2 hafta sonra
Jack'ten
Finn bugün taburcu olmuştu, yarası da iyileşmeye başlamıştı. Hastaneden çıktıktan sonra bize geldi ve birkaç gün burda kalacağını söyledi.
-"Senin evin benim evim Finnie. Taşınadabilirsin hani sorun yok ahahahah."
-"Oha ciddi misin dur sarılcam."
-"Lan kalkma ben geliyorum bekle.Hay söylediğim şeye ya oturur musun?" Çok inatçıydı ama seviyordum onu, keşke şuanki yüzünü görebilseydiniz. O kadar tatlı ki...
-"Sevgilim ben diyorumki, bizimkileri çağırıp film mi izlesek?" Bana ilk defa böyle hitap etmişti.
-"Finn bebeğim daha yeni çıktın hastaneden biraz bekle sonra söz film gecesi yapacağız tamam mı?"
-"İyi tamam o zaman bana milkshake alsana üff canım çekti ya" Çok şımarıklaşmıştı, hoşuma da gitmiyor değildi.
-"Finn ben şimdi güzel popomu senin yanından kaldırıp nasıl gidiyim alıyım seni böyle yalnız bırakayım?"
-"Ya Jackie al gel işte hem git gel ben de sana hediyeni veriyim" diyerek göz kırptı. Ölüyordum galiba. Lafını ikiletmeden dışarı çıkıp Cafe'ye girdim. Kısa bir süre sonra sıra bana geldiğinde sipariş vermeye başladım.
-"Ben bir tane çikolatalı bir tane de çilekli milkshake alabilir miyim?" diyerek gülümsedim.-"Hayır alamazsın. "Komik olduğunu düşündüğü esprisine kendisi gülerken, benim hoşlanmadığımı anlamışcasına gülüşünü soldurdu.
-"Pardon? Neden alamıyormuşum? Hayır benim sevgilim hasta bekliyor evde. Canı bir şey çekti almak için geliyorum. Gördüğüm muameleye bak gidip bana müdürünü çağır veya milkshakelerimi ver."
Sinirlenmiştim ama haklıydım.
-"Kusura bakma ya şakasına demiştim, sevgilisin old- neyse kız beklemesin daha çok geliyor siparişler."
Bozulmuş gibi görünüyordu ama ben daha çok bozulmuştum. 2020 yılındayız ve hala insanlar karşı cins dışında, başka birinden etkilenemeyeceğimizi düşünüyorlar.
-"Ne kızı, belki erkek?Ve tanışmadığım biri ile bu sohbeti yapmak beni aşırı sıktı. Rica etsem getirir misin artık?"
Kız bu sefer gitti ve elinde iki adet milkshake ile geri döndü.
-"Sonunda" diyerek 15 doları bıraktım ve dışarı çıktım. Tanıdık bir ses ile arkamı dönüp orada donup kalmam bir oldu.
-JACCKK
-"Millie?!"
-"Ay shipimin en güzel parçalası nasılsın? "
-"İyiyim, sen Fransa'da değil miydin? Neyse Finn'in yanına gidiyorum. Gelmek ister misin?"
Hayır demesini çok istiyordum.
-"Yok ben sizi bölmeyeyim siz takılın ben merhaba diyim dedim. Noah çağırıyordu zaten hadi byee." Gülümsedim ve yoluma devam ettim.
Sonunda eve vardığımda Finn'i uyuya kalmış halde buldum. Üzerine eğilip yanağını öptüm ve geri çekilecekken Finn'in beni kendine çektiğini farkettim. Finnle dudaklarımız birleştiğinde midem kıpır kıpır olmuştu. Geri çekilip otuz iki diş gülimseyerek yanına oturdum.
-"Ehe-ehe getirdim Finnie al bakalım." Gülümseyerek aldı ve direkt içmeye başladı bir çocuk gibi görünüyordu ve resmen gel beni sev diye bağırıyordu. Yüzünü incelerken kapının çaldığını duydum, Finn'e "Burada bekle. " diyerek korkuyla kapıya yanaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennet-Fack/Tamamlandı
FanfictionBilinmeyen:Seni seviyorum Wolfhard. 04:17 Bilinmeyen: Her zerrene aşığım senin. 04:18 Bilinmeyen: Kalbine aşığım senin. "Görüldü"04:18 Kimse ölmüyor 🖤