Birinci Kısım | 3. Bölüm

2.8K 145 44
                                    

XVIII

Atinalılar, sözümü kesmeyin, beni dinleyin; sonuna kadar dinleyeceğinize söz vermiştiniz. Söyleyecek bir şeyim daha kaldı. Öyle bir şey ki, işitince, korkarım ki, haykırmak isteyeceksiniz; fakat beni dinlemek sizin için daha doğru olacaktır, onun için, yalvarırım, sakin olun. Bilmelisiniz ki, benim gibi bir adamı öldürmekle, bana değil, kendinize zarar vermiş olacaksınız. Bana kimse, ne Meletos, ne Anytos, zarar verebilir; kötü bir kimse iyi bir adama nasıl zarar verebilir? Ancak kendine zarar vermiş olur. Onlarda kuşkusuz beni öldürtmek, sürdürmek ya da hemşerilik haklarından yoksun bırakmak gücü vardır; onlar herkesle birlikte böyle bir cezanın bana karşı büyük bir kötülük olduğunu sanabilirler. Fakat, burada onlarla bir düşünemem; çünkü, onların şimdi yaptıkları gibi, başka bir kimsenin yaşamını haksız yere yok etmek daha büyük bir kötülüktür.

O halde, Atinalılar, size tanrının bir vergisi olan beni mahkûm ederek ona karşı bir günah işlemeyin dediğim zaman, sizin sandığınız gibi kendimi değil, sizi düşünüyorum. Çünkü, gülünç bir benzetme yapmama izin verin; beni öldürürseniz, hem büyük, hem cins, ama büyüklüğünden dolayı ağır ve dürtülmek isteyen bir ata benzeyen devleti yerinden oynatmak için, tanrının başına bela ettiği benim gibi bir atsineğinin bir benzerini kolay kolay bulamazsınız. Ben tanrının, devletin başına sardığı bir atsineğiyim, her gün her yerde sizi dürtüyor, uyarıyor, azarlıyorum; peşinizi bırakmıyorum. Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız. Onun için, size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı öneririm. Belki de, ansızın uykusundan uyandırılan biri gibi, canınız sıkılarak, Anytos'un öğüdüne uyar, beni kolayca vurup öldürebileceğinizi sanır ve tanrı size acıyıp başka bir atsineği gönderinceye kadar, yaşamınızın geri kalanında gene uykuya dalarsınız. Size tanrı tarafından gönderildiğimin kanıtını mı istiyorsunuz?

Ben başkaları gibi olsaydım, yıllarca sizi erdeme yöneltmekle, bir baba, bir ağabey gibi teker teker sizin sorunlarınızla uğraşmakla kendi işlerimi boşlamaz, onlara sabırla seyirci kalmazdım; böyle bir durum, sanırım ki, insan doğasına uygun bir şey değildir. Bundan bir şey kazansaydım ya da yol gösterme ve aydınlatmalarımın karşılığında para alsaydım, bu davranışımın belki bir anlamı olurdu; fakat şimdi, kendiniz de görüyorsunuz ki, beni suçlayanların küstahlığı bile, bir kimseden para aldığımı ya da almak istediğimi söylemeye varamıyor; çünkü böyle bir şeyi hiç görmemişlerdir. Bu sözümün doğruluğuna, yeteri kadar tanıklık edecek bir şeyim var: yoksulluğum.

XIX

Devlet işlerine girerek düşüncelerimi oradan söylemek varken herkese ayrı ayrı öğüt vermeye, başkalarının işlerine karışmaya kalkışmam belki size şaşılacak bir şey gibi geliyor. Bunun nedenini de söyleyeceğim. Bir tanrının ya da tanrısal bir ruhun bana göründüğünden, çok kez ve birçok yerde söz açtığımı işitmişsinizdir. Meletos'un suçlamasında,bununla alay ettiğini de bilirsiniz. Bir tür ses olan bu işaret, bana çocukluğumda gelmeye başlamıştı; bu ses hep beni göreceğim işlerden alıkor, ama, hiçbir zaman "Yap!" diye emretmezdi. İşte beni politikaya girmekten alıkoyan da budur. Bu alıkoymanın da çok yerinde olduğuna inanıyorum.

Çünkü, Atinalılar, ben politikayla uğraşsaydım, besbelli ki çoktan yok olurdum ve ne size, ne kendime hiçbir iyilikte bulunamazdım. Canınız sıkılmasın ama, gerçek şu: Devlette görülen birçok yasa dışı ve haksız işe karşı doğrulukla savaşarak, size ya da herhangi bir başka kurula karşı gelen hiç kimse ölümden kurtulamıyor. Evet, ancak hak yolunda çalışan bir kimsenin, kısa bir zaman olsun yaşayabilmesi için, devlet adamı değil, yalnızca yurttaş olarak kalması gerekiyor.

XX

Size, - hem yalnız sözle değil, daha çok değer verdiğiniz işle de - söylediklerimi kanıtlayabilirim. Başımdan geçen bir olayı anlatayım; o zaman ölüm korkusu yüzünden haksızlığa hiçbir zaman boyun eğmemiş, boyun eğmeye ölmeyi üstün tutmuş bir adam olduğumu görürsünüz. Size mahkemeler hakkında, belki pek önemli gözükmeyen, ama gerçekten olmuş bir olayı anlatacağım. Atinalılar! Şimdiye kadar üzerime aldığım biricik devlet görevi, Halk Kurulu üyeliği olmuştur: Üyesi olduğum Antiokhis Oymağı, deniz savaşından sonra ölenlerin cesetlerini toplamayan on komutanın duruşmasında pritanlık makamında bulunuyordu; hepinizin sonraları kabul ettiğiniz gibi yasaya aykırı olarak onları toptan yargılamayı önermiştiniz.

Sokrates'in SavunmasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin