11/01/2007

7 0 0
                                    

Alper Yaman.Hala bulamadınız mı şu ruh hastasını?Bakın polis bey,sizden ricam gidip her yeri incelemeniz.Ben her gün ölüm korkusuyla uyanıyorum.Ablam nerede,annem nerede bilmiyorum bile!Tek başıma kalmasaydım ortada,emin olun onu ben bulur öldürürdüm!

Salak gibi bir ihtimale ve bu işini bilmeyen polislere güvenip gitmiştim karakola.Aylardır o Alper denen adamın nerede olduğundan haberim yok.Bizi arıyor her yerde.Bir yandan da polislerden kaçmaya çalışıyor.

Masum annemin masum aşkı...Bir psikopata aşık olmuş gençliğinde.Zaten annem de belalı tiplerle arkadaşlık kuran tiplerdenmiş.Belki hala öyledir bilemem.Babam annemle evlenmeden önce onlarca insan öldürmeye çalışmış,hatta öldürmüş de.İnsanlarla ne alıp veremediği var hiç bilmiyorum.Hapis yatmış yıllarca gençliğinde.Annemin buna karşı bir şeyler hissettiğini duyunca evlenmeye karar vermişler.Tabi annemin ailesinin,kızının böyle bir adamla evleneceğinden haberi yok.Bir süre sonra 2 çocuk dünyaya gelmiş.İlk çocuk,ablam Maya.Ablamdan 2 sene sonra doğmuşum ben de.Babam biz doğduktan sonra bizi istememiş ve sürekli katletmeye çalışmıştı.Birkaç kez Maya'yı camdan atmaya çalıştı.En sonunda benim yardımımla kurtuldu ve evden kaçtı.Sonra evde babamdan kaçarken kabloya takılıp yere düşüverdim.Ağlamaya başladım.Beni yakalamıştı.Fakat,bir sessizlik oldu.Yüzüstü düştüğüm için sadece parkeyi görebiliyordum.Kafamı yavaşça çevirdiğimde babam yoktu.Sessizce ayağa kalktım ve koridordan odama geçtim.Kapı zaten aralıktı benim geçebileceğim kadar.İçeri geçtim ve kapıyı kapatmadan son bir kez koridora doğru baktım.Yoktu.

Kapıyı kapattığımda..

Sırtıma bir bıçak saplandı.Babamdı.

Aslında oracıkta ölüverirdim belki de,balığım izin vermedi.İçinde birazcık yaşama isteği kalan balığım.Kendi kendime "Annemi görmem gerek,sakın..Hayır,istemiyorum..Akşam annem gelecek."Belki de yine bana o sıcacık ekmeklerden getirecekti.Taze ve sıcak ekmekler.Her gün annemin işten çıkarken aldığı,tadını hiçbir şey ile değişemeyeceğim ekmeklerden.

Kısa bir süre sonra hastaneden çıktım.Gözlerimi araladığımda yanımda annem vardı."O yeşil gözlerinden öpebilir miyim?" oldu ilk ağzımdan çıkan.Annem kafasını çevirdi hemen bana doğru.Elime bir zarf sıkıştırıp kabanını giydi hızlıca."Seni çok seviyorum kızım.."Hiçbir şey anlamasam da bunun bir veda olduğunu sezer gibiydim."Ne-n'oluyor?"Elimi sıkıp "2014.Bize gereken şey aslında sadece zaman!" dedi ağlayarak.Sesi yüksek olduğundan bir iki hemşire geldi hemen odaya.Kapının açılma sesini duyan annem, "2014.." dedi ve çıktı odadan.Ben ise arkasından sadece gözyaşı dökebildim.Kıpırdayamadım yerimden.En çok da bu gitmişti zoruma..

Hemşireler odadan çıkınca zarfı açtım.Bir kredi kartı,biraz nakit para ve bir not vardı zarfın içinde.Gözlerimden akan yaşların zarfa damlamasını umursamadan kağıdı aldım.

"Seni yalnız bırakıyorum.Ağlama diyemem sana.Sadece,doğum gününde yalnız olmanı istemiyorum.On sekizine gireceksin.Kendi ayaklarının üstünde durabilirsin,öyle değil mi?Benim gibi olmayı başarabilirsin değil mi?Annesinin kırık kızı..Ayağına camlar batsa o camları kendine bulut sayan kızım...İKİ BİN,ON DÖRT....SAKIN..."

İşte yalnız kaldığım ortadaydı.Ne gidebilecek bir evim,ne de bir arkadaşım vardı.Maya okula düzenli olarak giderdi zaten.Asla devamsızlık yapmazdı.Bense öğretmen nedir onu bile bilemem.Dışarı da çıkmazdım kolay kolay.Hep evdeydim ben.Kendimi odaya kilitler günlük yazardım.Ara sıra Maya arkadaşlarını eve çağırırdı.İki-üç kişi benimle anlaşmayı becerebilmişti sadece.

Şimdi bir evim var.Görkem ile birlikte yaşıyorum.Gayet iyi gidiyor diyebiliriz.Tabi babamın her an beni bulabileceği gerçeğini yok sayarsak..

Ha bu arada,Görkem ile bir kaza sonucu tanıştık.Markete gideyim derken motoruyla koluma çarpmıştı.O sıra tanıştık .Yakın arkadaş olunca da durumu anlatıp kendisinin evinde kalıp kalamayacağımı sordum.Zaten tek yaşıyormuş.Annesi babası kendisinin yüzüne bakmıyormuş bile.Bir meslek yüzünden..Görkem şarkıcı ve ailesi buna karşı.Bu yüzden araları bozukmuş.

Bahçe kapısını açıp içeri girdim.Çimenlerin üzerine oturup dinlenmek istiyordum o an sadece.Ta ki evin kapısında simsiyah giyinmiş o adamı fark edene kadar.

"GÖRKEM!"

O sırada Görkem arkamdan "Neden bağırıyorsun gece gece deli misin?" diyerek bana kızdı.Kafamı yasladığım koltukta doğruldum."Ne?"

"Neden bağırdığını öğrenebilir miyim?"

"Gö-Görkem,kapıda bir adam vardı."

"Böyle saçma hayaller kuracağına git odana uyu bence."

"E ben az önce kapıdaydım.Karakoldan döndüm sonra kapıda birini görünce sana seslendim.Ne hayali?"

"Karakoldan döneli 34 dakika olmuş bak." dedi telefonundan saati göstererek.

"Sanırım korkudan delirdim.Lütfen,bırakma ben Görkem.Yalnızlığa bir daha alışamam."

"Asla."

"Söz mü?"

"Sen delirip evden kaçmazsan sonsuza kadar yaşayabiliriz burada."

"Ne güzel be baby face!"

"Kes şunu!"

"Tamam Görkem Bey."

"Aa bak bu hiç olmadı,baby face güzeldi."

"Hadi biraz gezelim.Kafa dağıtırız hem."

"İyi olur.Kar yağınca herkes sokağa çıkacak zaten.Biraz daha yalnız gezmeye ihtiyacımız var.Gitarını al yine söylerim belki bir şeyler.."








Ekim RüzgârlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin