Smut içermez bizzat SMUTTUR. Sevmeyen okumasın lütfen. Ama sondaki resimleri sevebilirsiniz okumasanızda :)
~~~~~~~~~~
Eve gelmemizle kendimizi duşa atmamız bir olmuştu.
Banyoya ilk giren ben oldum. Su sıcaklığını ayarladım ve çıkınca ne giyeceğimi seçmek için içeri gittim. Geri döndüğümde karşılaştığım manzara ile minik bir çığlık atmıştım!
Doldurduğum küvette henüz banyo köpüğü bile koymamışken üstelik kuru saçlarıyla Hoseok oturuyordu!
"Tasarruf." dedi saçma sırıtışıyla.
"Önce duş almalısın öylece küvete giremezsin!" diye söylendim, bir yandan da bir elini tutmuş çekiştiriyordum kalksın diye. Benim gücüm yetmeyince küvetin kenarından destek alıp doğruldu ve üzerimdeki bornozu sıyırmaya başladı. Geri geri adımlayarak duş kabinine girdim. Arkamızdan kapattı kapısını.
"Olur. Tasarrufu ikiye katlarız fena mı?" dedim hınzırca gelmesine ses etmeyip. Nefesi dudaklarımdaydı. Bornoz yeri boylayınca bir elini başımın arkasına bir elini tam kalçamın üstüne sabitleyip iyice kendine çekti.
"Çok seksiydin bugün o atın üstünde. Ve sana yemin ederim ki aklım o saniyeden sonra çalışmadı bebeğim."
"Hmm öyle mi?" diye sordum oyun az bir tonla. "Bakalım ne kadarı bendeymiş?" deyip duşun vanasına uzamaya çalıştım.
Benimkinden daha uzun olan koluyla yapmaya çalıştığım şeyi fark edip suyu açtı. Buz gibi su ben duvar tarafında olduğum için ona çarpıyordu ama ne bir tepki verdi, ne dudaklarını benden ayrıldı ne de elleri durdu. Sadece hem hareketleri hem de vücudu sertleşmişti. Hem de hissedilir derecede.
Suyun ılımaya başlamasıyla yumuşadı biraz öpüşmemiz. Ama elleri hala her yerdeydi. Seviyordum beni okşamasını. Dokunuşları fazla cezbediciydi her zaman. Ellerimi saçlarından ayırıp sırtına sardım. Bir elimi kendime doğru çekerek göğsüne koydum.
Yavaşça ayrıldı sonra boynuma yöneldi. Ben de göğsündeki elimle onu okşamaya başladım. Kaslarını meme uçlarını aklımı kaçırma raddesinde olduğumdan beceriksizlikle dolanıyordu ellerim. Boynumun bittiği köprücük kemiğimin üstündeki noktamın zayıflığını kullanmaktan hiç vaz geçemeyecekti. Zor tutuyordum kendimi.
"Ahh Seokie. Mmm"
"İnle bebeğim." dedi kendimi tutmaya çalışmamla.
"Komşular. Banyo çok eko yapar. AHH!" resmen zevkle bağırdım kürek kemiğimi ısırdığında.
"Boşversene tadını çıkar." deyip meme ucumu parmaklarının arasına alıp mıncırmaya başladı.
"Ho-Oh-Hoseok-Ah" konuşamayacaktım. Elleri biraz daha aşağı inmişti ama istediğim noktalara asla dokunmuyordu. Kasıklarıma ve kalçama kadar gelip geri yukarı çıkıyordu. İyice kendime bastırdım onu kalçamı da ona ama bu onu hissetmeme ve daha da arzulamama neden oldu. Tanrım semsertti! En az benim kadar sertti.
Kulak mememi emmeye ve mırıldanmaya başladı.
"Seni üstümde istiyorum. Çıplak, arzudan delirmiş, hızlı hareketlerinle o ara bindiğin gibi minik zıplamalarını istiyorum. İçinde olmak, seni tamamen doldurmak istiyorum."
"Evet, evet ben de! Ben de seni istiyorum!" Çıldırmıştım.
Ağzı meme uçlarımı bulup elleriyle popomu sıkarken parmaklarından biri bir an bari deliğime yaklaşsın istiyordum. Avuçlarımı ve sırtımı sert duvara dayadım. Aşağı inmedi tekrar yukarı çıkarken başını ve aynı şekilde yukarı çıkmakta olan ellerini aşağı itmek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✔️J. Y. G. (JungYoonGi) SOPE ~~ Love Me - 1
FanfictionJ&J dünya çapında birçok sektörde çalışan, büyük bir şirketler topluluğudur. Jung HoSeok ve Jeon JungKook ise bu şirketlerin genç, yarı işkolik yarı çapkın yöneticileri... YoonGi sade ve herkes tarafından sıkıcı olarak görülen hayatına renk getirm...