Gözlerimi açtığımda havanın kararmış olduğunu gördüm yavaşça yataktan kalkarak odamdan çıktım karşı tarafa baktığımda kapısının hala kapalı olduğunu gördüm yavaşça kapının önüne yaklaşıp kapıyı açtım sokaktaki ışıklar odaya vurduğu için loş bir ortam vardı sessizce yatağının yanına yaklaşıp yatağın kenarındaki koltuğa oturdum. Cidden çok masumdu ve çok güzeldi insanı resmen büyülüyordu. Ben ona bakarken o biranda gözlerini açmıştı beni gördüğü için korkup yerinde biranda kalkmıştı bende onunla birlikte ayağa kalkmıştım.
"Korkmana gerek yok sadece nasılsın diye bakmaya gelmiştim."
"T-tamam."
"Ben aşağıya iniyorum."
"Tamam."
Hızla odadan çıkıp aşağıya inmiştim mutfağa girip birşeyler hazırlarken onun az önce ki halleri aklıma geldi ve biranda gülümsedim ardından hemen toparlandım böyle olmamalıydım. Elimden geldiğince hazırladığım şeyleri masaya koydum bu sırada Diana'da gelmişti. Masaya oturup yemekleri yerken arada gözüm ona kayıyordu ki bu sinirimi bozmaya başlamıştı alt tarafı bir kızdı onu çok iyi tanımıyordum bile dış görünüşe bakarak masum olduğunu belirlemem saçmaydı. Oturduğum yerden sinirle kalkıp elimdeki tabakları sertçe tezgaha bıraktım ona baktığımda bana anlamsızca bakıyordu.
"Bana bakmayı kes!"
"Peki."
"Bana cevap verme sadece dediğimi yap ve önüne dön."
Korkarak başının önüne eğdi bende mufaktan çıkıp odama gittim üzerimdeki şeyleri değiştirip dışarıya çıktım. Sinirlendiğim için ona fazla sert çıkmıştım ama onu tanımıyordum ve beni kendine bağlamasına izin veremezdim. Markete girip içkileri aldıktan sonra sahil kenarına gittim kayalıkların üstüne oturup denizi izlemeye başladım ve aynı anda içkilerden birini açıp kafaya dikiyordum. Rose'u özlemiştim ve şuan yaptığım şeyden dolayı içimde büyük bir suçluluk vardı çünkü Rose'u kaybettiğimden beri kimseyle birlikten olmamıştım kimseye bağlanmamıştım ama Diana beni büyülüyordu aynı Rose gibiydi ama böyle bir benzetme yapmam bile saçmalıktı kimse Rose gibi olamazdı. Aldığım içkileri bitirdikten sonra zorda olsa ayağa kalkabilmiştim normalde kaldırabiliyordum sonuçta her zaman içtiğim şey ama şuan kafamdaki düşünceler bunu zorlaştırıyordu. Eve geldiğimde anahtarları çıkarıp açmaya çalıştım ama beceremedim bu yüzden sürekli zile basıp durdum ama kapıyı açan yoktu bu sefer yumruk attım ama yine açılmamıştı zorda olsa anahtarları kapıya sokup açmayı başarmıştım. İçeriye girdiğimde heryer karanlıkta ışığı açtım ve Diana'ya seslendim ama cevap vermemişti etrafa bakındığımda burada yoktu yukarı çıkıp odasına baktığımda orada da görememiştim. Korkmuştum, acaba öyle yaptığım için gitmişmiydi? ama bu saçmalık yani her insan sinirlenebilir hem bu saatte başına birsürü şey gelebilirdi. Hızla aşağıya inmişti az önce bayılacak gibi olan ben şuan gayet ayık bir durumdaydım dışarıya çıkar çıkmaz aklıma gelen heryere bakmaya başladım ama yoktu hiç bir yerde yoktu. Onuda kaybedemezdim beni bırakamazdı. Tam umutsuzca dönecekken bir çığlık sesi geldi hemen sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladım aralarda bir sokaktan gelmiştim hızla koştum ve karşımda onu gördüm ağlıyordu ve nefes nefeseydi beni görünce hızla yanıma koşup sarıldı.
"Niye buraya geldin?"
"Sadece gezmek istemiştim sonra arkamdan birileri gelince kaçtım."
"Tamam ağlama."
Ağlamasını biraz daha yavaşlattıktan sonra geri çekildi ve yüzüme bakmaya başladı.
"Keşke beni bekleseydin ben seni gezdirirdim."
"Sinirlisin diye söylemek istemedim."
"Tamam özür dilerim hadi gel."
Elimi uzattığımda elime bakıp ardından yine bana bakmaya başladı sonra elimi tuttu onu kendime çektim ve öyle yürümeye başladık caddeye çıktığımızda beni tanıyanların hepsi bize bakıyordu ki bundan rahatsız olmamıştım tam aksine Diana'ya bulaşmamaları gerektiğini anlamaları için güzel olmuştu. Eve geldiğimizde kapıyı açıp içeri girdik Diana tam yukarı çıkacakken onu tutmuştu bana döndüğünde anlamsızca gözlerime bakamaya başlamıştım.
"Ben varken korkma."
"Neden?"
"Kimsenin sana birşey yapmasına izin vermem."
"Ya yaparlarsa?"
"Yapamazlar."
"Tamam, teşekkürler."
"Hadi uyu artık iyi geceler."
"Senden birşey istesem."
"Ne isteyeceksin?"
"Bu akşam benimle uyurmusun?"
"Neden?"
"Korkuyorum."
O kadar masumdu ki gülümseyip kafamla onayladım beraber üst kata çıktığımızda o odasına girip üstünü değiştirirken bende kendi odamda değiştirmiştim. Kapısını tıklayıp içeriye girdiğimde yatakta saf bir gülümsemeyle beni bekliyordu ben hafifçe gülümseyip yanına uzandım. Yanına yattığımda kafasını göğsüme koyup sıkıca belime sarıldı bende elimi saçlarına götürüp okşamaya başlamıştım. Bugün cidden büyük bir korku yaşamıştım Rose gibi onuda kaybetmek istemezdim özellikle bende bir etki bıraktıktan sonra. Uyandığımda hala aynı şekilde uyuduğumuzu gördüm yüzüne baktığımda önüne gelen saçları yüzünün terslemesine neden olmuştu elimle saçlarını geriye çekip alnına öpücük kondururken gözlerini açmıştı ben hızla kendimi geriye çekerken o hala bana bakıyordu. Kendine geldikten sonra biraz doğruldu ardından bana dönüp kafasını boynuma koydu ve "Sen iyi birisin" diye fısıldadı ilk başta dediği şeyi anlamamıştım ama sonradan geçen dediğim cümle aklıma gelmişti. İyi biri olduğumu düşünüyordu çünkü hala beni tanımıyordu ve tanımasınıda istemezdim.
