chapter 9

13.6K 1.8K 840
                                    

Yoongi'den...

"Neden,neden böyle oldu!?"diyip boynuna elliyordu,garip bir surat ifadesiyle.

Ben hala yerde çıplak şekilde onu izliyordum.Hiçbir şey anlamamıştım..

"Hiçbir sorun olmaması gerekiyordu..."diye yakınıyordu. "Bu diyagram o kadar bulanık ki!Zar zor görünüyor!"

"Şu anda..."dedim karşımdaki hem güzel hem yakışıklı olan kişiye bakarak. "Rüya mı görüyorum?"

Dediğim karşısında kaşlarını çatmıştı. "Rüya falan değil bu.Ben Park Jimin,az önce anlaşma imzaladığın bir şeytanım."dedi ve eliyle beni işaret etti. "Bir dileğini yerine getireceğim,ama daha söyleme!"

Onu şaşkınlıkla izlediğimi görünce tekrar konuştu. "Anladın mı?"

"AMAN TANRIM!MUHTEŞEM!"diye bağırmıştım.YILLARDIR BÖYLE BİR OLAY BEKLİYORDUM!HİÇBİR ŞEY BOŞUNA DEĞİLMİŞ!O ZAMAN GERÇEKTEN DE HOGWARTS VAR...!!!

"DEMEK GERÇEKTEN DE  VARMIŞ!ŞEYTAN DENEN ŞEY GERÇEKTEN DE VARMIŞ!"diyerek ayağa kalkmıştım.O kadar heyecanlı ve adrenalin doluydum ki!

Karşımdaki,benden kısa ama feci güzel şeytana yaklaştım. "Onur duydum."

Daha sonra omuzlarından tutup heyecandan onu sallamaya başladım. "Ben Yoongi!Min Yoongi!Tanıştığımıza memnun oldum!"dedim ve hemen aklımdaki binlerce soruyu sormaya başladım. "Şeytanlar nerede yaşıyorlar peki?Hiç arkadaşın var mı!"

O da beni geriye ittirmişti. "Çek şu iğrenç sikini gözümün önünden!"

"Ha?Daha az önce banyo yaptım!"

-

Taehyung'dan...

Hala uyuyamıyordum.
Cidden,yapmam gereken tek şey uyumak tamam mı ama sikeyim ki kalbim durmak bilmiyor!

İnsanlarla şeytanlar,birbirlerine aşık olabilirler mi acaba?

Ve ikimiz de erkeğiz...
Ah,doğru ya Jungkook onun için cinsiyet farketmediğini söylemişti.
Yani,belki de şansım vardır...

Yoo,yoo,yoo...Jungkook'un nişanlısı var.
Daha da önemlisi...
"Of,ezik büzük sıkıcı çocuğun tekiyle baş başa kaldım."
Jungkook beni hiç...

"Jimin!"

"Kes!"

Pencerenin dışından gelen seslerle düşüncelerim puf olup gitmişti.Hemen gözlerimi kocaman açıp karşımdaki pencereye baktım.
Jimin mi?

Pembe saçlı birisi kapalı olan penceremi hemen açmış,bana bakıyordu.
Belinde de ona sarılmış olan bir Yoongi vardı.

Pembe saçlı,bana kaşlarını çatıp konuşmaya başlamıştı. "İyi akşamlar,hırsız sıçan.Nişanlımı nerede saklıyorsun?"diye soruyordu ki yanımda yatan Jungkook'u görmüştü.Görür görmez de uçarak Jungkook'un yanına gelmişti.
"Jeon!Benim,Jimin!"

Yoongi de pijamalarıyla pencerenin yanında duruyordu. "Rahatsız ettiğimiz için üzgünüm,Jimin illa seni görmek istediği için buraya uçtuk."

"Haa!Senin burada ne işin var Yoongi?"dedim şaşkınlıkla.
Neler olduğunu anlayamıyordum...

Jimin,hala uyuyam Jungkook'un yakasından tutup sallamaya başlamıştı. "Kalksana be!Hey Jeon!"

"Şey,uyuduğu zaman sabaha kadar asla uyanmaz."diyerek Jimin'i sakinleştirmeye çalışıyordum. "Ayrıca gecenin bu saatinde çok ses çıkarıyorsun..."diye de mırıldanmıştım.

Jimin,Jungkook'u bırakıp bana pis pis bakmaya başlamıştı. "Bunların hepsi senin suçun."diyordu öfkeyle.

