4

114 9 22
                                    

Okula gitmeden önce bordo turuncu arasında gidip gelen saçlarımı, dalgalı yaptım.

Telefonumu cebime atıp üzerime kırmızı üzerinde çizgiler olan mini eteğimi geçirdim beyaz tişörtüműde giydiğimde hazırdım telefonumu tekrar elime almaya hazırlanmışken, annemin içeriden gelen sesini duydum.

-Annem- "Kahvaltı hazır"

Üstümü düzeltip ayağa kalktım ve derin bir nefes aldım, son bir aydır yaşadıklarım gerçekten zor şeylerdi. Babamı görmüş olmam sueyle tekrar konuşmam ve yıllar sonra tekrar aşık olmam ne diyebilirdim ki, bazı şeyleri așmamın tam zamanıydı.

Kapının kolunu hafifçe çevirip, dışarıya çıktım.

Annemi İtalya şarkısında dans ederek görmüş olmam, ve en önemlisi mutlu olması garibime gitsede çaktırmadan yanımdaki sandalyeyi çektim.

Gelen gıcırtı sesiyle annem arkasını döndüm.

-Annem- "Günaydın!"

Kafamı sanada der gibi iki yana salladım, geldiğimden beri moralim bozuktu burayı seviyordum burda büyümüştüm ama bi şeyler fazlaydı sanki Bi şeyleri yok etmem gerekiyordu.

Annem moralimin bozuk olduğunu anlarcasına şarkıyı kapatıp yanıma oturdu bende gevregimden atıştırmaya başladım.

-Annem- "Neler oluyor Anna...?"

-Anna- "bir şey olmuyor."

Annem tam bir şey demek üzereyken sandalyemden kalkıp koridordaki çantam ve ceketimi aldım.

-Annem- "Kahvaltı -"

-Anna- "Doydum"

Siyah botlarımın fermuarını çekip kapıyı kapattım. Bugün okulumuzda bizi *özel orman* diye nitelendirdikleri bir yere göndericeklerdi. Kısacası bizi, denek olarak kullanıyorlardı.

Bu apaçıktı, güçlerimizi kullanıp işleri bittiğindede kenara atacaklardı. Bu yaşam savaşında kimler kalacaktı bilmiyorum ama benim savaşacağım kesindi.

Bu gece saat 3'te kalkıp bir daha uyanmamıștım. Rüyamda bizim sınıftaki chase'yi görmüştüm biliyorum bu çok saçmaydı ama onu kurtarmak için kendimi onun önüne atıyordum neden bilmiyorum ama bunu yapıyordum en önemli yerinde uyanmıştım, sonrası belli bir daha uyanmamıștım. Tarihi görmediğim için bilmiyorum ama etraftan hatırladığım kadarıyla rüyamda bir ormandaydık oraya bir orman denilirmi bilmiyorum ama, gerçekten korkunç bir yerdi. Sadece 9 kişi vardı... 9 kişi kaderini kendi belirleyecek 9 kişi.

Kulağımdaki kulaklığımla eriyen buzların yanından geçiyordum. Soğuk havalar, gerçekten yazı sevmiyordum.

Biliyorum ben ateşin kendisiyim biliyorum, ellerimden ateş çıkıyor. Ama bu yazı sevmem gerektiği anlamına gelmez.

-Archie- "selam"

Kulaklarımdaki kulaklık yüzünden tam duyamasamda, selam demiş olacağını tahmin ettim. Okula girmemize bir kaç adım kalmıştı.

-Anna- "Selam, Agathanın yanında olman gerekmez mi?"

Bildiğim kadarıyla ikisi çıkıyorlardı, yani benim yanımda olmasının bir mantığı yoktu.

-Archie- "Biz çıkmıyoruz"

Sırıtarak sınıfa girmeden önce ona doğru baktım.

-Anna- "İlgilenmiyorum"

Archie'yi şaşkın bir şekilde bırakırken, suenin yanına oturdum.

-sue- "Uwu demek ikiniz"

Tam cevap vermek üzereyken chase benden önce davrandı.

-Chase- "Agathayla çıkıyor diye biliyordum, her neyse tebrikler."

Chase'e doğru baktım, elindeki kitabı sıkıca tutmuş kitaba doğru odaklanmıştı.

-Anna- "Biz çıkmıyoruz"

Chase elindeki kitabı bırakıp kalkmadan önce bana baktı.

-Chase- "İlgilenmiyorum."

Ne ne ne ne, bu Bi şaka olmalıydı. İnanamıyordum bu kadar benzememiz normal olamazdı değil mi? Arkasında bir adet şaşkın Anna bırakarak sınıftan çıktı, bende onun peşinden gitmek üzere sıradan kalktım.

-sue- "Hey nereye!?"

Sueye cevap vermeden, sınıftan çıktım sağa sola doğru baksamda chase'yi görememiștim. 5 dakikada kaybolmuş olamazdı değil mi.

Her yere bakmıştım, tam 20 dakikadır okulun her köşesine bakmıştım. O an aklıma teras gelmişti burda değilse kesinlikle orda olmalıydı. Sağ koridora girerek merdivenleri üçer beşer çıktım.

Sert kapıyı omzumla iterek açtım. Chase'yi Agathayla öpüşürken bulmam bazı şeylerin açığa çıkmasına Sebep olmuştu. Neden bilmiyorum ama bu ne bileyim canımı yakmıştı.

Chase kapının sesini duyup, Agathanın dudaklarından ayrılmıștı.

Agatha ve Chase bana doğru dönerken olduğum yerde sabitlenmiştim, ne dudaklarımı haraket ettirebiliyordum ne de bu lanet terastan defolup gidebiliyordum. Sanki olduğum yerde sabitlenip kalmıştım.

Chase Agathaya kalkmasını işaret etmişti, Agatha yanımdan geçerken kulaklarıma doğru yaklaşıp fısıldamıștı.

-Agatha- "Bunu birine bile söylersen seni mahvederim Anna!"

Bir kaç saniye sonra, kapının gıcırtısı ve kapanma sesi gelmişti.

-Chase- "Burda ne işin var?"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, sonunda kendime gelebilmiștim.

-Anna- "hiç"

-Chase- "Peki"

Arkamı dönüp kapıyı açıp çıkmak üzereyken kapı birden sertçe kapandı. Arkamı dönmek için adım atmıșken, Chase'yi görmüştüm aramızda en fazla 3 cm vardı. Nefes alamıyorum şuan nefes alamıyorum. Kalbim atamiyordu gerçekten sadece kan pompamalasan olmazmıydı aptal kalbim?!

Tam beni öpmek için eğilmișken, kolunun altından çıktım.

-Anna- "ilk önce dudaklarını temizlersen sevinirim, Agathayı öptükten sonra beni öpebileceğinimi sanıyorsun?"

-
Vee son NQKWPSLWNQOW 5 DAKİKADA YAZDIM TAM OLARAK kendime inanamıyorum neyse umarım seversiniz. Of Anna idolumsun kız.

Element okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin