-NewYork, Brooklyn-

25 0 0
                                    

Her şey bittikten sonra arabaya bindik ve yola koyulduk. Yol boyunca uyudum. Gözümü açtığımda çoktan gelmiştik. Uyumuş olmama rağmen çok yorgundum. Jonathan bana çok iyi davranıyordu, sanki kardeşiyim gibi. Eşyaları evin içine koyduktan sonra hepimiz salona oturduk. Joyce teyze bize sıcak çikolata yapmıştı. Hepimiz bir durgunduk, keyifsizdik. Jonathan ev telefonunu kurdu ve Nancy'i aradı ve yeni eve geldiğimizi haber etti. Nancy büyük ihtimalle ağlıyordu çünkü Jonathan lütfen ağlama diye yalvarıyordu. Will ve ben odalarımıza bakmaya gittik. Jonathan ve Will aynı oda da ben ve Joyce teyze aynı oda da kalıyorduk. Bir kaç kıyafetim vardı ve onları yerleştirdim. Joyce teyze yatağımın üzerine oturup beni çağırdı.
Joyce Teyze ;
- Merak etme bizimle daime güvende olucaksın, seni kızım gibi koruycam kolluycam.
dedi ve sarıldı. İkimiz de omuz omuza ağladık. Joyce teyze duşa girdi ve bende  Will'in yanına gittim.
Ben;
- Şimdi ne olucak Will? Hayatımızın geri kalanını nasıl yaşıycaz?
Will;
- (çaresizce) Bilmiyorum Ell bilmiyorum... Tek bildiğim Mike, Lucas ve Dustin ile bodrum katındaki eğlencelerimizi özlemiş olmam.
Ben;
- Kendimi çok yanlız hissediyorum Will. Hopper öldükten sonra bir parçam eksikmiş gibi geliyor. Onu çok özledim Will çok özledim...
dedim ve ağlayarak Will'e sarıldım.
Will;
- (hafif gülerek) Mike seni bana teslim etti. Yeni okulumuzda sana destek çıkıcam merak etme şimdi git uyu çok şey atlattın yarın sabah bizim için yeni bir gün olucak. İyi geceler Ell.
Ben;
- Her şey için teşekkür ederim Will. İyi geceler.
dedim ve yatağıma gittim. Babamın notu cebimde kalmıştı. Elimi cebime attım ve notu çıkardım. Notu okuduktan sonra ağlıyarak uyudum.
Sabah oldu ve çok kötü kabuslar gördüm. Ciddi derece de çok kötü kabuslardı. Hemen Willi çağırdım.
Ben;
- WİLL!!! Çabuk gelmen lazım!
Will koşarak geldi.
Will;
- Noldu Ell iyi misin?
Ben;
- Kendimi iyi hissetmiyorum dün gece acayip kabuslar gördüm Will.
Will;
- Mmm şey... Sanırım bende gördüm.
Ben;
- Sihin hırsızı kendi geçitini bu sefer kendi açıyodu. Çok güçlenmişti ve önünde ne varsa yıkıp geçiyordu sıra...
Will lafımı kesti.
Will;
- Arkadaşlarımıza gelmişti ve onları öldürecek şekilde çok sinirliydi. Hepsi koşarak kaçtılar. Ama olmadı yapamadılar. Öyle mi oldu Ell?
Şaşkınlık içerisindeydim nasıl oldu da Wille aynı kabusu gördük??
Ben;
- Ne, nasıl? Şimdi biz ikimiz aynı kabusu mu gördük Will?
Will;
- Öyle olmuş Ell. Ama ya gördüklerimiz gerçekleşirse ya tekrardan gelirse?
Ben;
- Hayır cidden bu sefer imkansız olamaz, olamaz.
Will;
- İmkansız hiçbir şey yoktur Ell.
Dedi ve odasına gitti. İçim aşırı derece de ürpermişti. İçim rahat etmedi ve koşarak telefona yapıştim Mike aradım. Ohh neyse ki o çok iyiydi. Bir süre telefonda konuştuk daha sonra Max, Lucas ve Dustinle konuştum. İçim çok rahatladı. Konuşmamız bittikten sonra telefonu kapattım ve sanki acayip sesler duydum. Yavaş yavaş odama doğru yol aldım. Odamın kapısını yavaşca açtım. Ben;
- (korkmuşcasına) WİLL!!

stranger things 23 yaşında Where stories live. Discover now