1 haftadır evde ki bütüm düzenim resmen değişmişti tabi ki Diana sayesinde her gün evde temizlik yapıp duruyordu bu cidden sinirimi bozmaya başlamıştı ve en sonunda dayanamayıp kızmıştım yoksa bir ömür boyunca temizlik yapabilirdi. Şimdi ise ev için alışverişe çıkmıştık markete girdiğimizde biranda koluma girmişti durup ilk ona sonra da kolumda olan eline bakmıştım yüzü biranda kızarmıştı hemen elini kolumdan çekip önden ilerlemeye başlamıştı onun bu haline gülerken o ise daha çok kızarıyordu bu hali cidden çok komikti. Eline bir tane küçük sepet aldı ve alışveriş yapmaya başladık.
"Luke o elinde ki ne?"
"Gördüğün gibi içki."
"Çabuk bırak onu."
"Neden?"
"Evi o pis kokudan zor kurtardım asla evde içemezsin."
"Bundan sanane orası benim evim ister içerim ister içmem."
"Haklısın özür dilerim."
Elinde ki sepetle kasaya doğru ilerledi sepeti kasaya bırakıp dışarıya çıkmıştı bende ödemeyi yaptıktan sonra poşetleri alıp dışarı çıktım ama ortalıklarda gözükmüyordu küfürleri saydırarak eve doğru ilerleyemeye başladım. Eve geldiğimden ışıkların hiçbiri yanmıyordu yine kafasına göre biyerleye gitmişti eve girip poşetleri bıraktıktan sonra yeniden dışarıya çıkıp sigaramı yakmıştım. Akşam olduğu için rüzgar şiddeti biraz artmıştı bu da saçlarımın karışmasına sebep oluyordu bunu umursamadan sigaramı içerek yavaş adımlarıma devam ettim. Biraz ileride eskiden sürekli takıldığım arkadaşlarımı gördüm yanlarına gidip biraz konuştuktan sonra yeniden yolumda ilerlemeye başlamıştım. Böyle güzel bir havada boş boş gezmek insanı biraz rahatlatıyordu en azından çoğu sorundan uzakta kalıyorsun aslında yalnız olmak bir çok şeyden daha güzeldi genelde bu durumdan şikayetçi olanlar vardır ama bence yalnızlık en mükemmel şeydir. Geceye doğru eve dönmüştüm yine ışıkların hiçbiri yanmıyordu umursamadan içeriye girdim ışığı yakıp mutfağa geçtim biraz atıştırmalık hazırladıktan sonra içkimide alıp salona geçtim televizyonu açıp içkimi diklemeye başlamıştım. Yaklaşık bir iki saat sonra kapı çalmaya başlamıştı koltuktan kalktığımda dönen başımla birlikte kapıya doğru ilerleyip zorla kapıyı açmıştım ilk baktığımda bulanık olarak gördüğüm görüntü netleşmişti gelen Diana'dı biraz geriye çekilip girmesini bekledim o içeri girdikten sonra sert bi şekilde kapıyı kapattım korkarak bana bakıyordu kolundan tutup duvaran doğru ittirdim bende önüne geçtim.
"Nerdeydin?"
"Biraz gezmiştim."
"Kaç saat oldu lan bu ne gezmesi?"
"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum."
"Benimle kalıyorsun unutma.
"İyi giderim bende o zaman."
"Hiç bir yere gidemezsin!"
"Buna senin gibi pislik biri mi engel olacak? Hiç sanmıyorum."
"Sen kime pislik dedin?"
"Anlama özürlü müsün?"
"Diana sinirlendirme beni daha fazla!"
"Sen benim neyimsin ki bana sinirlenme hakkını sana kim verdi?"
Elimi sıkarak biranda duvara vurdum birbirimize yakın olduğumuz için kalp atışlarını çok net duyuyordum ve çok hızlı atıyordu. Yüzümü daha çok yaklaştırarak yüzüne bakmaya devam ettim ve biranda dudaklarına yapıştım yüzüne baktığımda gözlerini kocaman açtığını gördüm elini göğsüme koyup beni ittirmeye çalışsada pek başarılı olamamıştı geri çekildiğimde gözlerine baktım dolmuştu bunu umursamadan kolundan tutup yukarı doğru sürüklemeye başladım bağırıp durmamı söylüyordu bu haline gülüp onu odaya soktuktan sonra kapıyı kapatmıştım.
"Luke lütfen git."
"Hayır."
"Bana niye böyle davranıyorsun ben sana hiçbişey yapmadım."
"Nasıl davranıyormuşum?"
"Kırıyorsun sürekli bağırıp duruyorsun seni düşünüyorum ama beni tersliyorsun."
"Beni düşünme o zaman."
"Gidiyorum zaten düşünmem artık."
"Gitmiyorsun."
"Bunu sana soracak değilim."
"Evet bana soracaksın ve ben gitmiyorsun dediysem gitmiyorsun."
"Pisliğin tekisin bence git en yakın yükseklikten kendini aşağıya at."
"Bu gecelik uçurumum olmaya ne dersin?"
"Ne?"
"Hadi ama anladın işte bu gece benimle olmaya ne dersin?"
"Cidden pisliksin."
"Söylesene daha önce kaç kişiyle yattın!"
"Sen ne diyosun ya?"
"Ücretin neyse veririm sorun değil diyorum."
Biranda yanağımda ki acıyla gözlerimi sıkıca kapatıp açmıştım. O bana tokat atmıştı buna nasıl cesaret etmişti acaba hızla kollarından tutup onu duvara dayadım ve öpmeye başladım ağlaması şiddetlenmişti en sonunda geri çekilip kapının önünde ona bakmaya başladım yere oturup dizlerini kendine çekip başını dizlerinin üstüne koymuştu bende yere oturup ona bakmaya başlamıştım çok geçmeden gözlerim kapanmıştı. Gözüme vuran güneş ışıklarıyla gözlerimi açtım ve karşımda Diana'ı gördüm yerde yatıyordu başıma giren şiddetli ağrıyla yavaşça ayağa kalktım yanına gidip onu kucağıma aldım ve yatağa yatırdım tam o sırada gözlerini açıp bana vurmaya başlamıştım ellerini tutup anlamsızca ona bakmaya başladım.
"Kafayı mı yedin sen niye vuruyosun?"
"Git yanımdan!"
"Diana noldu sana?"
"Şimdide hatırlamıyormuş gibi mi yapacaksın?"
"Dün gece bişey mi yaptım?"
"Sen ciddi misin ya!"
"Ne yaptım anlat."
"Aşağıya beni öptün sonra kolumdan sürükleyip buraya getirdin bana orospu dedin ücretin neyse vericem dedin ve sonra yeniden üstüme geldin var ya sen cidden pisliğin tekisin şimdi çekil gidicem artık!"
"Hayır."
"Ne hayır?"
"Gidemezsin."
"Seninle asla kalmam."
"Özür dilerim."
"Özür dilermiş sağol kalsın senin özrüne gerek yok."
"Diana kendimde değildim özür diledim işte kapa artık konuyu."
"Ben gidiyorum umarım sende en yakın zamanda kendine gelirsin yoksa bu şekilde çok kişiyi kıracaksın."
"Ben 1 yılda kendime gelemedim şimdi mi gelmemi bekliyorsun."
"Anlamadım?"
"Anlamazsın tabi sen beni tanımıyorsun bile."
"Tanımakta istemem."
"Bence de istememelisin."
Bişey demeden çantasını toplayıp gitmişti bende bişey olmamış gibi alt kata inmiştim. Kaybetmeye alışkın biri olduğum için bu pekte umrumda olmamıştı ama yine de içimde ufak bir acı olduğunu hissediyordum.
