Innocent|Jk

0.2

Gün ışığının odayı doldurmasıyla gözlerimi araladım.Üzerimde hala dünkü kıyafetlerim vardı.Dün sabah uyandığımda erkenden kalkıp kafeye gitmek için hazırlanmıştım.Kafede çalışıyordum düne kadar...

"Ona" kahvaltı hazırlayıp evden çıkmıştım.Eğer dün evden çıkmasaydım şuan burada olmayacaktım.Kendimi suçlamayı bırakıp banyoyu aradım.Duş almak iyi gelecekti.Odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indim.Ev gündüzleri daha aydınlıktı özellikle salon çok ışık alıyordu.

Salondaki koltuklardan birine oturup kitap okuyan geniş omuzlu adam yüzünü bana çevirdi.Oldukça yakışıklıydı."Şey..Ben banyo ne tarafta diyecektim.Ayrıca giyecek kıyafetede ihtiyacım var"

Adam düşünür gibi yaptı ve okuduğu kitabı kapatıp masanın üzerine koydu."Banyo yukarıda sağdan 3.kapı, giyecek kıyafet için ise Jungkook'la konuşmalısın.Ayrıca bir ihtiyacın olursa ona söyle seninle o ilgilenecek"
Anladığımı belirterek kafamı salladım.Sanırım Jungkook'u gerçekten hasta bakıcı olarak görevlendirmişlerdi.O katille konuşmayı sevmiyordum.Beni ürkütüyordu.Merdivenlere yöneldiğimde arkamdan gelen sesle arkamı döndüm
"Ben size odanızdan çıkmanızı yasakladığımı hatılıyorum Bayan Orkide!"Bu adamın ne sıkıntısı vardı acaba? Sanki ben onların yanına gitmesem onlar ihtiyaçlarımı sormak için yanıma gelecelklerdi.

"Duş almam lazım ayrıca bütün hayatımı bu kıyafetlerle geçirmeyi düşünmüyorum.Bana kıyafet bul"
Dediklerimi dikkate almadan yanımdan geçip gitti.Kendini ne zannediyordu bu adam? Onun peşinden gittim ve tam odasına girecekken kolundan tuttum.

"Bana kıyafet lazım"kolunu elimden kurtarıp bana döndü ve  güldü:
"Hmm..bir düşüneyim.Yalvarırsan belki olur"Bu fazla olmaya başlamıştı artık.Benimde bir sabrım var!! Dilek ve şikayet kutusu gibi gelen geçenin isteklerini içime atıyorum amına koyayım!

Küfür ettiğim için kendime kızdım ve kafama vurdum.Evet beynim sonunda kafamdan göç etmişti ve şimdi ise karşımda bana deli gözüyle bakan bir adam vardı.

"Ne yaşıyorsun sen kendi içinde? Bir ihtimal delirmiş olabilir misin?"Al işte ne diyeceksin adama?"Kusura bakma içimden küfür ettim de kendime kızdım diyecek halim yok ya" Son cümlelerimi dışarıdan söylediğimi fark edince kafama tükürme isteğim geldi.

Jungkook dişlerini göstererek güldükten sonra ciddi bir ifadeye bürünüp bileğimden tuttu.Beni odama sürükledi ve kapıyı kapattı.Yatağın yanındaki dolabı açıp içinden beyaz bir elbise çıkardı.Nasıl yani dolapta kıyafet mi varmış?Gerçekten bir kadın ajana ihtiyaçları vardı herhalde,o kadar hazırlanmışlar yani..

Çıkardığı elbiseyi bana doğru yaklaştırıp üzerime tuttu.Elbise gerçekten güzeldi önünde hafif bir dekolte vardı ve oldukça salaştı.Tek sorunu biraz kısaydı.Herneyse üzerimde güzel durması yeterliydi.

Jungkook memnun olmuşcasına sesler çıkardı ve elbiseyi yatağın üzerine bıraktı."Bugün ilk iş günün güzel giyinmelisin"Tam işimin ne olacağını soracaktım ki ağzım açık kaldı.Ben soramadan çıkmıştı.

Dolaptaki çekmeceleri karıştırıp iç çamaşırı aramaya başladım.En son açtığım çekmecede gördüğüm şeylerle gözlerimi şaşkınlıkla açtım.Çekmece  dantelli iç çamaşırları ve sütyenler ile doluydu.Zevkleri gerçekten tuhaftı.

Aralarından en normalini seçtikten sonra  elbiseyi alıp odadan çıktım.Banyoya doğru ilerlerken çok değişik bir kapı farkettim.Kapının kolu sanki yılanın başına benziyordu ve üzerinde değişik oymalar vardı.Merdivenlerden gelen seslerle odayı incelemeyi bırakıp banyoya girdim.

Elbiseyi askıya asıp iç çamaşırlarımı askının yanındaki masaya koydum.Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yere attım.Tam o sırada kapının açıllmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim.Sorun şu ki o sırada üzerimde sadece sütyenim olduğunu unutmuştum.

İçeri giren soluk tenli adam beni görünce gözlerini faltaşı gibi açıp arkasını döndü.O sırada üstümün yarı çıplak olduğu aklıma gelince yerdeki tişörtü alıp üstüme tuttum.Gerçekten bu evde kapı tıklama alışkanlığı yok muydu?? Bir dahakine kapımı kesinlikle kilitleyecektim.
"Üzgünüm banyonun boş olduğunu sanıyordum.Bu arada Yoongi ben"Adam ellerini saçına götürdü ve birkaç kez kaşıdı.Çıkmaya niyeti yoktu sanırım."So Ra bende.Banyo yapacağım izin verirsen"
"Ah,tabi"Adının Yoongi olduğunu öğrendiğim adam banyodan çıkınca kapıyı kilitleyip üzerimdekileri çıkardım.

15 dakika sonra duşakabinden çıkıp iç çamaşırlarımı ve elbiseyi giydim.Saçlarımıda kurutup yandan ördüm.Gayet güzel duruyordu.

Odama doğru gidecekken aklıma gördüğüm tuhaf kapı geldi.Kapıya yaklaşıp ellerimi tuhaf oymalarda gezdirdim.İçeride ne olduğunu merak ediyordum.Kapı kolunu tam aşağı indirecekken telefonum çaldı.Sessizliğin ortasında çalan telefonum beni ürkütmüştü.

Numara tanıdık değildi kim olduğunu öğrenmek için tek yol açmaktı.

"Alo?"
"Güzelim ben Taehyung,aşağı in seni bekliyorum."Telefondan gelen kalın sesle camdan baktım ve siyah arabaya yaslanmış karamel tenli adamı gördüm.
"Peki Taehyung sen kimsin?"Telefondan gülme sesleri geldi, açıkça söylemek gerekirse sesi çok güzeldi.
"Grubun en yakışıklısı.Her neyse şaka bir yana işe geç kalmak istemezsin seni bekliyoruz"
"Pekala geliyorum" Telefonu kapattım ve siyah ceketimi alıp dışarı çıktım.

Taehyung arabanın ön koltuğuna  binmiş Jungkook ile Yoongi ise arka koltuktaydı.Bende ön koltuğa geçtim ve Taehyung'a döndüm."Söyle bakalım yakışıklı adam neymiş benim işim?"

Arabayı çalıştırdı ve yola döndü."Benimle evlenebilirsin?"Yüzüne çapkın bir gülüş yerleştirdi.Jungkook arkadan öksürünce Taehyung gülmeyi bıraktı ve bana döndü.
"Bir müşterimiz var ve erkek.Müşterimiz olarak devam etmesi için onu ayartacaksın"Gözlerimi sonuna kadar açtım ve Jungkook'a döndüm.
"Benden böyle bir şeyi nasıl istersiniz?? Siz ne dediğinizin farkındamısınız?"Jungkook hiç istifini bozmayınca Yoongi cevapladı."Burda sadece görev için varsın.Görevin olmasaydı çoktan ölmüştün"

Önüme dönüp elimi saçlarıma geçirdim.Ağlamayacaktım ama içimdeki öfkeyi atmam gerekiyordu.
"Beni bir aracı olarak kullanmanıza izin vermeyeceğim!!"Kafama tutulan silahla gözlerimi kapadım.Jungkook tam arkamda oturuyordu ve büyük ihtimalle silahı tutan Jungkook'tu.

Gelen sesle düşüncelerimfe yanılmadığımı anladım.
"O zaman ölmeye ne dersin? Zaten çok fazla olmuştun"Ellerimi yumruk yaptım, kendimi oldukça kasmıştım.Silahın patlama olasılığıda vardı.

"O zaman buna bir son ver esir olarak yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim"
.
Medya:Bayan Orkide