Bir Mafya Meselesi 38.Bölüm "Yeni Dönem Başlıyor"

1.7K 56 19
                                    

Büyük bir patlama noktasının eşiğinde,öylece sadece söylenenlere kulak vermiştim.Baran'ı bir kimliğe sıkıştırmaya çalışmalarım,bende ki o doldurulamaz boşluğu bir türlü dolduramayışlarım bir bir açılan kapılar misali aydınlığa sürüklenmişti.Sahi bu benim aydınlanma sandığım,asıl karanlığımın küçük bir parçasıymış diye düşünüyordum.Odanın soğukluğu içimi anlamsız ürpertiyor,beyaz yıkık dökük duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki.Onca curcuna yerini kısa bir sessizliğe bıraktığında,bu sessizliği bozan Şafak'ın içeri girişi oldu. 

"Gökay..." dedi,yüzünde kısa süreli bir şaşkınlıkla öylece gözlerime bakıyor ve bir şey söylemek istercesine bir an olsun gözlerini benden ayırmıyordu.Tekrar kafasını Gökay'a çevirdiğinde sadece bakmakla yetindi.Konuşmalarımız, dışardaki eğreti kahkalara ve tiz bağırışlara karışıyordu.

"Her şeyi anlatacağız Şafak." dedi Tibet çaktırmadan oturmasını işaret ederken,ortamın karışıklığı Şafak'a vakit ayıramayacak kadar yoğundu.Tanıdık bir gerginlik,sessiz ama herkes konuşuyormuşcasına kavgaya müsait bir durumun ortasında gibi suspus oturmuştuk.Tamamen Gökay'a sırtım dönük,sadece kir pas içindeki duvarlara bakıp tüm bu yaşananları düşünüyordum.Engin'in çaresiz bakışlarını hissediyordum içten içe,üzüldüğünü biliyordum.

"Ağla,bağır,çağır ! Biz tüm hayatımız boyunca sen iyi yaşa diye uğraştık Cansın ! Babam da ben de ! " dedi Gökay,arkamdan gelen yırtıcı ses bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyor gibiydi. Peh,kardeşmiş ! Yıllardır ortalarda olmayan "abim" gülünç bir şekilde yıllar sonra karşıma çıkıp bana büyüklük taslıyordu.Babamın da onun da varlığı sadece zarar olabilirdi,onlarca insanın onlarca gencin hayatlarını mahveden ucube bir zarar.Şimdi gelmiş benim iyiliğimi istediğini söylüyordu,benim iyiliğim için kim bilir kaç insan toprak olmuştu.Bu düşünce bile beni varlığımdan utandırırken nasıl olur da iyi yaşayabilirdim ki ? 

"Sen hep arsızdın...HEP...Ama bu,aklımın ucundan bile geçmezdi." dedi Engin alaycı bir gülümsemeyle.Bu gülümseme fırtına öncesi sessizliğin işaretiydi,biliyordum.

"ARSIZ ?" dedi Gökay,patlamaya hazır bomba gibi Engin'e dik dik bakıyordu. "Annen baban beni hep öz evlatları gibi gördü,ben de onları hep öz ailem gördüm.Ne yanlış yaptım ?"

"Ne mi yanlış yaptın ? NE mi ? Seni biyolojik kardeşim gibi gördüm hep be,annem babam ne zaman bir şeyini eksik etti ? Görüyorum ki biz de Cansın'ı 'koruma' planının bir parçasıyımışız ! İğrençsin sen." Engin aniden ayağa fırladı. "Ha,bitti mi ? Konu sen olunca biter mi Gökay bey.SEN KARDEŞİNİN SEVGİLİSİNE GÖZ KOYMADIN..."

"LAFLARINA DİKKAT ET ! MELİS'İN BAŞINDAN BERİ BENİ SEVDİĞİNİ BİLİYORDUN,BAŞINDAN BERİ ! KIZA SEVGİ ACITASYONLARI YAPIP YANINDA TUTMAYA ÇALIŞAN ADAM KALKIP BENİM KARAKTERİMİ Mİ SORGULUYOR !" dedi Gökay Engin'in üzerine yürürken,duyduklarımı anlamlandırmaya çalışırken ani bir kavga anında harekete geçmek için kollandım.

"ACITASYON MU ? ACITASYON SENİN İĞRENÇ HAYATIN ! SEN ARAYA GİRMESEYDİN,SEN ARAYA GİRMESEYDİN..." Engin aniden ağlamaya başladığında ellerini kafasının üstüne koyup saçlarını karıştırdı,şokla ona bakıyor ve ağzından dökülecek kelimeleri merakla süzüyordum.

"O GÜN O TRENDE OLMAYACAKTI BELKİ DE ! ÖLMEYECEKTİ !" dedi acıyla haykırırken,Gökay hafif dolan gözlerini saklamaya çalışırken kafasını başka yöne çevirdi.

Yıllardır saklanan o 'büyük sır' işte bugün alenen ortaya çıkmış,puzzle parçaları bir bir yerine oturmuştu.Şafak olanları büyük bir şokla izliyor,ben ise ağlayan Engin'e bakıyordum.Yerimden kalkmaya gücüm bile yoktu,Tibet Engin'i telkin edip sakinleştirmeye çalışıyordu.

Bir Mafya MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin