"Buraya gel ve küçük küçük bizden yapalım" gözlerimi devirip bana sarılmaya çalışan Mete'yi ittim. Belalım olmuştu ya da ilk kurbanım olmak istiyordu. Her zaman yanımda olması peşimden koşması okulda türlü türlü dedikoduları beraberinde getiriyordu, ve bundan nefret ediyordum..
"Şunu yapmayı kes artık!" Sesim, bütün soyunma odasını doldurduğunda önce gelen hiddetli sesle şaşırmış, sonra o uyuz gülümsemesini yapmıştı..
"Aa bebeğim deme öyle" dudaklarını büzüp konuşmaya devam etti,
"Hem sen sevmiyor musun bizi?" Ellerimi kıtlatırken deli gibi dövmek istiyordum bu çocuğu, zaten dokunsam düşecek kadar zayıf ve çelimsizdi.
"Biz diye bir şey yok!" Resmen, kükrüyordum dışarıdan gelen biri durumu yanlış anlayabilirdi.
"Yüzünü dağıtacağım, bana dokunacak bir elin, bakacak bir gözün olmayacak" gülümsedi,
"Yap bebeğim, senden olan her şeye razıyım"
"Göz kapaklarından tavana asacağım seni!" Ellerimi saçlarımdan geçirip psikopat senaryolar üretiyordum.
"Bulutcum, keşke beni öldürmek yerine bu fantezilerini başka bir şeyler için kullansan" ellerini çenesinde birleştirmiş ve beni dikkatle izliyordu.
Ona yaklaştığımda öldürücü bakışlarımı onun üzerinde gezdirdim, lanet bir çocuktu..tamamen bağımsızdı her zaman. Saçları, uzun ve sarıydı tıpkı kendisi gibi. Uzun boyuma inat kısacık kalıyordu, Tom ve Jerry'nin beden bulmuş haliydik. Ama beni kışkırtmayı ihmal etmez ben de her defasında onu yakalardım. Kovalamaca oynuyorduk sadece bu çocuk fazla cesurdu. Benim gibi yapılı ve karşısına geçtiğimde tüm bedenini kapatacak adamdan korkmuyordu. Üstelik kısa boyuna inat vücuduma dokunup kendi ölüm fermanını imzalıyordu.
"Ahh, burada ölebilir miyim" elleri, karnımda gezinirken. Gıdıklanıyordum, saçma bir kıkırdama dudaklarımdan çıktığında o gülümsedi,
"Sen de bana alışacaksın, sadece biraz zamana ihtiyaç var sırık" parmak uçlarına çıkmasına rağmen sadece göğüsüme denk geliyordu. Omzuma yavaşça vurdu ve yine o lanet gülümsemesini yaptı, kafamı iki yana salladım.
"Hayır saçma ve gereksiz şeyler ile kendini kandırma! Eğer çok istiyorsan başka birine musallat ol bana değil" hemen arkasındaki dolabımdan çıkarttığım okul üniformasını kafama geçirdiğimde elleri ile saçlarını karıştırdı, öksürüp boğazını temizledi çok önemli bir konuşmaya hazırlanıyor gibi.
"Ben eşcinselim" kafamı salladım,
"Bunu zaten biliyorum?"
"Ve senin götüne hastayım" bu sefer yumruk yaptığım ellerimi ona vurmamak için zor tutuyordum, bir vursam hayatı kayardı çocuğun..
"Lan yarrak defol şuradan" gülümsedi ve her hareketi beni delirtmeye yetiyordu-gerçi hiçbir şey yapmasada ondan nefret ettiğim gerçeği vardı.
"Pekala sevgilim yine geleceğim" duvar ve benim aramdan çıkıp kapıya yöneldiğinde duraksadı ve yine bana döndü.
"Ve Bulut'um o seksi kaslarını benden başka kimseye gösterme bebeğim"
"Lan siktir git!" Ve yavaşça gitti. Ölmem için bir sebep daha, lisenin ikinci yılından beri musallatım olmuştu. 'Senin yüzünden kız arkadaşım olmadı aq' diye geçirdim içimden.
Boş olan soyunma odası yavaş yavaş dolarken, sinirimi ne kadar gizlemeye çalışsamda beceremiyordum. Saatime baktığımda ders zilinin çalmasına 15 dakika kaldığını, ve zaman aralığında yapabileceğim şeyleri düşündüm.
