13 Ağustos 1969
Rıza yaşı gereği diğer çocuklar gibi artık konuşabiliyor ve babası ile anlaşabiliyordu.Tabi annesi hala ondan nefret ediyordu.Gün içinde evde yaşanan trajediler çocuğun sağlığını derinden etkiliyor ama akşamları işten geç gelen ve çok yorgun olan babasına hiçbir şey anlatamıyordu.Rıza bir gün babasına "babacığım piç ne demek? diye sordu.Babası sinirlendi ve " Kim öğretti bunu sana? "diye çıkıştı.Rıza annesinden duyduğunu söyleyince evde kıyamet koptu.Mehmet bey karısını odaya atıp evire çevire bir güzel dövdü.Bu kadar dayak yiyen ve annesinin dayak yediğini gören Rıza büyüyünce kavgacı bir genç olcağının sinyallerini şimdiden veriyordu.
Yaklaşık 1-2 hafta sonra Mehmet beyin çalıştığı madenin çöktüğü haberleri ile aileler feryat etmeye başlamışlardı.İçlerinde babasının olduğunu öğrenen Rıza ise onun bir daha geri gelmeyeceğini biliyordu.Geceleri ağlayarak uyuyor ve onun için sadece dua etmesi gerektiğini biliyordu.Hatice hanımsa bu durumdan çok etkilenmemiş, kocasının maaşının kendine kalması onu mutlu bile etmişti.Komşuları durumun farkındaydı ve çocuğun elbise ve yiyecek masrafını karşılıyorlardı.Hatice hanımsa bundan rahatsız oluyor ama belli etmiyordu.Çocuk artık hayatın gerçek yüzünü görmüştü.Ne demişler " dayak yiye yiye öğrenilir " işte bu sözü tam anlamıyla gerçekleştirmeye başlamıştı.Mahalledeki küçük çocukları dövüyor ve onlara küfür ediyordu. Ailelerden tepki gelincede yine ezilen o oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irızcı İriza
AventuraRıza adında bir çocuğun küçük yaşta yetim kalmasıyla birlikte başına gelen kötü şeyleri günümüz olaylarıyla da bağlantılı olan yeri gelince dramatik ,yeri gelince komedi türü olan macera hikayesidir...
