My Ceo - Jikook

22.BÖLÜM

Jimin

"jimin ben söylemeye gidiyorum artık" tamam.
Baekhyun gitmeden geri geldi "yapamayacağım"
"tamam hazır olana kadar bekle"

Baekhyun'u yanımda göremedim ama yanıma bir adam geldi oww çok yakışıklıydı. Kolumdan çekildiğimi hissettim beni götürüyordu.

Adam birden yere düştü. "oooo bay meteor yine hoşgeldiniz."
"İçtin mi sen neyse sus ve yürü"
"nereye"
"buradan uzağa"
"hayır olmaz ben senle gelemem bizim ilişkimiz bitti olmaz bu...olmamalı senin bana yaklaşmaman gerek yoksa ben seni unutamam çümkü seni hala seviyorum of oof-" sözlerim öpücüğü ile kesilmişti.

Evden uzaktaki gölün orada iskeleye oturmuş yıldızları izliyorduk.
Yavaş yavaş ayılıyordum

" hiğh baekhyun "
" noldu jimin? ".
" baekhyun chanyeol'a aşkını itiraf edecekti ya reddedildiyse, hemen yanına gitmeliyim". "Chan onu reddetmez çünkü onu seviyor".
"gerçekten mii? Bi dakika bir dakika benim senin yanında ne işim var?"
"ne yani meteor beyi falan hatırlamıyor musun beni sen getirdin buraya" nee
"hayır hatırlamıyorum içmemi fırsat mı bildin inanamıyorum! Gidiyorum ben!".
"iyi git!"

Jungkooktan koşarak uzaklaştım. Baekhyun'u bulmalıydım. Aradım ama açmadı. Partinin olduğu yere varınca tanıdık birilerini aradım ve hoseok u gördüm. "hoseok baekhyun'u gördün mü?".
"Chanyeol teklifini reddetti o da koşarak uzaklaştı. Umarım iyidir"
"olamaz onu bulmam lazım".
"Yardım edebilirim". "teşekkürler hadi gidelim" tam kapıdan çıktık yine jungkook'a çarptım. "iyi misin?" sanki az önce tartışmamışız gibi bana iyi miyim diye soruyordu.
"Hayır iyi değilim arkadaşın arkadaşımı reddetmiş!"
"hayır olamaz ama chan baekhyun'u seviyordu." "demekki sevmiyormuş" dedim ve uzaklaştım. Bir an önce baekhyun'u bulmalıydık.

Jungkook

Mekana geldiğimizde jimin'i ona aldığım kıyafetleri giymiş olarak beklemiyordum.
Çok yakışmıştı. attığı düşünüyordum aslında. Kaçıncı kadehti çok içmişti. O adam kim? Ne konuşuyorlar? Kolunda mı tuttu. Şimdi seni...

Hemen jimin'imi o adamdan kurtardım kafa attım ona.

"oooo bay meteor yine hoşgeldiniz."
Dedi bana içmeseydi söylemezdi derdim ama yine söylerdi. Yani ağzından kaçırırdı.
"İçtin mi sen neyse sus ve yürü"
"nereye? "
"buradan uzağa"
"hayır olmaz ben senle gelemem bizim ilişkimiz bitti olmaz bu...olmamalı senin bana yaklaşmaman gerek yoksa ben seni unutamam çümkü seni hala seviyorum of oof-"baktım jimin susmayacak onu öptüm,ama kesinlikle susturmak için(!)

Dudaklarımız ayrıldığında jimin elimden tuttu. Beni kulübeden uzaktaki Gölün oraya götürdü. Biz güzel güzel yıldızları izlerken - ben jimin yıldızımı izlerken- jimin birden konuştu

" hiğh baekhyun"
" noldu jimin? ".
" baekhyun chanyeol'a aşkını itiraf edecekti. ya reddedildiyse, hemen yanına gitmeliyim".
"Chan onu reddetmez çünkü onu seviyor".
"gerçekten mii?-" afalladı ve
"-Bi dakika bir dakika benim senin yanında ne işim var?"
"ne yani meteor beyi falan hatırlamıyor musun? beni sen getirdin buraya" ne yani unuttu mu?
"hayır hatırlamıyorum içmemi fırsat mı bildin inanamıyorum! Gidiyorum ben!".neee beni buraya getiren ve defalarca öpen oydu.
"iyi git!" dedim sinirle ama o gidince de pişman oldum peşinden gittim. neredeydi bu, uçmuş muydu?

Belki kulübededir diye oraya gittim birde ne göreyim bizim şirkette çakışan bay jung ile konuşuyordu.

Kapıdan çıkarken yine bana çarptı
"iyi misin?" bana tip tip baktı evet az önce tartıştık ama bu benim onu merak etmemem anlamına gelmez ki

"Hayır iyi değilim arkadaşın arkadaşımı reddetmiş!" sesi sert ve yüksek çıkmıştı.
"hayır olamaz ama chan baekhyun'u seviyordu." nasıl olur? "demekki sevmiyormuş" dedi imalı bir şekilde ve gitti. Bende içeri geçtim ve chan'ı aramaya başladım.

Oy verin lütfeen💜