1.bölüm

2.8K 50 11
                                    

Hava tam aydınlanmadan kalkmıştım gerçi uyuduğum da pek söylenemezdi yatağımın kenarında duran krem rengi komidinin çekmecesinden sigaramı alarak balkona doğru ilerledim. Bu illete 5 sene önce başlamıştım sinirimi üzüntümü yatıştırıyordu ya da bana öyle geliyordu. Mardin tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu güzel şehirdi Mardin ama asıl içini burda yaşayanlar bilirdi bu topraklar kan ve acı kokuyordu kimileri buna sitem ederken kimi de olması gereken bu töre diyerek susuyordu oysa onlar töre ye kurban vermemiş olanlardı. Bende o töreye kurban gitmekteydim  ağlamak istiyordum ama olmuyordu bağırıp çağırmam gerekirken ben sessizce durmuş kabullenmiştim.

O konak burda ki hayatımdan ne kadar kötü olabilir ki diye düşünüyordum yeterince eziyet görmüş dayak yemiştim başta buna direndim yediremedim ama gücüm yetmedi ve onların istediği birine dönüştüm. Amcamın oğlu baran kan davalarının olduğu aşiretin kızını kaçırmıştı istediğini babasına söylemişti ama babası ve dedem  "onlar bizim düşmanımız düşmanın kızını nasıl eve gelin diye alalım " diyerek reddetmişlerdi onlarda çareyi kaçmakta bulmuşlardı ama 2 saat geçmeden kızın abileri bulmuştu onları hüküm belliydi ya ikisini öldüreceklerdi ya da berdel olacaktı dedem ve amcam berdel olsun diye dua ediyorlardı bense berdel isterlerse ne yapacağımı düşünüyordum evin bekar tek kızı bendim diğer 1 kuzenim evli diğer ikisi ise daha 14 yaşındalardı onlar olmazdı geriye tek seçenek ben kalıyordum. Bugünse onların canını kurtarmak için istemediğim bir evliliğe zorlanıyordum bunun dönüşü yoktu biliyorum başta duyduğum da itiraz ettim ama sadece dudağım patlaması ve vücudum da oluşan morluklar bana kalmıştı bu benim sessiz kabullenişimdi , kabullenmesem ne fark ederdi ki yine onların istediği olurdu bu hep böyleydi onlar ister ben yapardım.

Ben Zehra Aslan 7 senedir bu lanet olası konağa mahkumdum. Öncesinde huzurlu mutlu hayatım varken annemle babamın trafik kazasında ölmesiyle herşey değişmiş tepe taklak olmuş , bende bu konağa getirilmiştim tanımadığım bilmediğim insanların arasına bırakılmıştım.

Annem ve babam birbirlerini çok severdi onların o gözlerinde görürdüm o aşkı sevgiyi gözlerinin içi parlardı birbirlerine bakarken.
Babam Mardin den İstanbul a okumak için gelmişken okulda annemle karşılaşmış ve ona aşık olmuş babasına söylediğinde babası İstanbullu kız bize layık değildir diyerek babamı reddetmiş babamda o günden sonra konaktan çıkarak bir daha dönmemiş ailesi onu evlatlıktan reddetmişti.

Babam bunu umursamayarak 2 sene sonra annemle evlenmiş ve dünyaya ben gelmişim bana hep ailesinin olmadığını söylerdi anlatmazdi bana ailesini hiç , bende küçük aklımla umursamaz kurcalamazdim. Ancak herşey bir gün değişmişti annemle babam beni okuldan almak için yola çıkmışlardı hava çok yagmurluydu karşıdan gelen tır asfaltta kaymış ve arabaya çarpmıştı kontrolünü kaybeden babam bariyerlerden aşağıya yuvarlanmış ve ikisi de orada can vermişti. Ben ise saatlerce annemle babamın beni almasını beklemiştim. Saat geç olduğu için öğretmenim beni eve götürmeyi teklif etmiş ve götürmüştü.

Evin önüne ulaştığımızdan evin önündeki kalabalıkla birşeylerin ters gittiğini hissetmiştim annemin ailesi, komşular herkes buradaydı acıyarak bakıyorlardı bana ne olduğunu sorduğumda arkadan bir adam çıkarak acımasız bir şekilde "öldüler" dedi. Dünyam başıma yıkılmıştı.

Ertesi gün cenazeler defnedildikten sonra amcam olduğunu söyleyen adam yanıma gelerek " ben babanın kardeşiyim yani amcan senin bizimle yaşamanı istiyoruz bizimle gelmek ister misin?" Diyerek sormuştu o zaman o kadar sıcakkanlı davranmıştı ki nerden bilebilirdim bunları yaşayacağımı bende kabul etmiş ve onlarla yola çıkmıştık.

Mardin'e ulaşmış ve eve gitmek için yola koyulmuştuk etrafımızda çok adam vardı. Bundan korksamda sesimi çıkarmamıştım.
Sonunda büyük bir evin önünde durmuştuk ilk defa böyle ev görüyordum şaşkınca bakarken amcam yanıma gelmis kolumu sıkıca tutmuştu " salak salak bakma ilk defa mı konak görüyorsun" diyerek kızmıştı. Şaşırmıştım kolumu sıkıyordu ama sesimi çıkarmadım yine de fark etmiyordur diye düşündüm karşımdaki büyük kapı açılmış beni içeri doğru sürüklemiş ve yere fırlatmıştı olanlara anlam veremiyordum ellerimin ve dizlerimin acısıyla ağlamaya başlamıştım.

Etrafıma baktığım da kimileri acıyarak kimileri de nefretle bakıyordu. Amcam yukarı kattan bize bakan adama hitaben " al torununu getirdim artık kimse hakkımızda konuşamaz" diyerek başka bı odaya girmişti. O günden itibaren herşey değişmişti hep hor görülmüş dayak yemiştim hizmetçi muamelesi görmüştüm onlara göre iğrenç bı varlıktım oğullarının onları yok saymasının sebebiydim. Bu yüzden benden ölesiye nefret ediyorlardı.

Bu evde gördüğüm zulmü orada da görebilirdim ama bu kadar acıtmaz canımı bunu size yapanlar dedeniz amcanız olunca daha çok dokunuyor insana.

Aradan saatler geçmiş hava aydınlanmıştı artık evdekiler ayaklanmadan aşağıya inmiş kahvaltı hazırlığına koyulmuştum. Bu her gün böyleydi sabah erken kalkar sofrayı hazırlardim ama onlar beni yanlarında oturtmaya layık görmez mutfakta yedirtir lokmalarimi sayarlardı bu bana yaptıkları en basit şeydi umursamazdim bile ama milletin laf söylemeyeceğini bilseler aç bırakarak öldürürlerdi beni zaten onun için burdaydim babamla annem vefati Mardin de duyulmuştu insanlar benim varlığımi duyunca onları ayıplamış onlarda beni yanlarına alarak susmalarını sağlamışlardı.

Herkes uyanmış ve sofraya oturmuştu mutfağa ilerlerken dedem " git hazırlan birazdan almaya gelecekler " diye seslenmişti. Cevap vermeden odama yöneldim artık gidiyordum bu konaktan kurtuluyordum.

Yanıma birkaç parça eşyamı almış ve bana gönderdikleri beyaz elbiseyi giydim. Berdel olduğu için düğün yapılmayacaktı normalde kaçan çift e yapılmaz evlenmek zorunda kalan çifte yapılırdı ancak karşı aşiretin ağası düğün istememiş sadece nikahla evlenecektim bu bile çok görülmüştü. Hazırlanmış öylece gelmelerini bekliyordum.

Davul zurna sesleri gelmeye başlamıştı herkes kapının önüne gelmiş kadınlar zılgıt çalıyor erkeklerde silah sıkıyor bir yandan da oynuyorlardı. Ayşe teyze içeri girmiş dolu gözlerle bana bakıyordu bu evde beni seven tek insandı o " oyy güzel kızım ne Güzel olmuşsun " diyerek sarıldı omuzumda ağlamaya başlamıştı onun ağlamasına dayanamayarak bende ağlamaya başladım gözlerini silerek geri çekildi " geldiler kızım seni bekliyorlar " diyerek koluma girdi odadan çıkardı.

Merdivenlerin başına geldiğim de aşağıda baran,dedem, baver amcam ve serhat amcam bekliyorlardı kuşağımı bile bağlamaya gelmemişlerdi ben bağlamıştım kuşağımı. Yavaş adımlarla aşağıya inmiştim onlara doğru döndüğüm de dedem kulağıma eğilerek " sakın ola namusuma laf getirtme bu eve ancak kefenle girersin bundan sonra " diyerek geri çekilmişti. Ne bekliyordum ki güzel bir söz söylemesini bunlar insan değildi sesimi çıkarmadan kapıya ilerledim. Kapıda evleneceğim adam duruyordu Agâh ağa sertliğiyle Mardin e korku salan adam , ona bir kere bakan dönüp ikinciye bakamazdi korkardı çok duyardım adını kızların göz bebeği ama korkulu rüyalarıydı da hiç biri cesaret edemezdi onunla konuşmaya bende ilk defa görüyordum hakkında denilenleri duymuştum sadece kendisini tanımazdim.

Öyle sert bakıyordu ki yüzümde duvak olmasına rağmen delip geçiyordu sanki beni. Yanına yaklaştım adım adım koluna girmem için kolunu uzattı kolumu kolundan geçirerek arabaya doğru ilerletti beni son kez arkamı dönerek baktım hepsine hiç birinin yüzünde hüzün üzüntü yoktu hepsi kurtulduk diye bakıyorlardı oysa onlara hiç birşey yapmamıştım.

Bu konak acıdan başka hiç birşey vermemişti bana gözlerim dolmaya başlamıştı ağlamayacaktım önüme dönerek yeni hayatima giden arabaya bindim.

Selammmm umarım beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayinnn 😘😘

AGÂH AĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin