Beni unut çünkü ben seni unutmaya çalışacağım
Beni unut ki acı çekme..
"Beni sevme Sana zarar vereceğim...
Canını yakacağım...
Beni sevme Seni koruyamayacağımTıpkı kendimden koruyamadığım gibi...
Sakın beni sevme lalisa...
save me from your own love"
Beni dinleme çünkü ben sana hep yalan söylüyor olacağım...
Ama şunu bilki seni hep seviyor olacağım...
ayrı katlarda olsak bile ayrı mevsimleri yaşasak bile seni seviyor olacağım...
Beni asla unutma...-Kim Taehyung
Lisa için tuttuğum defterimden kalan son iki sayfamdı.
ve şimdi birini doldurmuş son sayfam kalmıştı, bu son sayfa benim için değerliydi.o sayfa bitince bende bu ülkeden gidiyordum. mecburdum, mecburduk.
onun hiçbir şey bilmemesine karşı , her şeyi yalan olarak gösterecek olan ben,kendimi kötü hissediyordum çünkü bana atılan iftiraları şimdiden o kazıyacaktı zihnine.
aptaldım hemde çok aptal, ben onu koruyamıyordum, aksine o beni koruyordu ve bu ömür boyu devam edecekti.şimdi ise benim için ne kadar uzak o kadar iyiydi...
belki de kendimi kandırıyordum gitmek için.
onu unutmak , bırakmak için.
ama kendimi kandırmak en doğru yol olacaktı.her yolu deneyecektim onu bırakmak için değersiz olacaktım onun gözünde, kaybedecektim ellerim bağlı bir şekilde, beni bir daha affetmese bile.
İçimden geçenleri bir kenara savurup yarın için hazırlıklar yapmaya başlamam gerekiyordu. kore'den gidecektim ve yeni bir hayat kuracaktım. ona hiçbir şey söylemeyecektim çünkü söylersem benim canım değil onun canı yanacaktı.
yanmayadabilirdi ama onu tanıyordum, tam 3 sene boyunca bütün huylarını ezbere biliyordum. çok canı yanmaması için en iyisi ona hiçbir şey söylemeden yok olmaktı.burada ki bütün ailemi, arkadaşarımı, dostalarımı ve en önemlisi onu bırakıp gidecektim.
herşey güzel giderken onu bırakmak olmayacaktı ama kaderimiz böyle yazılmıştı, kaderi değiştiren olmayacaktı, olamazdı...
valizimi dolabın üst katından çekerek yatağımın üzerine koydum. içini açtım ve eşyalarımı yerleştirmek için dolabıma yöneldim. birkaç eşyamı elime aldıktan sonra yatağımın üzerine fırlattım. birkaç saha kıyafet alacaktım ki onun hediyesini gördüm, mavi bir gömlek. gömleği alsam mı almasam mı diye beyin fırtınaları geçirirken en sonunda almamaya karar verdim. nede olsa yeni bir hayata başlayacaktım ve onsuz bir hayat.
dış kapının çalma sesi geldi, kimse benim kore'den gideceğimi bilmesin diye hızlı bir şekilde bavulumu yatağımın altına soktum.
kapı bir daha çaldığında 'geldim' diye bağırdım. odamdan çıktım ve dış kapıya yöneldim, derin bir nefes alarak kapıyı açtım.oydu. benim yükümü alacak olan, beni cehennemden çekip kendisini cehenneme atacak olan kız lisa.
"iyimisin taehyung, hasta gibi duruyorsun" elini alnıma koyarak ateşime baktı
"iyiyim, sorun yok. sadece biraz halsizim" dedim
"anladım. dinlenmen lazım, hatta ben sana güzel birşeyler yaparım ve hemen iyileşirsin" yüzü gülüyordu. Canımı acıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I WİLL LİE TO YOU
FanficSAYFA 99 Beni dinleme çünkü ben sana hep yalan söylüyor olacağım. Ama şunu bilki seni hep seviyor olacağım, ayrı katlarda olsak bile ayrı mevsimleri yaşasak bile seni seviyor olacağım. Beni asla unutma...