Neden baba? Neden?

380 48 32
                                    

Hangi kitaba bölüm atsam bilemedim. Ama bu kitap nedense çok hoşuma gitti ve buna yazmaya karar verdim. Ve medyayı mutlaka izleyin. Çok güzeldi:')

Hepinize iyi okumalar!

...

Yaşamak nedir? Bu soruyu sorarım kendime hergün. Neden yaşarız? Herkesin yaşamak için bir nedeni vardır. Bazılarının çocukları, bazılarınınsa eşi, bazıları içinse işleri yaşama sebepleridir. Peki yaşamak için bir sebebimiz yoksa? O zaman ne oluyor? Peki bu dünya da benim yaşama sebebim ne?

Babam beni altı yaşında terk etmişti. Belki de 7 yaşındaydım. Yaşımı tam hatırlamıyorum. Beni sırf bir kadın için terk etmişti.

...

Annemle aramız hiçbir zaman iyi olmadı. O genelde bana be yapmam gerektiğini söyleyen kişiydi.

"Eijiro yatağa!"

"Eijiro derse!"

Beni bu durumlardan kurtaran hep babam olmuştu. Peki beni niye terk etmişti? Belki de benimle uğraşmaktan bıkmıştı...

...

O zamanlar durumumuz çok kötü sayılmazdı. Annem aşağı mahalledeki bir ortaokulda matematik öğretmeniydi. Babamsa ünlü bir markanın genel müdür yardımcısıydı. O zamanlar çok arkadaşım vardı. Babam bana arada bir Crimson Riot figürleri alırdı. Onlarla oynamak çok eğlenceliydi. Mahalledeki diğer çocuklar hep All Might'ı sevmişlerdi. Crimson Riot dediğimde herkes "O kim ki?" diyordu. Ben de hiç bıkmadan onlara açıklıyorum. Tabii bunlar yaklaşık 8 belki de 10 yıl önceydi.

...

Akşam saatleriydi galiba. Annem masayı hazırlamıştı. Arkadaşım o gin bize gelmişti. O All Might olacaktı ben ise Crimson Riot. Onun annesi genelde bir yere gitmesine izin vermezdi. Disiplinli bir kadındı. Ama o gün nedense izin vermişti. Keşke vermeseydi...

Arkadaşımla ben masada oturup babamı bekliyorduk. İkimizde oldukça acıkmıştık. Yaklaşık 30 dk'lık bir bekleyişin ardından babam geldi. Kapıyı çok sert bir biçimde açtı. İçeri girmeye zahmet bile etmedi.

"Ben gidiyorum! Senden daha iyisini buldum ve gidiyorum. Kendi çocuğuna da kendin bakarsın!"

Ve ardından kapıyı çarpmıştı. Bu anıyı aklımdan silebilmek için neler vermezdim.

Annem hemen arkadaşımın annesini aradı. Ve annesi onu alıp götürdü. İkimizde bunun birbirimizi son görüşümüz olduğundan habersizdik.

Arkadaşım annesiyle gittikten yaklaşık 10 dakika sonra annem çıktı. Hala her şeyden habersizdim ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Keşke hiçbir şeyi anlamasaydım.

...

O gece annemi saat 16.30'dan 2.53'e kadar bekledim.

Beklerken ne mi yaptım?

Resim çizdim. Bol bol resim çizdim. Annem, babam ve benim birlikte olduğumuz resimler çizdim.

Saat 2.53'e kadar nasıl dayanadığımı hatırlamıyorum. Ama hatırladığım bir şey var ki annem geldiğinde içkiliydi ve elindeki bir poşetin içinde hala içki vardı.

Anneme doğru koştum. O zamanlar bir insanın sarhoş mu ayık mı olduğunu ayırt edemiyecek kadar küçüktüm.

Annem ona doğru koşarken bana bir şişe fırlattı. Çok acıttığını hatırlıyorum.

"Velet!! Doğruca yatağına git! Derhal yoksa kafana bir şişe daha yersin!"

Korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım. Evet annem her zaman biraz sıkı olmuştur ama hiç bu kadar ileri girmemişti. O gece yorganın altına girip bütün gece resim çizdim.

Ve o günden sonra resim çizmek benim sığınağım haline geldi

...

Evet biliyorum bu bölüm kısa oldu ama Eijiro'nun geçmişini vermeden bu gece rahat uyuyamazdım.

Umarım beğenmişsinizdir canlarım!

Bu arada ben şu anda deliriyorum neden mi?? Çünkü RED RİOT MZEL BÖLÜMÜNE ÇOK AZ KALDI!!! VE BEN ÇOK HEYECANLIYIM!! Her neyse çok konuştum.

Hepinize iyi geceler!!

Why Me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin