+12|suni şeker

437 49 4
                                    

İki günün nasıl geçtiğini anlamıyorum. Ancak beynim uyuşmuş gibi. Sürekli gözlerim dalıyor ve aklıma ölüm gelip duruyor.

Hwayun'un cenazesi minik bir toplulukla yapılıyor. Ailesi parçalanmış bir halde ve açıkçası bizim de onlarla fazla bir farkımız yok.

Bay Jeon cenazenin masraflarını üstlenerek bizi şaşırtıyor. Bana daha çok, etkilendiğini düşünmek doğru geliyor. Çünkü her ne kadar belli etmese de, o bir genç. Hayatı daha tam tanımamış, yarı olgunlaşmamış bir meyve. Yüzündeki ifadeden bile endişesini görebilirsiniz.

İki günün sonundaki sabah erkenden, uykuya aç ancak uyuyamayan minik bedenimi yataktan kaldırıyor ve dolabımda hiç tüketilmemiş meyve suyunu kafama dikiyorum. Suni şeker mideme inerken gün içinde koşuşturacağım anlar için enerji aldığımı sanıyorum. Oysa öyle olmuyor.

Gün fazlasıyla hareketli başlıyor. Hwayun gibi deneyimli bir elemanın artık olmaması bir yana, hepimiz bitabız. Çok çalışıyor gibi görünüyoruz ancak bedenlerimiz bize ihanet ediyor.

Yine de gün sonunda hep bir elden kafeyi toplayıp kapının önünde toplandığımızda bir gülümseme sarıyor yüzlerimizi. İçimizden en sevdiğim çocuklardan biri olan Hongjoong, "Çok çalıştınız" diyor. "Eminim bunun üstesinden de geleceğiz." Onu onaylayan mırıltılar çıkıyor ve Hoseok elini ortamıza uzatıyor.

"Hepimiz birer dostuz, dost kalacağız. Birbirimize destek olacağız değil mi?"

Ortamın bir anda duygusal bir final anına dönmesi beni garip hissettirse de bozmadan diğerlerine uyuyorum.

Bay Jeon bugün yok.

Neden olmadığını bilmiyoruz, umursamıyoruz da. Ergen bakışlarını çekemeyecek kadar yorulduk.

Bu nedenle ilk olarak ben sesli şekilde onaylıyor ve elimi Hoseok'un elinin üzerine yerleştiriyorum. Sonra sırayla Hongjoong, Reecin, Minhee, Daniel, Jimin, Soobin ve Sinyu bize katılıyor.

Başımıza gelecek felaketlerden habersiziz.

+×+×

WINNER | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin