Hayat Başlıyor...

136 2 0
                                    

5 Ocak 1966

Karlı bir çarşamba gününde güneşin doğmasına yakın , saat 3 sularında dünyaya nur topu gibi bir oğlan geldi. Babası Mustafa Bey, o karanlık günlerinde hayatlarına güneş gibi doğan bu çocuğun adını Rıza koydu. Rıza'nın doğması ile birlikte eve bir neşe ve bereket gelmişti.Mustafa Bey mağden ocağında çalışan kaçak işçilerden biriydi. Asgari Ücretle evini geçindirmeye çalışan gururlu, haysiyetli ve çalışkan bir adamdı. Annesi Hatice Hanım ise biraz ukala, kendini beğenmiş ve terbiyesiz bir kadındı. Çocuk yapmayı hiç bir zaman istememiş sadece anlık zevklerin ustasıydı. Bu yüzden oğlu Rıza'yı hiç sevmemişti. Mustafa Bey'in oğlu olunca karısının papucunu dama atmıştı birazcık. Sadece oğluyla ilgileniyordu. Onu o kadar çok seviyordu ve onunla o kadar çok vakit geçirmek istiyorduki işe gidesi bile gelmiyordu. Ama ekmek parası bu boru değil, kolay kazanılmıyordu. Yeri geldi ev kirasını denkleştiremedi yeri geldi su faturasını ödeyemediler.Fakat Mustafa Bey yinede oğluna en iyi olanaklarda yetiştirmeye çalışıyor ve umudunu hiç yitirmiyordu.Annesi Hatice Hanım ile Mustafa Beyin araları bozulmaya başladı, kadın oğuna artık geri dönüşü olmayacak bir kin besliyordu.Elinden gelse çocuğu bir kaşık suda boğacaktı ama Mustafa Beyden sıra gelmiyordu bile.Rıza büyüdükçe çiftin arasında sorunlarda büyüyordu.Her gün bir kavga çıkmaya başlamıştı ve annesi çocuğun yanında küfürler etmeye, hafiften şiddet uygulamaya da başlamıştı.Bir gün durumdan şüphelenen Mustafa Bey , çocuğun kolundaki morlukları görmesiyle Hatice hanıma karşı çıkmış olay büyüyünce dövmelere başlamıştı.Hatta okadar çok dövüyordu ki kadının yüzü tanınmayaca hale gelmeye başlamıştı.Kocasına karşı çıkamadıkça da çocuga olan nefretini faaliyete geçiriyordu.

Irızcı İrizaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin