Bu sabah her gün olduğu gibi isteksizce yatağımdan kalktım ve banyoya girdim.Kendime gelmek için soğuk bir duş aldım.
Üstümü giyindim ve kahvaltı masasında beni bekleyen babama yemeyeceğimi söyleyip dışarı hızlı adımlarla çıktım.
Yine her zaman ki gibi özensizce giyinip çıkmıştım.Evden uzaklaşmak istedim daha doğrusu sorunlarımdan...
Benim hayatta bir tek babam var.Yanımda duran bana destek olan.Her genç kızın en yakın arkadaşı annesiyken benim babamdı.Annem ben küçükken intihar etmiş.Bunu daha öğreneli bir hafta olmuştu.Bu zamana kadar hep trafik kazasında öldüğüne inandırmışlardı beni.Annemin ölümünü daha çok sorgulamaya başlayınca sonunda dayanamayıp anlatmışlardı.
Öğrenince tabii yıkıldım.Neden annem beni ,babamı ardında bırakıp ölmeyi tercih etmişti?Nasıl bir şey olduda annem ölümü göze aldı?
Bunları düşünürken öyle dalmışım ki bi şeye çarptığımı fark edince dünyaya dönebildim.Çarptığım çocuğun yüzüne bakmadan defalarca özür diledim ve hiç yüzüne bile bakmadan koşarak uzaklaştım.
Nefes nefese kalmış bi halde ilk gördüğüm banka oturdum.İşte ben böyleydim.Utangaç,insanlarla konuşmaktan çekinen,hiç bi ortama karışmayan biri...
Nefret ediyorum böyle olmaktan ama çocukluğum bi bahçenin içinde yalnızca babamla konuşarak geçtiği için normaldi...
Tek iyi olduğum bi konu vardı.Derslerim.Kısacası okulda inek olan tiplerdendim.Bu yüzden beni umursamazlardı okulda.Yokmuşum gibi davranırlardı.