4.Bölüm

40 3 0
                                    

GECE DİNÇER

-Eve gittiğimde o çocuğu düşündüm. Hizmetçi nazikçe kapıya vurdu. Benden gir komutunu alınca içeriye girip "Anneniz sizi yemeğe bekliyor."

-Tamam diyerek çıkmasını söyledim. Aşağı indiğimde beni sıkı bir azar beklediğinin farkındaydım. Aşağı indim sessizce Masaya oturdum.

-Annem "Kendini savunmaya başlayabilirsin" Dedi.
Bende anlamamazlıktan geldim sesime alaylı bir ifade takınarak incelttim ve "neyi?" dedim.

Annem yine de ciddiyetini bozmadan "Mesela okul dışında nereye gittiğini anlatmakla başlayabilirsin gece."
Bende alaylı ifademi bir kenara bırakarak sevimli halimi takındım ve "Hiç bir yerde değildim Anneciğim berna hasta olmuştu onun yanındaydım" Diyerek sözümü bitirdim.

Annem kinayeli bir şekilde "Bana haber verebilirdin bunu okul Müdürünüz yerine senden duymak isterdim." Diyerek sözünü bitirdi.

Bende pişman olmuş gibi yaparak "özür dilerim Anne" Dedim.
Aslında pişman falan değilim yine olsa yine yaparım, yapıcamda. Yemeğimi hızlıca yedikten sonra odama çıktım. Duşa girip 5 dk sonra çıktım. Dolabıma geçip altıma toz pembe bir gecelik şort üstümede beyaz sporcu atleti giydim ve yatağıma sırt üstü gelişigüzel yattım.
gözlerimi kapattığımda cafedeki çocuk beynimde canlandı gülümseyerek "inek" dedim.
Sabah O Lanet alarmın sesiyle uyandım.
banyoya gidip yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladıktan sonra dolabımdan düz beyaz tişört ve kot ceket altıma dizlerimin bir karış üstünde lacivert aşağıya doğru bollaşan hafif pileli etek giydim. Gözlerime rimel dudağıma parlatıcı sürdüm ve aynada kendime baktıktan sonra üstümdekileri onayladım.

-Masamın yanındaki çantama telefonumu ve gerekli kitaplarımı koyduktan sonra hazırım.

-Kahvaltı yapmadan evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım.
Okula gittiğimde sıraya çantamı koydum ve telefonumu çıkartıp berili aradım.

-Kantinde olduklarını öğrenince sınıftan çıkıp kantine doğru gitmeye başladım. Beril ve Berna her zamanki Masamızda gördüm.

-Bir yandan elimi sallayıp bir yandan gülerek yürümeye başladım. Yürürken yanımdan bir el kolumdan tutup okulun arkasına sürüklemeye başladı.
Önden yürüdüğü için yüzünü göremedim.

Okulun arkasına geldiğimizde beni hızla savurdu. Dengemi kaybedip dizlerimin üstüne düştüm.
Arkamı dönüp o elin sahibine baktım ve kısa bir şok geçirdim. istemsizce ağzımdan onun ismi çıktı "ATEŞ!"

-GEÇMİŞ-

-Okula giderken telefonuma bir Mesaj geldi; "Sevgiline çok güveniyorsun Değil Mi? O şuanda benim yanında." Numarasına baktım kayıtlı değildi. Sonra telaşla numarayı aramaya başladım ama cevap vermiyordu.
Mesaj atmaya başladım; "kimsin sen? Neler saçmalıyorsun?"
Kısa sürede cevap geldi; "Kim olduğum önemli değil inanmıyorsan sevgilinin evine gel ve kendin gör."

-kıza tabiki inanmadım ama içimi kurtlar kemirmeye başladı. kısa sürede karar verip içimi rahatlatmak için taksi çevirip hızlıca evine gitmeye başladım. Yolda düşündüm inanasım gelmiyodu yapmaz diye düşünüyordum ama eminde değildim.

-Eve geldiğimde hızlı bir şekilde taksiciye parasını verdim ve kapının önüne doğru koşmaya başladım.
-Kapının önüne geldiğimde zile basıp basmamak arasında kaldım. Eğer öyle bişey yoksa ona ne diyeceğimi düşündüm. Kapının önünde bir süre bekledim ve tüm cesaretimi toplayarak zile bastım. Bitmek bilmeyen dakikaların ardından kapı açıldı.

-Karşımda gördüğüm kişiyle durakladım,Nefesim kesildi,Durakladım...

-Kapıyı çocukluk arkadaşım,sırdaşım,gözüm kapalı güvenirim dediğim kız açtı."ECE..."

-Onu baştan aşağı süzdüğümde üzerinde yalnızca Ateş'in onun dizlerinin biraz üstünde bittiği siyah tişörtünü gördüm. Ve nihayet yüzüne baktığımda bana zafer kazanmışçasına sırıtıyordu.

-Arkada ateş'i gördüğümde yalnızca belinde bir havlu vardı. Ece bana "Hadi ama gece, Ateş'i gerçekten salya sümük ağlayacak kadar çok sevmiyordun öyle değil mi?"dedi.

-O diyene kadar ağladığımı farkında bile değildim. Ateş hızlıca üst kata çıktı Muhtemelen üstünü giyinecekti ve ben eceyle baş başa kaldık.

-Ona sadece şunu sormak istiyordum; "NEDEN?"ama  boğazıma düşen yumru bana izin vermedi.

-En sonunda göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim, toparlandım ve sonunda "Neden Ece?"diyebildim.

-Ece bana alayla gülüp "şu haline bak sana acıyorum gece"dedi. Bende alayla gülüp "Bana Mı acıyorsun ece? Benden önce kendi sürtüklüğüne bakıp düşünsen bu kadar sıkıntı çekmezsin" dedim.

-Sonlara doğru sesi yükseldi "Sen kim oluyorsun da bana sürtük diyosun?" diye çemkirdi.

-Bende daha fazla dayanamayarak "Kusura bakma Ece, Beni arkamdan vuran birisine daha hafif bir kelime bulamadım özür dilerim." dedim.

-GEÇMİŞ SON-

MAVİ RÜZGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin