1. Bölüm

88 4 0
                                    

"RÜZGAR DEMİREL"

-Yine o lanet alarmın sesiyle uyandım. Sıcacık yatağımdan kendimi zorla çıkartıp okul için hazırlanmaya başladım. Altıma kumaş pantolon, Üstüme de beyaz gömlek giyip kravatımı bağladım.
Gözlüğümüde taktıktan sonra hazırım.

Okula gitmeyi istemiyordum.Herkes beni ezik yerine koyuyordu. İlk derse girmemeye karar verdikten sonra adımlarımı Okul yolundan bir cafeye doğru yönelttim.
Biraz takıldıktan sonra içeriye bir kız  grubunun girdiğini gördüm.Genelde kızlar pek ilgimi çekmez ama pers Mavisi gözüyle göz göze geldim. O an sanki zaman durdu karnımdaki kelebeklerin varlığını işte o zaman fark ettim. Bir anlık heycandan olsa gerek. Gözlerimi O yoğun Maviden istemeyerek çektim. Ardından garip bir hisle seri bir şekilde cafeden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Yoldayken o yoğun Mavileri düşündüm. Her gözümü kapattığımda gözümde beliren Mavileri...


Sıkıcı bir ders geçerken önümdeki defteri karalamaya başladım. Tenefüs zili çaldı ben pekte önemsemedim aklım hâlâ ondaydı... Biri yanıma oturdu bana baktığımı hissedebiliyordum yinede  umursamadım.
Aniden defterimi alınca hızla ona dönüp  Hakan olduğunu gördüm.

Çizdiğim resme baktı,yüzüne alaylı bir ifade takınarak;
"Sevgilinmi?" diye sordu. Kendimi bildim bileli hakanın yanından ayrılmayan Berkant ve Beratta vardı.

Berkant aynı ifadeyi takınarak;"Yok abi ya buna kim bakar ki? dört göz." deyip Kendi çapında kahkaha  attı. Söyledikleri fazlasıyla gurur kırıcıydı gözlerim doldu ama karşılarında ağlayarak kendimi ezik durumuna düşürmeye hiç niyetim yoktu. Kağıdı paramparça edip başımdan aşağı savurdu.

*Adi piç*

Sinirlerim bozuldu daha fazla dayanamayarak lavaboya gittim. Derse girip onlarla karşılaşmak şuanda istiyeceğim en son şey bile değil. Yine onu görürüm umuduyla Cafeye Doğru yürümeye başladım. Gittiğimde kız orda yoktu. Büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Saatlerce bekledim. Saate baktığımda epey geç olduğunu gördüm ve Cafe'den çıkıp eve doğru yürümeye başladım.Hava kararmıştı Sakince yürüyüp Kafa dinlemek için ara sokaklardan geçmeye başladım. Yürürken bir grup serseri tipli adamlarla karşılaştım tabi adam demek ne kadar doğruysa...

-Yavaş yavaş etrafımı sarmaya başladılar. Bulaşmak istemediğimden onları umursamamaya çalıştım. içlerinden bir tanesi; "Dökül paraları"dedi.

"Lanet pislikler para falan yok bende"diyip bir şey demelerine fırsat vermeden yürümeye başladım.
Arkamdan ayak izlerinin hızlandığını duyabiliyordum. Elini omzuma koyduğu zaman sadece bir kaç saniye içerisinde ona dönmemle yüzüme yediğim yumruk bir oldu. Hızlı bir şekilde yere düştüm. Gözlüğümün camı kırıldı ve sanırım burnumda kanıyordu ona doğru döndüğümde "eğer sen vermezsen biz alırız." diye kükredi. Ardından cebinden çıkardığı çakıyı bana uzattı...

MAVİ RÜZGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin