Sarı saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaparak üstüme kıyafetlerimi geçirdim ve çantamı alıp odadan çıktım. Hastanedeki mesaim bitmişti ve eve gidip uyumak istiyordum, nerdeyse bir haftadır eve gidemiyordum ve bunun nedenide küçük hastamdı, aslında onunlayken yorgunluğum diniyordu ama artık koltukta yatmak istemiyordum.Hastaneden çıktığımda küçük bir esinti saçlarımı uçururken derin bir nefes aldım. Durağa doğru yürüyor ve eve gidip mutlu olmayı diliyordum ama öyle olmadı tabiki, azıcık ilerlemiştim ki çok sevgili yakın arkadaşım Kim Taehyung dibimde bitti, hayır hastane çıkış saatlerimi nasıl tutturuyordu cidden bilmiyordum ve çok şaşırıyordum.
"Selam şekerim" diyerek gülümsediğinde onun bu gereksiz mutluluğuna göz devirdim, Taehyung'ı severdim ama eğer beni hastanenin çıkışında bekliyorsa kesin bana işi düşmüştür demek oluyordu. Evine geldiği zamanlar böyle düşünmezdim ama her hastane çıkışıma geldiğinde genelde benimle Jennie hakkında konuşur, hediye fikri vs almaya çalışırdı ve yılladır hediyeler alıp , tavlamak için teoriler ürettiği bu kızla daha flört aşamasına bile gelememişti.
"Sanada merhaba Taehyung, yine ne işin düştü bana" dediklerime karşın üzgün bir surat yaparak bana baktı "ben öyle bir insan mıyım, işi düşünce gelen?"
"Evet" net bir şekilde onu cevapladığımda bir şey diyemedi çünkü haklıydım ve o'da bunu biliyordu.
"Tamam belki biraz"
"Evet şimdi dökül bakalım" dediğimde omuzlarını düşürdü.
"Chaeyoung cidden sana bugün çok ihtiyacım var, daha çok hemşirelik bilgilerinede diyebiliriz" dediğinde kaşlarımı çatmıştım. "Akşam bir boks maçı var ve benim herhangi bir yaralanmaya karşın bir hemşire bulmam lazım, hemşiremiz yok ve bulamazsam ölürüm" elimle onu ittirerek yanından geçtim, bu boks maçları yasa dışıydı bir kere tabikide onunla gidemezdim, herhangi bir baskın olsa kariyerim batardı, daha atanıp bir işe başlayalı bir yıl olmuştu.
"Olmaz Taehyung" diyerek onu red edip yoluma devam ettim ama o durmuyordu. Kolumdan tutarak beni durdurdu "Chaeyoung lütfen, bak bulamazsam Jin Hyung beni öldürür." Jin'i biliyordum, Taehyung'ın patronuydu üniversitedeyken bir kere acilen yanına gitmek zorundaydı ve benide bırakamamıştı bende onunla gitmiştim, çok çekici ama aynı zamanda çok sert mizaçlı bir adamdı.
"Lalisa'yı götür, platonik aşığın , Jin hyung'un seni öldürmesine izin vermez Taehyung emin ol!"
"Chaeyoung o çok ilgi çeker, hem o daha stajer ve Jennie o kızdan hoşlanmıyor, o yüzden olmaz ,hem bir maç için nolur ya! Zaten çok yaralanacağını sanmıyorum. Lütfen, ölmemi istemezsin di mi?" Bana masum bakışlar attığında omuzlarım düştü "tamam baş belası, sadece bir kere ama!"
"Sen varya, mükemmelsin sen" diyerek arabaya ilerlerken benide peşine taktı. Sürekli farklı arabalarla yanıma gelirdi şimdi ise bir porche duruyordu karşımda. Arabaya oturup cantamı arkaya attım ve koltukta geri yaslandım. Yolun ne kadar süreceğini bilmiyordum. "Boksör kim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Idyllic❦rosékook✓
Fanfiction"Biliyor musun Kookie?" Hitap şeklime ikimizde gülümsedik. "Bir kelime var, Idyllıc; bu kelime insanın kendini cennete gibi huzurlu hissettiği yere denirmiş. Ben kendimi senin yanında cenneteymiş gibi huzurlu hissediyorum" benim gülümsemem onun yüzü...