HAYAL

16 2 0
                                    

Umut yine her zamanki gibi uyanması gereken saatten geç uyanmıştı. Telefonda bir ton cevapsız çağrı bildirimi ama bir tanesi içini kıpır kıpır etmişti, bir tanesi kalbinin pır pır atmasını sağlamıştı. HAYAL...

Hayal, Umut'un platonik aşkıydı. Aynı sınıfta, aynı sırada oturuyorlardı. Umut üniversitenin ilk senesi sınıfa adımını attığı an gözü direkt olarak Hayal'e kaymıştı, şansına da tek boş sıra Hayal'in yanıydı Umut heyecanla hafif utanarak hafif çekinerek onun yanına oturmuştu. Günler geçe geçe ikisi de birbirine son derece yakın arkadaş olarak bağlanmışlardı. Aralarında hiç sır olmaz ikisi de birbirine son derece dürüst, saygılı, sevecen iki arkadaştılar fakat Umut'un sakladığı tek bir sır vardı:

Gördüğü ilk günden beri deli gibi aşıktı Hayal'e ama o iki sene boyunca söyleyememişti, her sabah uyandığında da bugün söyleyeceğim diye kendi ile konuşup sözleşiyordu ama bu konuda kendine verdiği hiç bir sözü tutamamıştı. 

Elini yüzünü yıkamak için tam yataktan kalkarken telefon çalmıştı arayan Hayal, içi yine kıpır kıpır oldu eli ayağı titredi az kalsın telefonu elinden düşürecekti ki son anda tuttu telefonu. Aramayı açar açmaz Hayal kızgın bir sesle ''Umut neredesin sen ? Derse niye gelmedin.'' diye hemencecik azarı çekmişti Umut'a, Umut da ''Uyuya kalmışım alarm kurmuştum ama çalmamış sanırım özür dilerim.'' diye yanıt verdi. Hayal yine ona daha fazla kızamadı ''Neyse tamam o zaman notlar bende, her zamanki kafede buluşalım iki saat sonra uyar mı sana ?'' dedi. Umut da ''Uyar uyar hemen hazırlanıp çıkıyorum.'' diye karşılık verdi ve telefon kapandı. Hemen koşarak kahve makinesini açtı, ocağa sıcak su koyup içine iki tane yumurta koydu ve mutfaktan adeta kuş misali uçarak duşa girdi. Umut'un duş alma süresi her zaman diğer insanlardan fazla olmuştur çünkü her zaman duşta hayal kurardı Umut. Kendiyle biricik platoniği Hayal olurdu o kurduklarının içinde mutlu olduklarını düşünürdü, sarıldıklarını, omzuna yattığını, el ele tutuşup gezdiklerini, beraber yemek yaptıklarını, gamzelerinden öptüğünü hayal ederdi Umut ama hiçbir zaman gerçek olamadı bunlar hep hayal olarak kaldı çünkü ters teper diye Hayal'e açılamıyordu ''O seni arkadaş olarak görüyor Umut kendine gel.''diye diye günler geçip gidiyordu.

Umut yine buluşacakları kafeye geç kalmıştı. Geldiğinde Hayal her zamanki masalarında oturuyordu. Uzaktan şöyle bir süzdü onu, yine her zamanki gibi güzeldi. Dalgalı kızıl saçları, süt beyazı teni, ela gözleri ve Umut'un doğum gününde aldığı kelebek kolyesi. Her seferinde yeniden aşık oluyordu ona. Masaya gitti ve ''Ben geldim.''dedi Umut. Hayal kalktı ve sımsıkı sarıldı. Umut'a, Umut saçlarının kokusunu içine çekiyordu her sarılışlarında, Gül bahçelerinden daha güzel kokuyordu, fark etmeden biraz sıkı sarılmıştı Umut, Hayal ''Kemiklerimi kırmak istiyorsun herhalde, hoşgeldin.'' deyip bıraktı Umut'u. 

Havadan sudan konuşmuşlardı biraz sonra Hayal iki haftadır rahatsız olduğunu söyledi. Baş dönmesi, bulantı, kusma, denge bozukluğu gibi rahatsızlıklarının olduğunu belirtti Umut'a. 

Umut da kızdı. ''Neden bana ilk günlerde söylemedin ? Belki önemli bir şey kalk hemen babama gidiyoruz.''dedi. Umut'un babası Beyin Cerrahı'ydı. İşinde gerçekten iyi bir doktordu. Umut'un hayatta yaşama sebeplerinden birisi babasıydı aslında. Çok seviyordu, annesi Umut daha çocukken onları terk edip çekip gitmiş baş birisiyle. O yüzden annesinin adını ağzına bile almaz tek yaşam kaynağı babasında umut bulurdu her zaman.  

Kafeden kalkıp bir taksiye bindiler ve babasının çalıştığı hastaneye geldiler. İkinci kata babasının odasına çıktılar beraber. Umut kapıyı tıklatıp içeri girdi. ''Babacım bak kimi getirdim yanımda.'' dedi. Ali Bey Hayal'i çok severdi kendine yakın bulurdu, oğluna her zaman cesaret verirdi gidip konuşması için ama bir türlü yapamıyordu işte Umut. Cesareti işte ne yapacaksın. 

''Merhaba, nasılsın Ali Amca yine her zamanki gibi dinç gördüm seni maşAllah.'' dedi Hayal. Ali Bey teşekkür edip iyi olduğunu belirtti. Ali Bey 1.80 boylarında 55 yaşında hafif saçları ve sakalları ağarmış, saçları hafiften dökülmüş gözleri masmavi birisiydi. 

''Buyrun, size nasıl yardımcı olabilirim yavrularım.'' dedi Ali Bey. Umut hemen atıldı. ''Baba Hayal biraz rahatsızmış ondan sana geldik. Baş dönmesi, bulantı, kusma, denge bozuklukları gibi rahatsızlıkları varmış baba.'' dedi Umut.

Hayal ''Pek önemli bir şey değil ya Ali Amca, Umut abartıyor işte.'' Ali Bey kızdı yavrusuna. ''Yavrum, hastalığın önemsizi önemlisi olmaz. Ben şimdi bir kaç test yaptıracağım sana.'' dedi Ali Bey 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın İçindeki UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin