Hüsran

7 1 0
                                    

Ne zaman taburcu edileceğim hakkında bir bilgim yoktu.Kafam o kadar karışmıştı ki bu hastaneden çıktığımda ne yapacağım hakkında küçük bir fikrim bile yoktu.
Ne bir akrabam vardı,ne de sığınabileceğim bir liman.öylece bir başıma kalakalmıştım.
Gerçekçi olmalıydım,ayaklarımın üstünde durmayı öğrenmeliydim.
Bu da benim sınavımdı.
Kapı aralandı.Gelenler iki polis,naif hemşire ve beni ölümden döndüren karizmatik doktordu.
"Mehmet,ben doktor Fuat nasıl hissediyorsun?iyisin iyi ,seni çok iyi gördüm."
Soruları sinir bozucu bi gülümsemeyle ardı ardına sıralıyordu,yaşadıklarım normalmiş gibi onun bu tavrı benim sinirimi bir hayli bozmuştu.üstelik kendi sorularına kendi cevap vermişti.
"İyiyim.Ben her şey için teşekkür ederim."
Dedim yalancı bir gülümsemeyle,bu rahatsız edici Poliyana tavrına rağmen ona bir hayat borçlu olduğumu unutmamalıydım.
"Ne zaman taburcu olurum doktor bey?sizin de dediğiniz gibi gayet iyi hissediyorum."
Diye devam ettim.Lafımın bitmesiyle konuşmaya başlaması bir oldu.
"Olanlar için gerçekten üzgünüm.Yarın son kontrollerin yapılacak sonra taburcu olacaksın şimdiden geçmiş olsun."
Olanlar için üzgünsen az önce içinde neden havai fişekler patlıyordu diye sormak istedim bir an.sonra bu fikri Zihni'mden uzaklaştırdım.
"Teşekkür ederim."
Hemşireyle göz göze geldi ve başını öne eğip herkese selam verdikten sonra odayı terk etti.
"Evlat bu benim kartım ne zaman istersen bizi arayabilirsin.geçmiş olsun"
Emektar polis konuşmasını bitirdikten sonra Alman boksör devam etti.
"Bu bir sınav ve sen güçlü bir çocuksun,üstesinden gelebileceğine inanıyorum,bizim görevimiz burada bitti hatta senin iyi olduğundan emin olana kadar bekledik."
Emektar polis kısa kısa öksürüp Alman boksöre bakarak gülümsedi.Kısa kes aptal der gibi.
"Neyse geçmiş olsun."
Dedikten sonra elimi tuttu ve gülümsedi.
"Sen güçlü bir adamsın."
Diyerek beni teselli etmeye çalıştı.bende gözlerimi kapatarak gülümsedim her ikisine de.benim için elinden geleni yapmışlardı.bizzat ilgilenmişlerdi.
"Bende her şey için teşekkür ederim."
Sonra hızlıca odadan uzaklaştılar.Yanımda sadece hemşire kalmıştı.benimle konuşmak için sırasını bekliyormuş gibiydi sanki.
"Ee yakışıklı anlat bakalım.Nelerle uğraşırsın?"
Çok güzel gülüyordu,ona bakınca bir huzur kaplıyordu içimi sanki.
Böyle bi durumdayken tek eğlenceli şey bu kadındı.
"Ben üniversiteyi yeni bitirdim.ayrıca müzisyenim."
"Benim kızım da müzisyen.Hangi enstrümanı çalıyorsun?"
"Gitar çalıyorum.Kendime ait bestelerim de var söz yazıyorum."
"Benim kızım da şehir korosunda solist.O da piyano çalıyor.Yani daha doğrusu yeni öğreniyor."
"Harikaymış.Sesini merak ettim şu an."
Bu kadına kanım çok ısınmıştı.
sohbeti, olan biteni o anlık da olsa unutmama yardımcı oluyordu.
Daha sonrasında kızına ait bazı ses kayıtları dinletti.Sesi gerçekten büyüleyiciyi.
"Kızınızın sesi gerçekten güzelmiş."
Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.
"Kendisi de çok güzeldir.Annesine çekmiş ne de olsa."
Onun bu halleri beni de güldürüyordu.
Aslında her şey apaçık ortadaydı.Yaşadığım trajediden sonra yüzümü güldürmek için elinden geleni yapıyordu.bunu anlamamak için aptal olmak gerekirdi.
Ya beni gerçekten sevmişti ya da bana acıyordu.
Belki de her ikisi.
Bu güzel sohbetinin büyüsünü bozmamak için fikirlerimi Zihni'mden uzaklaştırıp ona bakarak gülümsedim.Kızından bahsetmeye Devam ediyordu.
"İstersen sizi tanıştırabilirim."
Dedi aniden heyecanlı bir şekilde.
"Nasıl olur bilmem ki.Yani olanları biliyorsunuz benim kafam çok karışık ne yapacağım hakkında hiçbir bilgim yok."
Az önceki gülümsemelerimden eser kalmamıştı.
ailemin artık olmayışı istemsiz bir burukluk yerleştirmişti yüzüme.
"Bak sana ne diyeceğim genç adam.Ben de eşimi kısa bir süre önce kaybettim.Kızımla beraber kalıyoruz.Kendini toparlayana kadar bir süre bizde kalmaya ne dersin."

JeffruzhaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin