Death Song

156 19 9
                                    

Kris geleneksel Kore evinde yer masasının önüne oturmuştu.

" Evlat sanırım gezginsin giyiniminden öyle anladım... ben kasabanın bekçisiyim. Kasaba halkı sğrekli olan elektrik kesintisi ve kurt saldırılarından bıktı ve şehre taşındı ben burada doğup büyüdüm ve bırakamıyorum...neyse * Şirince gülümsedi* aç olmalısın sana yemek hazırlayayım..." orta yaşlı adam yavaşça gaz lambası ile kalktı ve mutfağa yöneldim etraf mumlarla aydınlatılmıştı.

Böyle bir durumda olmasa belki güzel bir ev diyebilirdi. Sessizce afamı bekledim kimseye güvenmiyordu hele saatin kaç olduğunu bilmeden karşısına kasabadaki tek kişi çıkarsa pek de güvenilir olmuyordu.

Adam elinde tepsi ile sıcak yemeklerle gelince hızlıca kalkıp adama yardım etti ve masayı hazırladı.

"Yemek ve bu yardımlarınız için teşekkür ederim ben sizi rahatsız etmeden kalkarım..."  önündeki balıklı kimchi'drn bir lokma aldım ve soju'dan bir yudum içti.

"Hahaha! Asla rahatsız etmiyorsun bende eşim öldüğünden beri yalnızım birileri olmayınca çok sıkıcı oluyor..."

Kris adamın bu sözleriyle hüzünlendi be bir şey demeden yemeğini yedi.

###

Adamla uzunca sohbet etti. İyi biri gibiydi ama kimseye güvenip bir şey anlatamazdı. Turist yalanı üzerinde durdu.  Adam ona odasını gösterince teşekkür edip yatağının içine girdi. Telefonunu 2 saat sonraya kurup yattı.

###

"Bebeğim.... iki saat geçti kalk ve bu evden çıkıp beni ara artık..."

Yixing'in sesi ile gözlerini araladı. Tüyleri diken diken olmuştu.  Onu görmezden gelip kalktı yatağının topladı ve kenardaki çantasını sırtına alıp botlarımı giydi ve pencereyi açıp aşağı baktı.  Fazla yüksek değildi. Kendini temkinli bir şekilde aşağı attı ve yumuşak bir iniş yapıp kasabanın içine girip koşmaya başaldı.

Ardından biri daha koşuyordu.

"Sevgilim!  Bana çok yaklaştın!" Yixing neşeli bir şekilde haykırdı.

Kris' in gözlerinden yaşlar akıyordu.  Delireli çok olmuştu...

Bir marketin önünde durdu ve kusmaya çalıştı adama güvenmediği için ne yediğini de bilmiyordu midesinde kalan her şeyi çıkarıp markete girdi ve abur cubur alıp çıktı.  Meyve suyunu içip gofretini yedi. Hafif tempo ile koşmaya devam ediyordu.

Yixing de o güzel yüzü ile yanında koşuyordu ve elini tutmuştu. Kris hızla elini çekti ve görmezden gelmeye devam etti...

Önüne kocaman bir konak çıkmıştı. Boştu. Burada geceyi geçirebilirdi...

Mama SaidHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin