12

35.8K 2.7K 4.8K
                                    

Hajoon elindeki basketbol topunu sıkarak kendisine yürüyerek gelen öğretmenine baktı. "Bayağıdır sizinle maç yapmıyorduk, Bay Jeon."

Jeongguk gülerek elindeki bandanayı saçlarına geçirdi. "Ne yalan söyleyim, özlemişim."

"Yenilmeyi mi?"

"Yenmeyi."

Arkadan 'ooo' sesleri gelirken Hyunjoon ise saçlarını bağlayarak sahaya geldi. "Bay Jeon sizinle beraber Bay Min de oynayacaktı, nerede?"

Jeongguk'un tekrar morali bozulmuştu. "Yoongi elinde fanus kırmış. Hastanedeler."

Hyunjoon cevap veremeden Geun Suk koşarak sahaya geldi. "Bay Min iyi mi?"

Hajoon gözlerini devirdi. "Nerede Jeon Jeongguk, orada Geun Suk."

Geun Suk cevap verecekti ki Jeongguk kolunu en sevdiği öğrencisinin omzuna atarak cevap verdi. "Yardımcımla düzgün konuş Hajoon."

Hajoon homurdanarak basketbol topunu sektirmeye başladı. Jeongguk ise Geun Suk'a döndü. "Durumlar ne?"

"Biseksüel olduğu için zorbalık gören çocuk nihayet konuştu. Ona üst sınıflardan biri zorbalık yapıyormuş." sustu ve devam etti. "Bay Jeon, ben o zorbayla konuşup konuyu kapatabilirim. Sizin devreye girmenize gerek yok."

Jeongguk kaşlarını çattı. "Saçmalama Geun. Seni o zorbayla konuşturmam. Yardımcımı tehlikeye atamam."

Geun Suk'un kahverengi gözleri ışıldı. "Bay Jeon siz cidden çok kral adamsınız." dedi. Jeongguk gülerek Geun Suk'un omzunu patpatladı. "Hadi sen sahadan çık. Kazanmam gereken bir maç var ve tek kişiyim. Özellikle Ghim Kardeşlere."

Ghim Hajoon-Hyunjoon kardeşler 20 yaşında, Fred ve George Weasley'nin kahverengi ve kıvırcık saçlı hâlleri olan ikiz kardeşlerdi. Liseden üç sene önce mezun olmaları gerekirken hâlâ tek dertleri ders kaynatmak ve insanlara şaka yapmaktı. Jeongguk ile aynı dönemde okula başlamışlardı.

Hajoon 1.90 boyundayken Hyunjoon ise 1.87 boyundaydı. İkisinin belki de tek ciddiyetle uğraştıkları alan basketboldu. Jeongguk ve Yoongi ile maçlar yapıp, kazanan takıma dondurma alırlardı. Yıllardır devam eden gelenek bu idi.

Jeongguk altındaki basketbol şortunu biraz daha yukarı çekerken Hyunjoon ise abartılı esneme hareketlerini Jeongguk'a gösteriyordu. "Siz tek kişisiniz, biz ise iki kişiyiz. Bence vazgeçin bu oyundan."

Jeongguk yerinde zıplarken alayla güldü. "Sizi tek başıma bile yenerim." deyip kollarını ve bacaklarını açarak zıplamaya başladı.

Basketbol sahasının çevresinde olan tribünlerde de birkaç öğrenci vardı. Hepsi bir ağızdan Jeongguk'u desteklerken bazıları ise Ghim Kardeşleri gizlice destekliyordu. Başta Dong Hyun olmak üzere.

Sesler çoğalırken Jeongguk'un gözü okul kapısından yeni çıkmakta olan kişiye takıldı. Saat beşe geliyordu ve hava turuncu bir renge dönmeye başlamıştı. Güneşin son ışıkları edebiyat öğretmeninin esmer tenine düşüp dünyanın en mükemmel manzarasını sunarken Jeongguk'un hareketleri yavaşladı. Taehyung ile göz göze geldi.

Taehyung gülümseyip selam vermek için elini kaldırırken Jeongguk da gülümseyip selam verdi. Taehyung sahaya doğru yaklaşırken tribünlerde olan öğrenciler kendi aralarında konuşmaya başlamıştı.

"Sizce Bay Kim ile Bay Jeon takım olur mu?" deyip arkasına döndü Dong Hyun. Bong Cha çözmüş olduğu testi bırakıp sahaya baktı. Bay Kim ile Bay Jeon konuşuyordu. "Bay Kim basketbol oynamak için kısa."

Geun Suk başını hızla Bong Cha'ya çevirdi. "Saçmalama, Cha. Bay Kim'in boyu normal, sadece Ghim Kardeşler uzun. Hatta Ghim kardeşler bayağı uzun, baksana, zürafa gibiler."

remedy | taekook ✓ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin