10+2(+)[M]

8.4K 400 223
                                    

Jungkook, oturduğu kucakta kıpırdanıp iki yanda duran bacaklarını hareket ettirdi ve sevgilisinin beline doladı. Hem ayakları uyuşmuştu, hem de bu şekilde ona daha yakın olabiliyor ve daha iyi sarılabiliyordu.

Jimin, kucağındaki hareketlenmeler yüzünden düşecek olan bilgisayarı zar zor tutarken sevgilisinin rahatsız etmemek için ses çıkarmadı. Buluştukları andan beri Jungkook, onun kucağında oturmuş gömleğin üzerinden sevgilisinin vücudunu okşuyordu ve Jimin'de kucağındaki koca beden yüzünden çok zor tuttu bilgisayarı ile ödev yapıyordu.

Şu an ödevi bir kenara atıp onunla oynamak isterdi tabii ama Jungkook, ona belirli bir yere kadar gelmesini, o zaman bir şeyler yapmak konusunda düşüneceğini söylemişti. Bu yüzden hızlı ve dikkatli bir şekilde ödevi yarılamaya çalışıyordu.

"Jimin hala bitmedi mi?"
"Uğraşıyorum. Sıkıldın mı?"
"Hayır. Takım elbise giymiş olan sevgilimin kucağında oturuyorum, sence sıkılır mıyım?"

Jimin ufak mırıltılarla Jungkook'u onaylayıp ödevini yapmaya devam ederken sevgilisi başını kaldırıp yüzünü görüş alanına sokmuştu.

"Sıkılmadım ama sabırsızım."
"Ödevimi yapmamı isteyen sendin."
"Tamam, yeter, şimdi de yapma diyorum."

Hızla arkasını dönüp bilgisayarı eline aldı ve ödevi kaydedip onu uzak bir köşeye itti. Canı gerçekten sıkılmamıştı. Onun kucağında olmak, gömeliğini hissetmek, kravatını kavramak... Gerçekten çok hoştu. Ve biraz daha ileri gidebilirdiler.

"Bu hale gelmeni sadece bu kıyafet mi sağladı?"
"Senin giyiyor olman da bir artı tabii."

Jimin, ufak bir gülümseme ile elini onun ensesine götürdü ve kendine çekip dudaklarını birleştirdi. Yavaşça ensesindeki saçları okşarken diğer eli ile kalçasını kavradı ve kucağındaki sevgilisi ile ayaklandı. Odasına doğru ilerlerken içinde bir heyecan vardı ve emindi ki Jungkook ondan daha heyecanlıydı.

Odasına girdiğinde ayağı ile kapıyı kapatıp pembe çarşaflı yatağa doğru ilerledi. Dudaklarını ayırıp kucağındaki bedeni nazikçe yatırdı ve bacakları arasındaki yerini aldı. Şu anın gerçekleşiyor olması içini kıpır kıpır ediyordu.

Parmaklarını Jungkook'un pantolonunun beline götürdüğünde izin almak için gözlerini onun parıldayan gözlerine kenetledi ve başını hafifçe yana yatırdı. Sevgilisi kalçasını yavaşça kaldırıp cevabını verirken Jimin gülümsemiş ve bacakları o fazla kumaştan ayırmıştı.

Jungkook, üzerindeki bedenin sallanan kravatını kavrarken sessizce kıkırdadı ve hoşuna giden bu hareketten dolayı istemsiz bir şekilde çıplak bacaklarını sevgilisinin beline sürtmeye başladı. Jimin, çıplak tene yavaş bir şekilde elini koyup sürterek yukarı çıkarken, aynı anda onun üzerine eğildi ve gülümseyen dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Hoşuna gidiyor mu?"
"Evet~"

Cilveli bir ses tonuyla cevap verirken Jimin, derin bir nefes aldı. Şu an kendini cidden zor tutuyordu. Onun üstündeki her şeyi yırtıp domaltmak varken, yavaş ilerliyordu ve bu zordu. Çok zordu. Çok çok zordu.

Dudaklarına bir dil darbesi atıp ağzına sokarken Jungkook, onun yüzünü kavradı ve yanaklarından bastırıp daha iyi öpüşmeleri için olanak sağladı. Aslında hala korkuyordu ve gergindi. Ama önceki şeyleri düşününce biraz bile olsa rahatlıyordu. Belki onunla sonuna kadar gitmemişti ama çok şey yapmıştı.

Jimin ellerini Jungkook'un üstündeki parçaya götürüp kavradı ve yavaşça yukarı kaldırırken dudaklarını ayırdı. Çenesine birkaç öpücük kondurup üstünü hızla çıkartı. Jungkook artık çıplaktı -baksırı hariç- ve bu görüntü gerçekten çok güzeldi.

my ex-boyfriend (2.season) = jikook [texting] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin