Yola çıktığımızdan beri tek kelime etmemiştik. Belki de artık sürüklendiğimiz bu olayların ağırlığından konuşacak kelimelerimiz kalmamıştır. Hayatım bir anda ne kadar çok değişmişti. Ne olmuştu, nasıl olmuştu. Rüya mıydı? keşke böyle bir şey olsa da, aileme, evime ve hayatıma geri dönsem. Esen serin havanın serinliğiyle kendimi düşüncelerden uzaklaşıp etrafıma bakındım kızlar uyuyorlardı. Yolu kontrol ettim. Daha vardı varmamıza, ama benzin ibaresi yanıp sönmeye başladı. En yakın benzin istasyonu 50 metre ilerde gösteriyordu. Hem 5 dakika mola olurdu.
- Yakıtımız mı bitiyor ? diye sordu Reb.
-Evet, hemde biraz mola verip kahve içmem lazım. dedim
- Sadece mi ? ilk yardım kitin nerede? yüzündeki çiziklere merhem sürmemiz lazım. dedi
- Gerek yok, geçer yakında. dedim tebessüm etmeye çalışarak
- Melissa, sana bir şey sorabilir miyim ? dedi Anna'nın uyuduğunu kontrol ederken.
- Tabi, sora bilirsin. dedim
- Bunu uzun zamandır düşünüyordum, bu başımıza gelenler bence bize bir şeyler ifade ediyor gibi .dedi
- ifade etmesini istemiyorum. Ve bence bunların hepsi saçma, yanlış anlaşılma olmalı dedim
- Yani durup dururken FBI seni almaya geliyor, ha pardon yanlışlıkla, Adam öldürülüyor ya da her ne halt yapıyorlarsa . Ailen seni terk ediyor ve bunların hepsi yanlış öyle mi ? dedi içinde öfkenin yükseldiğini hisseti.
- Sakın ol Reb! Eminim Melissa'nın demek istediği çok başka bir şey dedi Anna esnerken.
- Sen ne biliyorsun ki ! Bir şeyler dönüyor ve bunlar nedensen bizim etrafımızda oluyor dedi Reb yüksek sesle
- Kızlar lütfen şimdi olmaz dedim benzin istasyonuna girerken
- Hoş geldiniz, ne kadar alacaksınız dedi geç çocuk 32 dişini gösteren gülümsemesiyle
- Doldurun lütfen, Ödemeyi size mi yapıyorum ? dedim yorgun sesimin tonuyla
-Hayır, fiş vereceğim. İçeri girip orada ödeyeceksiniz. dedi
- Tamam dedim cüzdanımı yanıma alarak
- Kahve içmeye davet ediyorum sizi dedim kızlara bakarken aradaki gerilimi yumuşatma çabasıyla
-Arabayı park edip gelirim yanınıza. dedi Reb
-Bende lavaboya gidecektim. dedi Anna
Geç çocuktan fişi alıp markete doğru yürümeye başladık. Çok yorgundum en az 3 gün rahat uyurdum diye düşünüyordum ki, marketten çıkan adamla çarpıştım.
- Kusura bakmayın, iyi misiniz? dedim düşüncelerden çıkarken
- Önüne baksana kadın. dedi kaba sesiyle
- Affedersiniz ! dedim adamın arkasından bakarak
- Boş ver , kaba herif dedi Anna markete girdi. Bende onu takıp edip markete girdim. Kasiyere fişi uzatıp parayı ödedim. Kahve siparişi verip, Anna'nın yanıma gelişini izledim.
- Ben alırım bunları sende lavaboya gir, yüzünü yıka dedi sevecen bir şekilde, ona tebessüm edip lavaboya girdim. Suyu açıp yüzümü yıkadım. İyi gelmişti. Aynaya bakınca tanımadığım birini gördüm. Saçlarıma çeki düzen verdim üstüme de, yüzümde ki yaralara bakınca gözlerim dolmuştu. Adam aklıma geldi onu, bırakıp kaçtım. Çok kötü bir insandım. Kötü mü ? hayır, iğrenç bir insandım. Lavabonun kenarına elimle vurunca artık dayanamadan isteksiz ağlamaya başladım. Kendimi toplamam lazım dedim peçeteye uzanınca, uzun boylu yapılı bir kadın girdi içeri, lavaboya gelip ellerini yıkarken bana yan bir bakış attı. Yüzüme tekrar yıkarken kadın bir tuhaftı.
![](https://img.wattpad.com/cover/13022400-288-k685008.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forever Angel
Ficțiune adolescențiElmas ve kömürün ham maddesi karbondur . Gevşek olursa kömür , sıkılaştırılsa ELMAS olur . Ne olucağına kendin karar ver , kömurde olabilirsin elmasta ... Sadece vermem gereken bir karar vardı . Karar vermekten çok kaçmayı denedim ne elmas oldum ne...