1. Bölüm

12 2 0
                                    

Bir konu daha bitirip kitabın kapağını kapattım ve mutfağa geçtim. Birazdan annem gelirdi. Yemek isterdi. Pilav yapıp odama geri geldim ve son iki konuyu da bitirdim. Bu haftaki bitirdiğim ikinci kitaptı. Bu 3 yıldır böyleydi mahalleden liseye giden çocukların kitaplarını ödünç alıyor, kiabı işaretlemeden bitirip geri veriyordum.

  Liseyi bitireli 4 yıl oluyordu. İlk yılımdan matematik bölümünü kazanmıştım ve üniversiteye gitmek istemiştim. Ama babam göndermemişti. Ondan nefret ediyordum. Hem anneme hem bana işkence ediyordu, sanki birer pislikmişiz gibi davranıyordu; mikropmuşuz gibi. Halbuki ikisi de değildik, sadece kadındık biz. Sonraki  yıllarda o artık yoktu nereye ise aretık def olup girmişti ama bu sefer de annemi bir başına bırakmaya içim elvermiyordu. Bir de sınav giriş ücretini de yatıramıyorduk zaten. Yoksa annem her şeyden çok istiyordu okumamı.

  Bir yandan içten içe ona da kızardım. Babam ona ne yapsa revaymış gibi kabullenir, sesini asla çıkarmaz üstüne üstlük bir de suçluluk duyardı. Ama her zaman beni hem babama hem de her türlü kötülüğe karşı korurdu.

  Annem çok güçlü bir kadındı. Her gün erkenden işe gidiyor akşam yorgun argın geliyor; ısrarlarıma rağmen 'ben sağken para kazanmak için orada burada çalışırsan eğer sana hakkımı helal etmem, kalem tutacak bu eller; nasır değil.' diyordu. Ders çalıştığımı gördüğünde ' Ne yırtınıyorsun ulan it! Bir bok olacakmış gibi, gönderelim de elin diyarında orospu ol e mi yok öyle iş. Bilmiyorsun sanki üç beş seneye iyi para veren yağlı birini bulunca kocaya gideceğini!' diyen babamın aksine. Tabi annemle babamın korkusundan yalnızken konuşurduk hep.Yine de sınava başvuru dönemi geldiğinde bir türlü söyleyemiyordum. Nereden bulsundu ki kadıncağız?

 
  Ben her şeye rağmen bir gün üniversiteye gidebilme arzusuyla çalışıyordum. Aslında matematiğe aşıktım. Bulmaca gibi bir şeydi benim için. Severek yapınca daha kolay oluyordu. İşte bizim 3 yıldır annemle birlikte hayatımız böyleydi. Sakin,tekdüze.

 
Ta ki o lanet güne kadar.

Akşam annemin gelmesine az zaman kalmıştı. Sofrayı kuruyordum.

'Nazife sen de iyi zayıflamışsın ha, ben varken nasıl da balık etliydin üç yılcık geçmiş daha çöpe dönmüşsün kız. Ben nasıl da iyi bakmışım sana"

İğrenç kahkahası. O gelmişti. İçeri girdi.Daha da iğrençleşmişti.

" Oo Leyla hanım boy atmışsın kız hala aynı meymenetsiz meymenetsiz bakıyorsun. Nazife kız, yok mu bizim şuna talip malip şöyle paralısından? Alsın gitsin bunu zaten boşa ekmek  yiyor bu."

21 yaşındaydım. Anneme baktım. Hiç bir şey olmamış gibi oturmuş önüne bakıyor, yemeğini yiyordu. Bakışlarımı üzerinden çekmedim. Sonunda başını kaldırdı.

" Leyla üniversite okuyacak Nuri."

Yere bakarken gelen sesle yerimden sıçradım. Tepsiyi devirmiş, kaseler ters dönmüş haftada bir anca yiyebildiğimiz çorba da halıya dökülmüştü.

" Ulan! Bu senin de mi kafanı yıkadı lan, orospu olacağım demiyor da okuyacam diyor sen de kuş kafanla dinliyorsun. Kimsin lan sen 3 sene yoktuk da ekmek suyu buldun diye mi dikleniyon? Sen de mi ona özeniyon lan ben yokken sen de bir horozlanmışın ha! Kime diyom ulan?"

  Annemin saçlarından tutup eskiden ikisinin kaldığı odaya götürdü. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Hızlıca o gelmeden yerleri toplayıp temizledim. Odama geçtim. İnsan olan bunu yapmazdı. Küfürlerini, hakaretlerini demiyorum, canım yanıyordu. Annem o benim annem. Her şeyden önce o bir kadın, ben utanıyordum onun adına. Korkuyordum da, nereden çıkmıştı bu? Daha yirmi bir yaşındaydım yirmi bir.

  Gözümde değildi ama ne yaşıtlarım gibi sinemalardan kafelere koşuyordum ne bir elbisem ne makyajım vardı.Okumak istiyordum. Benim hayallerim vardı. Evlenmek istemiyordum. Bir insan nasıl böyle bir hale gelebilirdi, hepimiz melek doğuyorduk halbuki. Allah'ım bu insanlar değil sana hesap vermek, yarın nasıl çıkacaklar karşına?

                          **********                  

Sabah odamdan hiç çıkmadım. Annem odama gelene kadar sadece problem çözdüm.

"Leyla'm"

"O neden gelmiş anne"

"Kızım, baban o senin."

" Ne zaman gidiyormuş? Akşama yine iki kişilik pişiriyorum yeme-

"Leyla baban seni evlendirecek ayarlamış her şeyi kızım akşama hazır olsun almaya gelecekler onu dedi."

O an kalemim elimden yere düştü. Hemen aldım eğilip. Ağlıyordu, ağlıyordum. Elini kalem tutan elimin üstüne koydu, çektim.

"Fiyatım neymiş anne ne vermişler hı? Ederim neymiş, pazarlık yapmış mı ucuza gitmeyeyim pişman olmasın da sonra!" Bağırıyordum, içim yanıyordu.

"Leyla kaç"

"Anne kaçacağım"

Aynı anda konuşmuştuk. Gözlerine baktım. Hüzün, sevgi ve... Gurur da vardı biraz sanki.

"İşte benim kızım. Leyla'm sen başkasın. Bak bana, beni zorla verdiler elin ayyaşına gıkım çıkmadı, büyüğümdür dedim boyun eğdim. Sen oldun sonra belki düzelir dedim olmadı kızım. Sen benim her şeyimsin. Hayatta asla belki deyip bir şeylerin ayağına gelmesini bekleme. Ekmeğini kovala, şansını kovala. Eğer bir gün olur da aşkını da bulursan kızım; asla bırakma sarıl ölene kadar tut olur mu? Bu da benim sana vasiyetim olsun."

Allah'ım bu ne acı bir histi. Annemden ayrılıyordum. Bunu hiç böyle hayal etmemiştim. Önce elimde kitabımla,sonra da gelinliğimle çıkacaktım buradan ben. Gözlerimden yaşlar boşanıyor, her bir damlası kor olup yüreğime saplanıyordu sanki. Annemin yanına gidip önünde diz çöktüm. Ellerini tuttum.

"Annem, sen de gel ha? Beraber kaçalım buralardan, olmaz mı küçük bir yer kiralarız hem ikimiz de bir çalışırız. Gül gibi yaşar gideriz annem. Sen de gel benimle, kaçalım."

Yalvarıyordum. Gözlerine baktım. Kızarmıştı onunkiler de. Umutsuzdular.

" Kızım ben senin için ne bildimse yaptım. Dövdü, vurdu,küfretti sustum. Kafaya koymuş. Ben de gelirsem bir kötülük eder seni bulur. İleride ne olacağımız belli değil. Git hayatını kurtar. Senin için her şeyimi verdim. Sen de bana söz ver birazdan buradan ai alnınla kaçıp çol uzağa güvenli bir yere gideceksin. Arkana asla bakmayacaksın. Olur da bir gün mesleğini eline alır da cesaret edip gelir elimi öpersen  yüzüim güler. Muradıma ererim."

"Annem yapma, özlerim."

Eğildi,yere oturup  beni sardı.

"Leyla'm ipek saçlı kızım sen hep güçlüydü  yine öyle  ol bakayım. Ben hep buradayım. Mesleğini al gel. Ama şimdi sana bir çanta hazırlayalım."

Annemin elini öptüm. Sarıldım doya doya. Içimden kendi kendime teselli veriyor, 'bu son değil.' diyordum kemdi kendime. Zorlukla ayrıldım annemin gül kokusundan acele etmem lazımdı. O gelirdi birazdan.

"Kendine iyi bak annem."

Tam odadan çıkacaktım ki birilerinin geldiğini duydum. Evin önünden araba sesi geliyordu. Gelmişlerdi.Annem camı açtı, koşa koşa gidip kapının yanındaki ayakkabılıktan ayakkabımı getirdi.

" Gel annem buradan. Haydi rabbim yolunu bahtını açık etsin. Acele et ilçe yoluna çık oradan bir araba bul git yoluna."

Pencereden çıkarken kapının çalınma sesini duydum ve koşmaya başladım. Arkamdan pencerenin kapandığını işittim. Artık yalnızdım. Bir yandan annemi düşünüyordum. O pislik kesin yine akşam şiddet uygulayacaktı.Haydi bakalım Leyla dedim kendi kendime düşünmeyi bırak bunları. Yolunu,kaderini çizip geleceksin, annene yardım edeceksin.

Haydi bakalım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 15, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mahzun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin