Sabah güneş ışıkları gözlerimi acıttığında, büyük bir yorgunlukla uyandım.
"Hadi bakalım bugün nasıl bir belaya bulaşacağım" aynaya baktığımda siyah saçlarımı dağılmış ve göz altlarım çökmüştü, bunu tüm gün çalıştığım lanet fiziğe bağladım.
"Yorucu bir gün seni bekliyor Bulut" kendi kendime konuşmayı seviyordum. Ve evde tek yaşıyordum bu özgürlüktü benim için.
Okul üniformamı giyip üzerine siyah kapşonlumu giydim. Siyah kot pantolonum ve dağınık siyah saçlarım ile gerçekten mükemmel görünüyordum. Aklıma Mete'nin saçlarımla ne kadar çok oynamak istediğini söylemesi gelince güldüm. Maldı bu çocuk. Saf bir maldı.
Okul yolunu tuttuğumda, spotify'dan çalan şarkıya eşlik ediyor bir yandan da adımlarımı hızlandırıyordum.
Bu duruma bum bum
Halime güm güm
Kalbim atar
Geçemiyorum, uyuyamıyorum, deli mi oldum
Aç avuçlarını da tut tut tut kalbimi
Ben de durum vahimSenin daha aklın başındaysa bana söyle
Başıma neler gelecek
Uğra kalbime
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Nasıl fikirmiş?
Senin olmak ama
Biraz engel var
Bana mı kalır?
Yoksa bu aşkı baskası mı alır?
Aç avuçlarını da tut tut tut kalbimiBende durum vahim
Senin daha aklın başındaysa bana söyle
Başına neler gelecek
Uğra kalbime
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Sana en güzel yer gel bak
Seni yazarım hepsini silerim
Kuralım saati sonsuzluğa
Uğra kalbimeUğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka☘☘
Okula vardığım gibi sınıfa girmiş geç kaldığım için ceza almıştım. ne harika ama!
Gün boyu gözlerini benden ayırmayan Mete'ye öldürücü bakışlar attığımda omzunu silkti.
"Pişttt güzellik!" Koluma cimcik attığında kafamı hemen ona doğru çevirdim.
"Kes lan yamuk" ona karşılık olarak dirsek attığımda tekrar cimcik attı,
"Lan seviyorum seni ha"
"Şşşt duysun mu herkes!"
"Duysun tabi ya da arka odaya geçelim" kolumu koluna geçirdiğinde zincir oluşturmuştu. Ve ben kendimi kurtarmaya çalışıyordum.
"Öyle mi dedim ben!"
"Ne dedin peki yavrum?"
"Çek şu kazık gibi elini kolumdan!"
"Bir gün o kazık gibi ellerin sana dokunması seni sevindirecek...tıpkı bana dirsek attığında yaşadığım mutluluk gibi"
Elini çenesinde birleştirip sıraya yasladı, camı izleyip uzun süre öyle kaldığında bu çocuğu anlamanın ne derece zor olduğunu anladım. Sonra gözleri yine beni buldu.
"Hay maşallah dünyanın 7.harikası falan mısın?"
"Bana öyle bakma" güldü bunu çenesinde çıkan gamze ile anlamıştım.
"Bana öyle bakma anlayacaklar.." şarkıyı mırıldanıyordu.
"Ee çoluk çocuk nasıl?" Büyük bir sessizlik hakimken bu sessizliği Mete bozdu.
"Berbat"
"Sağol ya ben de çok iyiyim"
"Trip mi bu?" Kollarını gögüsünde birleştirip yine cama çevirmişti başını.