Olabildiğince hızlı bir şekilde olay yeri olan okula gidiyorduk. Iki dakika öncesine kadar telsiz elimde,olay yerinde olanlar ile iletişim kuruyordum,Ta ki telsizde ki adamın sesi boğuklaşana kadar.
Kafamı Mert'e çevirip bir şey söyliyeceğim sırada,arabanın üst kısmı aramızda belirdi.İkimizde yerimizden sıçradık.Mert arabanın kontürolünü kaybetmişti.
"Siktir!"
"Dikkat et!"
Hemen direksiyonu yakalasada ormanlık alana girip ağaca çarpmamızı engelleyemedi.
Gözlerimi aralayıp başımı kaldırdığımda önümüzdeki koskoca ağacı gördüm.Kafam kanıyordu ve başım zonkluyordu.Bakışlarımı Mert'e çevirdiğimde kafası direksiyonda baygın bir şekilde duruyordu.
Elimle onu bir kaç kere dürtükten sonra uyanmıştı."Ne oldu?"Kafamı iki yana sallayıp cevap verdim.
"Bilmiyorum,arabanın üstü çöktü ve kaza yaptık."
Arabadan inip derin bir nefes aldım.Kapıyı kapattıktan sonra gördüğüm şeyle öylece kala kaldım.
Olduğum yerde kalmıştım,gözlerim ardına kadar açıldı.Bu gördüğüm aynı dün gece çarptığım şeye benziyordu.Çığlığı basmamla Mert arabadan hızla indi.İnmesiyle donup kalması bir oldu."B-bu ne?"
Kendimi hareketsizlikten kurtararak belimdeki silahı alıp karşımda bizim gibi vücudu olan, gözleri siyah kırmızı ve sırtından kuyruk gibi şeyler çıkan yaratığa doğrulttum.
Mert de silahını kavrayıp ona döndürdüğunde büyük bir cesaretle ağzımı açtım.
"Nesin sen!?Bizden ne istiyorsun!?"
Biraz fazla bağırmıştım ama bu gayet normal birşeydi dimi?Sonuçta hergün tuhaf yaratıklarla karşı karşıya gelmiyorum, doğal olarak korkmuştum.
Yaratık soruma cevap vermeyince Mert silahını sımsıkı kavradıktan sonra konuştu.
"Cevap versene,nesin,nereden geliyorsun ve geldiğin yerde senden ne kadar var!?"
Bizi anladığından bile emin değildim.
Sadece durup bize bakıyordu,aniden gülmeye başladı.Komik olan ne acaba?
Mert ile bakıştık,onun da neler olduğunu kavrayamamış ve korktuğu gözlerine yansımıştı.
"Neye gülüyorsun ucube?"
Mert'e onu uyarırcasına bakış attım. Canına mı susadı bu manyak?
Karşımızda ne olduğunu bilmediğimiz ya da benim tahmin ettiğim şeyi kızdırmak bizim için iyi olmadığı kesindi.
"Siz insanlar..."dedi yaratık gülmeyi keserek.
"Tek iyi yanınız tadınızın güzel olması."
Kaşlarımı çattım ve ağzım istemsizce açıldı."Tadımız mı?"
Ghoul.
Evet bu yaratık tahmin ettiğim gibi Dolunay'ın anlattığı Ghoullar dan.Dolunay'ın söylediklerine göre ghoullar insan eti yiyorlardı.
Ghoulların varlığı bizim yani insanlığın sonu olabilirdi!
Ölmek için çok gencim ben..
Elimi tetiğe getirip basacak iken ghoul bi anda kuyruk gibi olan (artık her neyse)onunla silahımı fırlattı.
Ama beni engellesede Mert tetiğe basabilmişti.Ghoul sırıtarak arkasını dönüp Mert'e baktı.Arkasına döndüğünde kurşunun isabet ettiği yere omzuna baktım.