Daha sonra kolumdan tutup beni pencereden dışarı çıkarmıştı.
Son duyduğum,Yoongi'nin bağrışlarıydı...

Şu an Jimin eliyle benim kolumu tutarak havada uçuyordu,çok hızlı bir şekilde.
Olamaz,olamaz,olamaz...
Kafamı çevirip arkamda kalan odamın penceresine baktım,Yoongi umutsuz bir şekilde Jimin'e bağırıyordu.

Jimin de kafasını çevirip bana bağırıyordu. "İnsanların yüksekten düşünce öldüklerini duymuştum,biliyor musun?"diyordu. "Ne kadar yüksekten düşmek istersin?"

Yani o...
Beni,
Öldürmeye mi çalışıyordu?

-

"Jeon!Jeon!Uyan!"diyordu Yoongi.
Jeon'u uyandırmak için yanaklarını sıkıyor,saçını çekiyordu ama iblis bir türlü uyanmıyordu.
"Neden uyanmıyor?Yaşıyor mu acaba?"diye sesli şekilde düşünüyordu Yoongi.

Kaloriferin üzerindeki Hoseok gözlerini aralayıp karşısındaki görüntüye baktı. "Hey,Yoongi.Ne yapıyorsun sen!"

Yoongi duyduğu sesle yerinden sıçrayıp konuştu. "Jeon bir türlü uyanmıyor da,Jimin Taehyung ile birlikte bir yerlere uçtu!"

"Jimin mi!?"dedi Hoseok şaşkınlıkla. "Jimin burada mıydı?!"

"Vay be...Konuşabilen bir papağan demek."diye kuşu incelemeye başlamıştı Yoongi.

Hoseok da ona aldırmadan uçmaya başlamıştı. "JIMIN NE PLANLIYOR!!??"

-

Bu sadece bir rüya...
Aynen,öyle...
Sakin ol,Taehyung...
Evet,rüya!
Gerçek değil!

Şu an bir kulenin en uç noktasındaydım.
En uç noktadaki direğe sarılmış duruyordum.Eğer ona sarılmayı bırakırsam yere düşüp ölecektim.

Karşımda Jimin havada durup,beni izliyordu.

Aşağıya bakmamam lazımdı,sakın sakın sakın...
"Hırsız bir sıçana da bu yakışırdı.Böyle iyi görünüyorsun."diyordu Jimin,bir elini beline koyarak.

"Neden bunu yapıyorsun bana!"diye bağırmıştım.Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.Şu an aşırı korkuyordum. "Jimin...Bir şey mi yaptım ben sana?"diye soruyordum çaresizce.

"Bir şey mi yaptım diyor hala!"dedi öfkeyle Jimin. "Müstakbel kocamı çaldın lan!"

Dediği karşısında iyice gözlerim dolmaya başlamıştı. "Çalmak mı?Ama sadece aynı yatakta yatıyoruz o kadar!Odam çok küçük olduğundan başka çaremiz yok!"

"Orası beni alakadar etmez.Senden hoşlanmıyorum,bu da seni öldürmek için iyi bir sebep."dedi ve kollarını iki yana açtı. "Şimdi,elveda."

Gözlerimi sıkıca kapatmıştım.
Jungkook...
Kurtar beni...
Gözlerini biraz da olsa aç..
Uyan..
Kurtar beni!
Yoksa,öleceğim!

-

Kurtar beni!
Yoksa,öleceğim!

Jungkook,beyninde yankılanan seslerden dolayı gözlerini açıp doğrulmuştu.
Karşısındaki Yoongi ona bakıyordu.
"Ah,uyandı!"

Yoongi'nin yanındaki Hoseok da ona bakıyordu. "Burnunu tüyle gıdıklama planım işe yaradı!"

İkisi de pür dikkat Jungkook'a bakarken,Jungkook yavaşça gözden kaybolmuştu.

"Ha!Dur!Nereye gitti!?"

"Sakin ol Yoongi..."

-

Kulenin tepesinde gözlerimi açmıştım.
Açmamla birlikte Jimin'in arkasında duran Jungkook'u görmüştüm.
Gelmişti...

"Jeon!"demişti Jimin kaşlarını çatarak.
Jungkook da kafasını ovuşturup kaşlarını çatmıştı. "Çok yorgunum..."

No Sleep Tonight | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin