SİYAH GÖKKUŞAĞI

Bölüm 3 "BEN NASIL KARDEŞİM BÖYLE?"

Evet sevgili okunamayan kitabımın az olan okuyucuları ,artık 3. bölüme geldik  inşallah zamanla okunacak ,en azından öyle umuyorum,asıl konuya gelirsek,bir arkadaşım kitabımda ki Merit karakterinin  diğer karakterle göre daha büyük durduğunu söyledi,bende dikkatli baktığım zaman haklı olduğunu farkettim,Ayrıca Dolunay ve Mısra karakterlerine bulduğum kızlara da pek içim ısınmadı onları da değiştirdim. Değiştirdiğim karakterler "KARAKTER TANITIMI 1" Bölümünde isterseniz bakabilirsiniz.Bir diğer söylemek istediğim ,itap 10. bölüme geldiği zaman okuma sayısı hoşuma giderse karakterlerin adını açıklayacağım (bilmeyenler için)... medyada ki şarkıyı bölümle okuyabilirsiniz.

ŞİMDİ YENİ BÖLÜM GELİYOR ,ACEMİ BİR YAZAR OLMAYA ÇALIŞAN KIZIM VE DESTEKLERİNİZE İHTİYACIM VAR,LÜTFEN OKUYUP BEĞENİRSENİZ OYLAYIP YORUM YAPIN . 

SİZİ SEVİYORUM.

İYİ OKUMALAR...<3 

MİRZA KORKMAZ 

Saat  sabah dörde geliyor ve Merit hala gelmedi ,tamam gelmem demişti ama telefonları neden açmıyor? buradan küfür ettiğinizi duyar gibiyim ama bu konuda bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum."Bir çeneni kapalı tutamadın Mİrza  yeni gelmişti kardeşin nasıl böyle bir cümle kurarsın insanların yanında." diyen babamdı ve haklıydı cevap veremiyordum çünkü haklı .Ona kendimi affetttirmem lazım ama nasıl? babam  "Hiç ona kendimi nasıl affettiririm düşüncelerine dalma o iş zor" diyen annemdi vallahi bu kadın zihin okuyor. Biz böyle konuşurken evin önünde bir araba sesi duyuldu, cama baktım Merit gelmişti ama bu kız araba kullanmayı nereden biliyor ya? dediğim an şoför koltuğunda hemen hemen bizimle yaşıt gibi duran biri indi . Merit'i takip ediyordu  sanki onu koruyor gibi ,evin kapısına geldiler ,kapıyı açtım annem ve babam arkamda duruyorlardı .Merit aramızdan geçip odaya çıktı. yanındaki çocuk"Efendim ben Mert babanızın Merit hanımı korumakla görevlendiği sekiz korumadan biriyim aynı zamanda Merit hanımın sağ kolu ,efendim şuan sizi bekletme amacım bilgi vermek şunu demeliyim ki babanız Suphi bey evinizde dört çocuklarınızı uzaktan takip eden iki ve sizi takip eden iki olmak üzere sekiz kişinin ayrılmasını söyledi  ve babanız sadece tehlikede olduklarını bilsinler yeter her şey benim ve Merit'in kontrölü hakkında dediler, ve benim  görevlerini belirlemem gereken bir ekip var .izninizle ." dedi ve yakasını düzeltip gitti. Kapıyı kapattım ve mal gibi annmelere baktım "Biz tehlike altında mıyız?peki Merit'in bilip bizim bilmediğimiz daha ne var?" "Merit.!" diye bağıran babam. Merit asık suratlı bir şekilde aşağı indi ,o babama bakarken yüzünü inceleme fırsatı buldum ,gözleri kızarmış ve şişmişti ,burnu kızarmıştı bunlar  ağladığını  gözünün altının tahriş olmuş gibi kırmızı olması ağladıktan sonra yüzünü koluna sildiğinin kanıtı çünkü giydiği beyaz kazağın  kolu siyah olmuş.Babam "Merit kızım senin koruman bize tehlikede olduğumuzu söyledi doğrumu?" babama baktı ve konuştu "Evet doğru ,doğru tehlikedeyiz!" hayır yani bir insan tehlikede olduğu gerçeğini nasıl normal karşılar. "Kızım iyimisin sen ,bir insan tehlikede olduğunu nasıl normal karşılar?" bu kadın gerçekten zihin okuyor şüpheliyim. " "Çünkü geldiğim yerde hayat zaten tehlike ,hem zaten olayalar kontrolümüz altında."  babam kaşlarını çatarak "Kızım yaşın daha kaç sesin böyle şeylerle uğraşamazsın sen." Merit "Ya siz yıllardır benim dedemin yanında  mutlu mutlu yaşadığımı mı zannediyorsunuz ben beş yıldır nelerle uğraşıyorum bir fikriniz var mı? yok neden olsun  ki  dedem size iyi dedi inandınız  ,biri boş boş trip attı yetmedi haddini aştı  biri aradı aşklarını saydı ,ama yok ,yok anasını satayım Merit nasıl iyi mi diye soran yok ben neler yaşadım ne tehlikeler atlattım kaç defa ölümden döndüm bunu soran yok, bir kişi beni sormadı ,deden nasıl? Herkes onu merak etti beni merak eden olmadı hayatımın o üç yılını nankör olmasına rağmen şuna harcadım beş yılını dedemin tuhaf hastalığına ben on sekiz yılla baş etmişim bu mu zor komiksiniz, Sizden tek isteğim beni sorgulamayın ve bir  şeye karışmayın kimse üzemez beni." deyip odadan çıktı ,ne dedi o kim ne yaptı ki ona canı nasıl çok yanmış olabilir .ben bunları düşünürken telefon çalmaya başladı benim ki değildi , sesin geldiği yöne baktım Merit'in telefonundan geliyordu ,ayağı kalktım ve çantasını açtım ama keşke açmasaydım  bunlar ,bunlar antidepresan ilaçlardı ve bir tane değil bir  değil bir sürü vardı. telefonunu aldım telefon ekran kilidinde benim resmim vardı ve gözlerimin  daha çok dolmasına neden oldu ,benim güzel kardeşim ya kim bilir neler yaşadı.Telefonuna baktım kilit yoktu  ,açtım ve önüme günlük gibi bir uygulama çıktı tek tek okumaya başladım .

    Sevgili günlük ,                                                                                                                                                                    dedem bu gün gene krize girdi,zarar verdiği eşya değil bendim canım acıdı ama en çok acıtan ,onun ağlamasıydı dayanamıyorum günlük olmuyor.

Sevgili günlük,

Bu gün doktora gittik sinir bozukluğu varmış,ne yapmam lazım git gide bitiyorum ,nolur biri yardım etsin.

 Sevgili günlük ,

hastaneden çıkalı bir gün oldu Sevgi ablanın söylemesine göre iki ay .bakımda uyumuşum,acaba ne olacak.

Sevgili günlük,

bu gün bir grup adam evi bastı ve beni kolumdan vurdu,dedem şuan içeride yatıyor ve annem babam sürekli arıyor onlara yalan söylemek ağrıma gidiyor,iyi değilim hemde hiç ne yapmalıyım beni koruyacak babam yok teselli verecek annem yada derdime ortk olacak kardeşim,dedem dedi ben eğer şimdi burdaysam hayatım boyu hep bunlarla yaşayacak mışım, çünkü bu gün dedemin parasının düşmanı yarın ben patron olunca benim düşmanım olacaklarmış  ama ben patron olmak istemiyorum.

Ve bunun gibi bir ton yazı ağladım hemde çok ben nasıl bir kardeşim böyle? Saat yediye geliyordu,gözlerimi sildim ayağı kalktım ,odama çıkıp hazırlandım bu gün Simay'ı ben alacaktım ve eminim o bana yardım eder.Çantamı aldım ve odamdan çıktım bu sırda annem odadan çıkıyordu,beni görünce durdu "Dur bakayım sen neden ağladın." evvet sayın seyirciler Sonay radarına yakalandık"Yok anne ya ben uyuyamadım ondan izninle Simay'ı bugün ben alacağım erken gideyim." annem sinsi sinsi sırıttı var ya bu kadın bu kızı net seviyor,evden çıktım ve Simay'a mesaj attım

GÖNDERİLEN: SİMAY

Günaydın güneşim diye uyandırma mı bekliyorsan yaralı kuş unut ve kalk aşağıda ağaç olamam.

GÖNDEREN : SİMAY

Öküz ya tam adam oldu diyorum yok sen olmamışsın Mahir abiye söyleyeyim seni yenden yapsınlar su katılmamış öküz.

Mesajları gördüm ve pis sırıtışımı aldım bu sırada Simay hanımımın evinin önüne geldim.Simay yeni aşağı iniyordu beni örünce yüzü  soldu birden ,koşarak yanıma geldi ellerini göz altıma getirdi ve öylece baktı gözleri doldu "Neden ağladın?" içimden ona sarılmak geldi ve öyle yaptım şaşırmıştı ama sarılmama karşılık verdi" Onu yargıladım hemde doğru düzgün tanımadan ne yapıp gönlünü almam lazım bilmiyorum,y....." "Yardım edemem senin bulman lazım o senin kardeşin." elimden tuttu ve beni sürüklemeye başladı bu kız ne ara bu kadar güçlü oldu ?Yani zayıf bir insancık da değilim.yol boyunca sevgili sevgilim Simay ile moda konuştum evet ben öyle yaptım ,tamam beyler beni  erkeklikten atmanıza  gerek yok çünkü   bir kızı seviyorsan kızda olursun bebekte.Okula geldik ama by burada bitmedi sevgili kırılgan kardeşim ben Mirza ve aramızdaki dargınlık son  bulacak merak etme.

  Evet sayın okuyucular bir acayip bölümün daha sonuna geldik en kısa sürede devam,yazım hataları için özür dilerim arada vaktim olursa düzelteceğim haydinin şimdilik  ALLAH'A EMANET ..SEVİLİYORSUNUZ...