1// closer

59 9 5
                                    

"Jooheon ve Ariel boşandı."

"Jooheon ve Ariel boşandı."

Kafamın içinde yankılanıp duran cümle artık beni delirtecek raddeye gelince uzandığım yerden kalktım ve yüzümü soğuk suyla yıkadım.

Neden bana bunu söylemişti ki şimdi?

Tam da artık üzerinden geldiğim, unuttuğum zamanda.

Yada öyle olduğunu zannettiğim anda.

Üzerime düzgün şeyler giydim, çantamı aldım ve okula gitmek için yola çıktım. Düşünmemek için kendimi ne kadar zorlasam da her an Shownu'nun bana söylediği şeyi düşünüyordum ve bu beni deli edecekti.

Boşandılarsa bana ne canım.

Çantamı masaya koydum ve anatomi kitabımı çıkararak bugün işleyeceğimiz konuyu okudum. 

Ama okurken de aklım başka yerdeydi

******************************************************************

"Soyeon!" Turnikelerden geçtiğim an biri bana seslenmişti.

"Shownu?" Nefes nefese kalmıştı ama yine de tebessüm etmeye çalıştı.

"Bir şeyler içmeye gideriz diye düşünmüştüm. Boş vaktin var mı?" Düşün Soyeon. Boş vaktin var ama Shownu kesin Jooheon hakında konuşacak. En iyisi gitme eve git yat.

"Şey, tabii var boş vaktim." NE! Düşüncelerim ile bedenim neden birlikte çalışmıyor?!

Gülümsedi ve benimle otobüse bindi. Otobüs ilk defa kalabalık değildi, bu yüzden arka sıralardaki koltuklardan birine oturduk. Daha doğrusu Shownu oturdu ben de popomun yarısını koltuğa koyabildim. Koca gövdeli adam ne kadar kaysa da bir koltuktan daha fazla yer kaplıyordu, kaslı kollarıyla da bedenime çok yakın duruyordu.

Neyse ki otobüs yolculuğumuz uzun sürmedi. Starbucks'ta birkaç masa boştu. İkimizde Americano sipariş ettik. 

"Aslında iki gün üst üste seni bir şeyler içmeye çağırmak garip hissettiriyor ama seninle konuşmak istediklerim var. Dün söylemek istedim ama yapamadım." Sıcak olduğunu unuttuğum kahvemden büyük bir yudum aldım. Ağzını kapalı tut ve acı çektiğini gösterme Soyeon.

"Jooheon ile Ariel'in boşandığını söylemiştim ya, şimdi söyleyeceklerim bu konu hakkında." 

"Bak Shownu bu olay beni hiç ilgilendirmiyor. Üzerinden yıllar geçti ve ben artık iyiyim. Anlatmana hiç gerek yok." Shownu başını iki yana salladı.

"Anlatmak zorundayım Soyeon. " Derin bir nefes alıp tek bir yudum aldığı kahvesine dikti gözlerini.

"Jooheon benim dostum, kardeşim. Kötü günlerimde hep yanımda olan, gücümün olmadığında yaslandığım bir dayanak. Ancak şu birkaç yıldır o hiç iyi değil Soyeon. Onu o halde görmek nasıl hissettiriyor biliyor musun? Ona her şeyin düzeleceğini, hep yanında olacağımı söylememe rağmen hep üzgün." Gözlerinin dolu doluydu.

"Lafı fazla uzatmayacağım. Soyeon, lütfen bir kereliğine de olsa Jooheon ile görüş. O, sana yaptıklarından dolayı çok üzgün ve-" Tamam, buraya kadardı.

"Biliyor musun Shownu, umrumda değil. Onu sevmem bir suç gibi davrandı, yalan dedikodular çıkararak beni herkese rezil etti. Onun yüzünden annem ve babam bile konuşmuyor benimle. Yıllar sonra vicdan azabı mı çekiyor? Çok mu üzgün? Umrumda değil. Onun o iğrenç yüzünü görmek istemiyorum." Yan koltuktaki çantamı aldım ve ayağa kalktım.

"Ben üzüntüden kahrolurken o karısı ile mutluluktan geberiyordu. Şimdi de ben mutluyken o kahrolsun." Arkamı dönüp bir adım attığım an bileğimden tutması ile bu sefer içimde taşmak için fırsat kollayan öfkemin iplerini serbest bıraktım.

"YETER SHOWNU! TAM DA ARTIK MUTLUYUM DEDİĞİM AN KARŞIMA ÇIKIP, GEÇMİŞ GÜNLERİ HATIRLATMA GEREĞİ DUYUYORSUN Kİ!" Bileğimi hızla çekip kurtardım ve hızlı adımlar ile uzaklaşmaya başladım.

Ta ki o cümleyi duyana kadar.

"Çünkü seni seviyordum."


Hikaye çok b*ktan yerlere gidiyor. Fazla uzatmayacağım zaten. Sadece yarım kalan şeyleri tamamlamak istedim.

Biraz içimi dökcem gelmişken.

Lisedeyken hoşlandığım biri vardı. Yakın arkadaş olmuştuk ama ben hiç söyleyemedim ona. Ama o bir şekilde öğrendi ve benimle olan arkadaşlığını bitirdi. Ama habersizce bitirdi yani birden konuşmayı kesti zaten sınıflarımız da değişmişti. 

O konuşmayınca ben de konuşmadım.

Yaklaşık dört yıl kadar sürdü.

Dört yılın sonunda üniversiteyi kazandım. İki, üç günde arkadaşlar edindim falan mutluyum. Kafamı kapıya bir çevirdim sınıfa O girdi. Onu görmeyi hiç beklemiyordum.

O da beni görmeyi beklemiyordu çünkü cidden afallamış görünüyordu.

Dört yılın ardından ilk defa konuştu benimle geçen gün.

Ve arkadaşlarım sürekli bana baktığını söylüyor. Sürekli benimle konuşmaya yeltendiğini ama vazgeçtiğini. Arkadaşlarım nasıl fark etti bilmiyorum, onlar fark ederken ben nasıl fark etmedim onu da bilmiyorum.

Neyse, içimi döktüm. Hala onu seviyor muyum orası muamma ama tekrar arkadaş olmak güzel olabilirdi.



Under The Same Sky₪leejooheonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin