Bu fikir kulağa hoş geliyordu.Ne kalıcak bir akrabam ne de dostum vardı.Kendimi toparlayana dek onlarla beraber bir süre yaşamamda hiçbir sakınca göremiyordum.İşin kötü yanı, bundan başka bir seçeneğimin de olmayışıydı.
Yapım gereği utangaç,kimseye bir zararı dokunmayan kendi halinde biriydim.Normal şartlarda bırakın başka bir evde kalmayı misafirlikte bile çekinirdim.
Naif hemşire gözlerini bana dikmiş,benden bir cevap bekliyordu.
"Özür dilerim.İsminiz neydi ? Sormaya fırsat bile bulamadım."
"Adım Leyla.Ama seni baştan uyarıyorum teyze deme bana olur mu?Leyla abla diyebilirsin mesela"
Dedikten sonra ağzı kapalı kocaman gülümsedi.
"Güzelliğiniz size teyze dememi engellememe yardımcı olacaktır.Leyla abla."
Bu sefer dişlerini gösterek daha büyük gülümsedi.Sonra bende gülmeye başladım.yaklaşık bir dakika boyunca güldük.
"Bu güzel sözleri de nerden buluyorsun böyle."
"Besteci ve yazar olduğumu söylemiştim.Ayrıca özel bir yeteneğe sahip olmaya gerek yok.size bunları içimden geldiği için söyledim."
Yangından kalma öksürüğüm konuşmamı bölmüştü.
"Ayrıca ben böyle bir durumdayken bana kucak açtınız.Siz çok iyi bir insansınız.Size nasıl teşekkür ederim bilmiyorum."
"Ben seni çok sevdim yakışıklı.Sadece empati yaptım.Yaşadığın şey çok kötü.Zor durumdasın ve birinin sana yardım etmesi gerek.Hayat tesadüflerle doludur.Bir yerden kapı kapanır diğer taraftan açılır.O sebeple."
Bir süre duraksadıktan sonra konuşmaya devam etti.
"O sebeple?"
Diye yineledim.
"O sebeple artık sende benim oğlum sayılırsın.Gizem'e arkadaş bana da sırdaş olursun."
"Elimden geldiğince yanınızda olmaya çalışacağım.Bu iyiliğin karşılığını başka nasıl öderim bilmiyorum zaten."
"Hadi ama boşver bunları.Sen güzelce uyu,dinlen.Yarın taburcu olacaksın.Ben de sana elbise falan alıyım."
En son söylediği cümleyi duyduğum an içimi bir suçluluk hissi kapladı.Ailemden dahi bir şey isteyemezken hiç tanımadığım biri Bana elbise alacaktı.Yüzümün düştüğünü fark eden Leyla abla dışarı çıkmak üzereyken geri döndü ve yanıma yanaştı.
Yüzümün neden düştüğünü anlamış gibiydi.O güzel gülümsemesi yüzünde belirdi ve Saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı.
"Neler hissettiğini biliyorum."
"Ben size yük olmak istemem gerçekten."
"Sana samimi olayım mı Mehmet ? Çok param var ve bunları nereye harcıyacağımı bilmiyorum. "
Bu espirisi üzgün yüz ifademi küçük bir tebessümle süsledi.
Bunu fark eden Leyla abla konuşmaya devam etti.
"En sevdiğin renk ne ?"
"Gri."
"Güzel."
Dedikten sonra kapıya doğru yöneldi.
"Fazla elbise almanıza luzüm yok bir çift alsanız kâfi.Ben idare ederim."
Dedim.Tekaşlı ve cüretkar bir şekilde.
Gülümsedi ve şöyle dedi.
"Bu kadar geveze olduğunu bilseydim sevdiğin rengi bile sormazdım."
Sonra hızlıca dışarı çıktı.
Beni düşüncelerle bir başına bıraktı.Yeni bir ev ,yeni bir yaşam,Yeni arkadaş,Yok olan ailem,yanan gitarım.Hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.En son takılıp kaldığım konu ise tabiki ailemdi.Onları çok özlüyordum.Düşünmekten yorulan Zihni'm ile bedenim bir anlaşma yapıp beni uyumam için zorladılar.
Nitekim başardılar.Yavaş yavaş kısılan gözlerime hakim olamıyordum.
"Yarın ola,hayır ola."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeffruzha
FantasyHayal gücünüzün sınırı var mı? Var ise eğer bu hikaye o sınırları zorlayacaktır. (Okuyucuların dikkatine) Hikaye tamamen kurgulanmıştır lakin karakterlerinin hepsini kafamda oluşturmadım. Aklımda şöyle bir düşünce var. Bu hikayeyi benle beraber okuy...