"Evet Frank, seni dinliyoruz."
(Frank, gergince saçlarını karıştırdı ve parmaklarıyla oynamaya başladı.)
"Birinden hoşlanıyorum."
(Bu cümle en çok Gerard'ın dikkatini çekmiş olmalıydı ki Frank'e dik dik bakıyordu.)
"Ne demek birinden hoşlanıyorum?!"
(Diğer dördünün de kendisine anlamaz bakışlar attığını fark edince Gerard, ses tonunu yükselttiğini ve aşırı tepki verdiğini anladı. Ama elinde değildi, Frank'e karşı yıllardır bastırmadığı hisleri vardı ve şimdi Frank, onun karşısında birinden hoşlandığını söylüyordu.)
"Y-yani.. Kimmiş o biri?"
(Frank, dudaklarını büzdü. Gerard, bu hareket karşısında eriyip bitti.)
"Hani şu şey var ya.."
(Mikey göz devirdi.)
"Kim?"
(Frank, iç çekti.)
"Ya şey işte..."
(Bu sefer de Ray göz devirip Frank'i sarstı.)
"Kim adamım?!"
(Frank, gözlerini kapattı.)
"Inna.."
(Gerard'ın gözleri büyüdü. Gerçi diğerleri de ondan farksızdı. Ağızları açık bir şekilde Frank'e bakıyorlardı. O sırada Bob merakla sordu.)
"Hangi Inna?!"
(Frank, göz devirdi.)
"Bu okulda kaç tane Inna var?"
(Mikey, alayla mırıldandı.)
"Yoksa şu ponpon kızların lideri olan Inna mı?"
(Frank, yüzünde masum bir gülümseme oluşurken başıyla onayladı. Gerard ise yüzündeki hüznü saklamak için gülümsemeye çalışıyordu. O sırada Ray, alayla güldü.)
"İyi de dostum, o kız emoları sevmez ki?"
(Frank, başını kaldırıp sinirle Ray'e bakmaya başladı.)
"Nereden biliyorsun?"
(Gerard, göz devirdi. Sinirden ve kıskançlıktan ölmek üzereydi.)
"Arkadaş olduğu insanlardan belli değil mi?"
(Frank, dediği şey üzerine başını Gerard'a çevirdi ve ona dik dik bakmaya başladı.)
"Ne zamandır insanlara karşı ön yargılısın sen?!"
(Gerard, omuz silkti.)
"Ben kimseye karşı ön yargılı değilim."
(Frank, başını yeniden önüne çevirdi. Ara sıra ise Gerard'a göz ucuyla bakıyordu.)
"Belli oluyor."
(Gerard, ayakkabılarının bağcıklarını bağlamak için eğilmeden önce elini saçlarının arasından geçirdi. Mikey, Ray ve Bob ise Frank ve Gerard'ın atışmasını merakla izliyorlardı.)
"O kız, biyoloji sınıfından Ronnie Radke ile sevgiliydi diye biliyordum."
(Frank, elinin üzerindeki dövmelerine minik bir bakış attıktan sonra mırıldandı.)
"Ayrılmışlar."
(Gerard, başını hızla Frank'e çevirdi ve kaşlarını çatıp ona bakmaya başladı.)
"Ne zamandan beri onlar hakkında bu kadar çok şeyi biliyor ve takip ediyorsun?!"
(Frank, sinirle soludu ve kaşlarını çattı.)
"Inna'ya aşık olduğumdan beri!"
(Gerard, bu cümlenin verdiği şok yüzünden birkaç saniye kendisine gelemedi, yalnızca Frank'e bakakaldı. Ardından boğazını temizledi ve bakışlarını kaçırdı.)
"Sen ona aşık değilsin, Frank."
(Frank, alayla güldü.)
"Kime aşık olup olmadığımı nereden biliyorsun?"
(Gerard, sakin kalmaya çalışıyordu.)
"Değilsin."
(Frank, sinirle tebessüm ederek mırıldandı.)
"Evet, aşığım."
(Gerard, başını hızla Frank'e çevirdi.)
"Değilsin, olamazsın!"
(Eliyle gergince çenesini kaşıdıktan sonra ayağa kalktı ve bağırmaya başladı.)
"Lanet olsun Frank! Aşkın ne olduğunu bilmiyorsun, aşık olduğunda onu gördükçe kalbin pırpır atar, onsuz yapamazsın, o olmadan nefes alamazsın! Onu göremediğin zaman acaba başına bir şey mi geldi, şu an ne durumda diye düşünür, kafayı yersin! Seninkisi sadece bir hoşlantı! Aşık falan değilsin, çünkü o olmadan yapabiliyorsun! Gününün yarısından fazlasını bizimle geçiriyorsun, bizsiz yapamıyorsun, onsuz değil!"
(Dördü de Gerard'ın değişik mimiklerle anlattığı şeyi şaşkınlıkla izledi ve dinledi. Gerard, o sırada içindekilerin az da olsa bir kısmını boşaltmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldı. Bir yandan da çaresizlik yüzünden tükenmek üzere gibi hissediyordu.)
"Neyse.. b-ben.. iyi değilim.. ilaçlarımı almadım.. yalnızca saçmalıyorum tamam mı? Sen ona aşıksın Frank, git ve onunla çık."
(Ve Gerard, arkadaşlarının yanından ayrılıp merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Ağladığının farkında değildi.)
(Y/N: Herkese merhaba. Canım sıkılarak yazdığım bir hikaye ile buradayım. ❤ Şimdilik iki bölüm atacağım. :))