"Özür dilerim Hyung."
"Jungkook yeter! Yol boyu özür diledin ve bende sorun olmadığını söyledim. Artık vazgeç." Odaya girip yataklarına otururken konuşuyordular.
"Ama Hyung baksana benim yüzümden rahatın bozuldu."
"Ben böyle iyiyim Jungkook dert etme."
Onunlayken nasıl rahat olmazdı? Jungkook saçmalıyordu. Huzuru bulduğu adamla aynı odada kalacaktı. Japonya'ya nasıl geldiklerini merak ediyorsunuzdur.Flashback
Sabah Yoongi'nin telefonuna gelen mesajla Yoongi neye uğradığını şaşırmıştı. Mesajda Ye Ra Japonya'ya gittiğini ve onlarında bugün orda olmaları gerektiği yazıyordu. Jungkook yine unutmuştu işte.
Yatakta hızla fırlayıp banyoya gitti. Duşunu alıp üzerine yeşil kazak ve siyah dar pantolonunu giydi. Valizini hazırlamaya başladı. Eline tekrar aldığı telefonla Jungkook'a hazırlanmasıyla ve Japonya'ya gideceklerini bildiren bir mesaj attı. Internet üzerinden biletleride haletti. Otel işini oraya gidince halletmeyi planlıyordu.
Kırmızı montunu giyip, hazırladığı valizini alıp evden çıktı. Arabasına yerleşip Jungkook'un evine daha doğrusu Jungkook ve Hoseok'un evine doğru sürdü. Hoseok'un bir evi olmasına rağmen Jungkook'la kalıyordu genellikle. Küçüğün yalnız kalmasını istemiyordu Hoseok. Bu yüzden Yoongi,Hoseok'a minnettardı.
Jungkook'un evine vardığında Jungkook'u aradı.
"Efendim Hyung?"
"Hazır mısın? Hazırsan aşağı gel bekliyorum."
"Hazırım Hyung geliyorum."
"Tamam."Jungkook'un evden çıkan bedenini gördüğünde neye uğradığını şaşırdı. Küçüğü kırmızı balıkçı yaka kazak,yırtı kot pantolonu ve siyah kabanıyla aklını başından almıştı Yoongi'nin.
"Gidelim Hyung." Arabaya binene kadar Jungkook'u izlemişti. Küçüğünün sesiyle başını iki yana sallayıp kendine geldi.Tüm yolculuk boyunca Jungkook büyüğünden özür dileyip durmuştu. Hatta uçakta bile özrüne devam etmişti. Yolcuların rahatsız olup olmamalarıyla ilgilenmiyordu.
Yoongi ne kadar sorun olmadığını söylesede Jungkook için bu öyle değildi. Tam bir aptaldı. Gelecekleri olan bu günü unutacak kadar aptal. Tam bir aptal.
Jungkook neden bu kadar unutkan olduğunu bile bilmiyordu. Sadece bu yüzden kendine kızıp duruyordu. Hoseok ona ne kadar hastaneye gitmesi gerektiğini söylesede her seferinde reddediyordu. Herşeyini kaybettiği o iğrenç yere asla gitmeyecekti. Onları kaybettiği günden sonra oraya adımını dahi atmamıştı. Gitmeyecekti işte. Birisini daha kaybetmeyecekti.
Yoongi'nin uçakta uyuduğu bir kaç dakikada aklına bu konular geliyordu. Düşüncelerini aklının en ücra köşesine gönderip yanındaki tatlı Hyung'unu izlemeye başladı.
####
Otele geldiklerinde odaların hepsinin haftasonu tatili olması nedeniyle dolduğunu ve sadece tek bir odanın kaldığını duyduğunda Jungkook kendine en yaratıcı küfürlerini etti. Tabiki içinden. Hyung'u küfürleri duyarsa ona kızabilirdi ve bu son istediği şey bile değildi. Hepsi onun suçuydu.
Flashback end
Yataklarına oturmuş öylece yeri izliyordu her ikiside. Yeri izlemeye dalan Jungkoom sessiz odada büyüğünün ayaklandığını bile görmemişti.
"Hadi Jungkook toplantı için hazırlanalım."
"Peki Hyung. Duş al istersen? Ben almayacağım."
"Tamam. Sende hazır olmuş ol ben çıkana kadar."
"Tamam."Yolculuğun yorgunluğunu üzerinden atmak iyi fikirdi. Kıyafetlerini alıp duşa girdi. Kısa duşun ardından hazır bir şekilde odaya geri döndü. Küçüğüde hazırdı. 'Fazla seksi' dedi Yoongi. Giydiği takım elbiseyle fazla seksiydi. Yoongi'nin onu dırı çıkarmak,kimsenin onu görmesini istemeyecek kadar seksi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALZHEIMER (YoonKook)
Fanfiction"En acı olanda ne biliyor musun hyung?" Gözümdeki yaşı usulca serbest bıraktım "En acı olanda seni unutacak olmam sevgilim.?