Rich Boy • taegguk ✓

g

Bugün haftanın son günüydü, dün okulda Jungkook'u asla görmemiştim. Umarım hasta falan olmamıştır. O sırada sarı kafa Jimin ve Kedi sevgilisi bize doğru geliyordu.

"Hey Taehyung, Jungkook nerede biliyor musun?"

"Hayır?"

"Bilmek ister misin?"

"Evet?"

"Bir dakika Jimin." Diyerek Jimin'in sözünü kesti Yoongi. "Önce 500 won ateşle."

"Ayak üstü s*ktiniz ama neyse"
Cebimden parayı çıkarıp Yoongi hyunga verdim.

"Al, hadi dökül Jimin."

"Biliyorsun Jungkook Bogum'u tekme tokat dövdü çocuğu hastanelik etti, ölümlerden ölüm beğendirdi."

"Evet, öyle olabilir."

"Heh, işte bu Bogum aptalı da Jungkook'dan şikayetçi olmuş."

"Eee?"

"Jungkook şu anda karakolda ve Bogum'un şikayeti çekmeye hiç niyeti yok."

"Kocamm, şimdi çocuklarımıza ne diyeceğim ben!"
Lisa yanıma geldi ve bana hafif bir tokat attı, bu haksızlıktı. Kocam hapishanede, çocuklarım evde yalnız ve üstüne üstlük Lisa bana şiddet mi uyguluyordu. Bu affedilemez.

"Hey Taehyung, senin çocuğun yok."

"Olsun ya olsaydı, ya beş dakika üzgün olamıyoruz amk." Kalktım tuvalete gidiyordum. Artık yeni yerim orası, sinirlenince, ağlayınca, daralınca tuvalete gidiyordum.

Tuvalette Bogum'un olduğunu görünce yanına yavaşça yürüdüm. Yakalarını tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdım.

"Hey, Bogum. Nasılsın?"

"İ-iyim Taetae, sen nasılsın?

"Ben de iyiyim, yüzüme bak yumruk attığına çok iyi bak. Çünkü 1 haftadır acısından yatakta inleyip duruyorum. Hem de deli gibi."

"N-nasıl inledin Taehyung?"

"Eğer Jungkook'dan şikayetini çekip, kavgayı senin başlattığını, üzgün olduğun zırvalıklarını halledersen yarın sana nasıl inlediğimi bizzat göstereceğim. Tamam mı?" Kafasını aşağı yukarı sallayan Bogum'a bakıp gülümsedim.

"Hadi şimdi okuldan kaç, Jeongguk'dan şikayetini çekmeye karakola git. O zaman hemen işimizi halledebiliriz."

Bogum aptalı gidince aynanın karşısına geçip morarmış gözüme bakıyordum. 1 haftadır böyleydi. Amk nasıl bir eli varsa morluk geçmiyor. Yüzüme biraz daha baktım lavabodan çıkıp bahçeye bizimkilerin yanına gittim.

"Ne oldu Taehyung?"

"Hiç."

"Ah, Taehyung nasılsın?

"İyiyim Seokjin sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim teşekkürler. Sevgilin karakoldaymış, buna üzüldüm."

"Sevgilim? He, evet Jungkook. O benim sevgilim."

"Peki Jungkook'un da bundan haberi var mı?" Lisa'nın dediğine gülen gruba baktım ve iğrençlerdi. Canım arkadaşlarım.

"Her neyse ben kantine gidiyorum bir şey isteyen var mı?"

"Ahh, seni istiyorum Jin."

"Anlamadım Joon?"

"Ben de seninle geleceğim dedim."
Yavşak, diye söylendim çok sevdiğim arkadaşımın arkasından. Of moralim çok bozuktu amk.

***

-Jungkook-
"Ya Hobi hyung dün öpüştük falan da, bilmiyorum benden nefret ediyor olabilir."

"Tamam artıları ve eksileri sayalım hadi, onun götü hakkında konuşan kişi ile kavga ediyorsun +, o kavgada çocuğun gözünü morartıyorsun. Hem de Samanyolu gibi bir büyüklükte mor ve yuvarlak, -3. Onun seni sevmesi için çabalıyorsun +, ama bunu insanlara para vererek yapıyorsun -2. -5+2 eşittir -3. Boku yedin Jungkook, bence çocuğun karşısına bir daha çıkayım deme."

"Ayyy, hyung ama ben ona çok aşığım!"
Bu konuşmalar sırasında, Bogum gelmiş ve şikayetini geri çekmiş beni görmeden gitmişti.
Acaba fikrini değiştiren şey neydi amk, az dövmedik çocuğu.