0.9

402 23 58
                                    

Finn'in ağzından
Ertesi gün elleri üstümde yarı sarılır gibi duran Jack'le karşı karşıya kaldım. Önce afalladım , sonrasında ise gülümsedim ve onu izledim. Yüzü çok kusursuzdu , fazla hoş, güzel görünüyordu. Dengeli nefes alıp veriyor ve arada mırıldanıyordu. Bir ara Finn dediğini duydum. Onu izlediğim sırada gözlerini açtı ve bana gülümsedi. Saçına hafif bir öpücük kondurup yatakta oturdum.

- "Günaydın Jackie."
-"Sanada günaydınnn" N harfini uzatarak söylemişti, bu onu daha tatlı yapıyordu.
-"Rüyanda Finn dedin bir ara, ne görüyordun?"
-"Bilmem, hatırlamıyorum" dedi hızlı bir şekilde
Gülümseyip ayağa kalktım.
-"İstersen rüyalarımı gerçekleştirebiliriz, biliyorsun değil mi?" Yürüdüm o da peşimden geldi arkamı döndüğümde göğsüme çarpmıştı , kafasını kaldırıp kızarık yüzüyle bana baktığında nereye gittiğimi sordu.
-"Finn nereye gidiyordun? Bu şekilde." Diyerek üstümü gösterdi.

-"Pijamalarımla ve ben uzak diyarlardaki tuvalet köyüne yolculuk yapacağız." İkimiz de güldük ve ben lavaboya girdim. Çıktığımda Jack'in telefonla konuştuğunu farkettim. Normalde huyum değildi ama sevdiğim kişinin konuşmasını dinlemek istiyordum.
-"Sadie lütfen yapma bunu, onu gerçekten seviyorum." Sadie'yle neden konuşuyordu ki ?
-"Hayır... Ona zarar verme. Ben halledeceğim." Kime zarar vericek ?

-"Sadie lütfen yalvarırım Finnie'me dokunma." Beni koruyordu ve sesi titriyordu. Bu aynı saçma ve aklıma kazınmış olan korkutucu hayal de olduğu gibiydi. Karşı taraf bağırarak cevap verdi.
-"Ayrıl ondan" Hayır, olamaz. Değil mi?

-"Ne diyorsun sen ? Bak o benim sevgilim ve eğer ona dokunursan ona zarar verirsen sana cehennemi yaşatırım."
Lütfen Sadie sussun, yoksa gidip onu boğacağım.
-"Sadie evimin önünden git!"
Jack kapıya doğru ilerlerken beni gördü, onu dinlediğimi anladı.
-"Sen du-duymadın değil mi Finnie ?"
-"Onu öldüreceğim." İçimi saf kötülük kaplamışken , Sadie artık benim için ölüydü.
Kapıya doğru hızla ilerleyip  kapıyı açtım. Elinde bir poşetle karşımda duran Sadie'ye baktım ve elimi sıktım. Çok geçmeden umursuzca Jack'e döndü:
-"Beni bu pislik için bırakamazsın, bizim aşkımız bitemez. " diyip torbanın içinden bir silah  çıkardı. Gözlerim dolmuştu , Jack ise ağlıyordu. Sadie tetiği çekti, ne olduğunu anlayamadan acı içinde yere yığıldım. Zar nefes alırken Jack beni böyle gördüğü için içimden küfrettim. Sadie pişman olmuşçasına elindeki silahı yere atıp koşarak uzaklaştı. Jack bağırarak ağlayıp ayık kalmamı sağlamaya çalışıyordu. Telefonunu çıkarıp  911'i aradı. Sesi o  kadar canımı yakıyordu ki ölmeyi istedim.Jack'le konuşmaya çalıştım . Sesim boğuk çıkıyordu.
-Po-poşetle silah al." derken gözlerimin kapandığını hissettim.

Jack'ten
Gözleri kapandı ve öylece kollarımdan yere yığıldı. Siktiğimin ambulansı on dakika gibi bir sürede gelecekti ama Finn ölebilirdi. Hayır ölemezdi ölmemeliydi. Aklıma son dediği şey geldi. Poşet silah al. Poşet silah al. Poşetle silahı al ve poşete koy tabi ya! Polis gelince silahı görücekti ve parmak izinden Sadie'ye ulaşacaklardı. O da bizim hayatımıza karışamayacaktı. Dışardan siren sesleri gelince hıçkırarak bağırdım.
-"Burdayız ona yardım edin lütfen!!"
- "Geçin şu tarafa siz, biz onu götüreceğiz . Siz de ifadenizi verin"
-"Onun yanında olmam gerek, ve ifade için gelemem ama size kimin yaptığını söyleyebilirim.

