri olduğunu düşünmüştü.
