Amerikada Tek Başına yaşayan ben olarak gayet mutluydum ta ki babam japonyaya çağırana dek o gun biraz yuzum asıktı cunku o lanet adamın yanina gitmek istemiyordum! O gün küçük bir valiz hazırlayıp o günün japonya uçağına binmiştim uçağın hamamdan bir yanı yoktu herkes tıkış pıkıştı ve tanrım lanet olsun burası çok kötü kokuyordu üst kısımda bulunan bölüme valizimi koydum tanıma birisi genç,yakışıklı, boylu poslu birisi oturdu içimden maşallah analar ne doğuruyor dedim yani maşallah canım sen dünyadanmısın?!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yanıma oturdu ve kısık sesle konuşuyordu kulağımda kulaklık vardı hiçbirşey duyamadım Jin ; hey sana diyorum kızım duysana be Birden kulaklıklari kulağımdan çıkardı Dahyun ; napıyorsun ya Kulağımı tuttum ve acılı bir yüz ifadesiyle karşı karşıyaydım Jin; 2 saatir bir sey söylüyorum sana beni duymuyorsun şu valizimi yukarıya koy yoksa simdi üstüne düşeceğim Dahyun ; emredersiniz beyfendi başka? Valizi sinirli bir sekilde aldım ve yukarıya koydum sonrasında kulaklıkları taktim ve gökyüzünü ve bulutların kusursuz süzülüşünü izledim Hostes uçağında yemek arabasıyla dolaşıyordu sıra bize geldi yemek!!!! En sevdiğim hayatta tek zevk aldığım şey olabilir onsuz yaşayamam! Hostes ; buyrun efendim bir ricanız olursa hizmetinizdeyim Dahyun; KEK kek ve kahve istiyorum Hostes isteklerime kafa salladı keki ve kahveyi verirken yine sakarlığım tuttu kahveyi o cocuğun takım elbisesine dökmüştüm Jin telaşlı bir şekilde bağrınmaya basladı Jin ; napıyosun sen ya yandım iş görüşmem var benim bugün offff Jin'in üstümü üstünü üflüyordum ve sonrasında sinirlendim Dahyun ; aman be of ne halin varsa gör yanlışlıkla oldu heralde! Uçaktaki herkes bana bakıyordu utandım ve sakince oturdum Hostes tekrar bana kahveyi uzatırken jin aldı Jin ; aman simdide kafama falan dökersin hiiç uğraşamam seninle Kahveyi sakince aldı ve bana uzattı gülümsedim ve kahveni yudumladım Uçağın camından havanın ağarmasını fark etmeye başlamıştım hava ruh halimi ve uykumu getirmişti yavaş yavaş gözlerimi kapattım yaklaşık bir 5-6 saatin sonunda gözlerimi açtım ve etrafıma baktım o hala kitap okuyordu şaka gibi ! Dahyun ; hiç uyumadın mı cidden ? Jin dediklerime kulak asmamıştı bana döndü ve ; cidden bunu öğrenince eline ne geçicek ekstra 2-3 Saat Daha mı uyuyacaksın? Dahyun ; ha ha ha çok komik! Jin bıyık altından gülümsüyordu Hostes ; değermi uçak sakinleri uçuşumuzun sonuna gelmekteyiz lütfen soldan başlayarak herkes çifter sıra halinde kapıdan çıkışın efendim teşekkurlerimi sunarım Valizimi aldım ve kapıdan çıktım çıkar çıkmaz hava çarptı ne olduğunu anlamadım ve birden ayağım kaydı jin'ın Kucağına düştüm beni tuttu Jin ; hep böylemisin sen ? Sanki küçük bir çocukmuşum gibi bana muamele yaptı kafamı sevdi ve gitti Sinirli bir sekilde valizimi aldım ve ayağımla yere sert bir sekilde bastım ve arkasından laf ettim ; kendini beğenmiş şey ne olucak ! Valizi aldım ve babamın şirketine doğru telefonumun çaldığını fark ettim zil sesi en sevdiğin şarkının melodisiydi biraz dans edip telefonu açtım Sana ; napıyosun kızım açsana telefonu iki saatir telefonun başında ağaç oldum kök salmaya başladım burda Dahyun ; hahahhah eee ne oldu bakalım? Sana ; japonyaya geldiğini duydum ve bu çok güzel bir haber hemen bana geliyorsun hemde hemen sana konumu mesaj olarak atacağım soru ve sorun istemiyorum Daha kelimemin hecesini bile etmeden telefonu yüzüme kapattı yoldan bir taksi çevirdim telefondaki konumu gösterdim ve sürmeye başladı yaklaşık 10-20dakika sonra eve sonunda gelmiştik valizimi arabadan indirdim ve zile bastım şansının ayak adımlarını duyabiliyordum paldur küldür geldi hemen kapıyı açtı ve birden üstüme atladı Sana ; HoŞgeldin CaNıM ArKaDaŞım