Evimde gizli kameralar var ordan Sadie Sink'i göreceksiniz. O kameraları kapatmıştır ama gizlileri bulamamıştır . Ve poşete silahı koydum orada da eminim parmak izleri vardır,. Gizli kamera sistemi için üst kattaki ilk odadan dolaba girin oraya girdiğinizde parola kısmı otomatik açılıcaktır Finnie demeniz yeterli şimdi bırakın beni gideyim onunla lütfen..."

-"Üzgünüm ama siz bunları söylerken onlar çoktan çıktılar siz de bana kayıtları gösterin diğerleri de dediğiniz silahı inceler otuz dakika içinde sizi oraya götürürüz. Şimdi hadi gidelim" Başka bir şansım yoktu. Onlarla gidip parolayı açtım.

Haklıydım. Kamera kayıtlarında Sadie'nin olduğu çok açıktı. Polis bu duruma şaşırsa da fazla üstünde durmadılar.Gitmeme  izin verdiklerinde  koşarak evden çıktım. Hastaneye on dakika gibi bir sürede varmıştım.

💫

-"Lanet olsun . Üç gündür ne yapıyorlar?" Diye söyleniyordum. Jaeden beni susturmaya çalıştı ama ben çoktan herkesin dikkatini kendi üzerime çekmiştim.

-"Ne bakıyorsunuz be?! Sizin sevgiliniz içerde yatsa, gözünüzün önünde vurulsa ne yapardınız he?" Jaeden , Sofia ve Noah anlamsız ve sorgular bakışlar atıyorlardı. İki gündür uyumuyordum çünkü her an Finnie'm o kapıdan çıkabilirdi. Bunlarım benim yüzümden olduğu gerçeğini kafamdan atmaya çalıştım ama olmadı.

Onu görmeyi, kokusunu içime çekmeyi o kadar çok istiyorum ki...
Finn'in doktoru olduğunu tahmin ettiğim adam ameliyathanenin kapısından çıkıp yanımıza geldi.
-"Finn Wolfhard'ın yakınları?" Diyerek oraya gelmemizi istedi.

-"Finn uyandı ve sadece Jack'ı görmek istediğini söyledi" gözümden yaş geldi. Ama mutlu olduğum içindi, çünkü beni istiyordu.
-"J-Jack benim gelebilir miyim?"
-"Tabi hemşirelerimiz sizi hazırlasınlar."

Dediklerini dinleyip hemşirenin yanına gittim. Hastane önlüğü ve boneyi takıp Finn'i götürdükleri odaya girdim. Tanrım bu haliyle bile çok tatlıydı. Derin bir nefes alıp yanına oturdum.
-"Tanrım! Finn, seni göremeyeceğim, kokunu bir daha alamayacağım diye o kadar korktum ki..."

Finn elimi tuttu ve konuşmaya başladı."
-"J-Jack ben kendimi iyi hissediyorum sen merak etme, lanet olsun o Sadie'yi bulduğumda geberteceğim."
-"Bunu yapamazsın Finn..."
-"Yo-yoksa sen hala-"
-"Onun ifadesini aldılar, madde ve ilaç kullanıyormuş.

" Birkaç kişiye daha zarar vermiş ve bazıları ölüm ile sonuçlanmış hayatı boyunca akıl hastanesinde yatıcak. Yani o artık bize karışmayacak, bizim sorunumuz olmayacak Finnie" gülümsedim o da bana gülümsedi.

-"Finn seni çok seviyorum ama bunlar benim yüzümden oldu..."
-"Sadie'nin sorunlu biri olması senin yüzünden mi?"
-"Hayır ama benim yüzümden vuruldun."
-"Sadie'ye sen Finn'i vur mu dedin?
-" Hayır Finn, bu da ne demek? "
-"O zaman sevgilim, kendini suçlama. Gel buraya." Finn kollarını açıp sarılmamı bekledi ben de sarıldım. Biz sarılırken kapı birden açıldı,içeriye giren doktordu.
-"Doktor bey lütfen beş dakika daha" ne kadar itiraz etsemde kabul etmedi ve son kez Finn'e baktım. Başıyla onayladı , son kez ona bakıp odadan çıktım.
💫

Cennet-Fack/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin