Bu gerçekten olamazdı.Üzerimden bu şaşkınlığı atlattıktan sonra kendimi içeri attım. Nasıl bir tesadüftü? Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanırdım. Demek ki çok sık karşılaşmamız bu yüzdenmiş.
İçeri girsemde meraktan çıldırıyordum.Merakıma yenilip odamdaki pencereden karşı evi seyretmeye başladım. Annesi olduğunu düşündüğüm kadın, ona bir şeyler anlatıyordu. Başını kadına hafifçe sallayıp evden uzaklaşmaya başladı. Kafamda bana onu takip etmemi söyleyen düşüncelerimi çıktıkları kutulara hapsetmek adına kitabımı okumaya başladım. Ama bir türlü içim rahat etmedi. Aşağı koşar adımlarla indim. Dışarı çıktığımda üzerimdeki kıyafetlerin farkına yeni varmıştım. Çok geçti!
Önemsemeden onu takip etmeye başladım. Koşarak anca yetişebilmiştim. Beni farketmemesi için neredeyse nefes dahi almıyordum. Sitenin çıkışına geldiğinde duraksadı . Arkasını döneceğini sanıp çaresizce yan tarafta bulunan çalıların içine atladım. Gerçekten canım çok yanmıştı. Doğrulup çalıların arkasından baktığımda etrafta kimse gözükmüyor. Ayağa kalkıp üzerimi düzelttim. Tam yürümeye başlamıştım ki omuzumdaki eli hissettim. Beni kendine çevirdi. Karşılaştığım manzara karşısında utançtan yerin dibine girmek istedim. O'ydu.Dudaklarını büzüp sağa sola oynatarak bana imalı bir bakış attı. "Sen beni mi takip ediyosun?"