29

27.5K 2.1K 1.6K
                                    

birazcık fluff oldu hmhm çok azcık 👌🏻 bu kadar işte umarım seversiniiiz
çok yorgunken hallettim bölümü,
bir hatam olursa belirtin bebeklerim iyi okumalar
👉🏻🥺👈🏻

bölüm şarkısı; chymes - euphoria 💜

Jeongguk şüphesiz bir haftalık izninin en verimli zamanlarını geçiriyordu. L koltuğuna kucağında bilgisayarıyla yayılmış çok sevdiği abur cuburlarını yanına almıştı. Keyif yapıyor gibi gözüküyordu ama izlediği diziden bile keyif alamıyordu ki. Aklı sürekli Taehyung'a kayıyor, öpüşmeleri gözünün önünde canlanıyordu. Belini kavrayışını, yüzünü okşayan baş parmağını, dudaklarının kendi dudakları üzerinde bıraktığı ıslaklığı, dilinin her bir hücresini titretmek için ağzında turlayışını... Ve sonra aklına 'öpüşmek istedik ve öpüştük, normal bir şey' mesajı geliyordu. Eh, sonrası yumruğunu ısırıp kendini sakinleştirme seanslarıyla geçiyordu tabi.

Kendi kendine mızmızlanıp olduğu yerde bebek gibi tepinirken 'aptal jeongguk' diye düşünüyordu. Bebeklik etmişti işte yine. Halbuki olgun bir insan olmak için çok çabalamıştı. Onun gibi harfleri büyük bile yazıyordu arkadaşlarıyla olan grupta.

Kapı zilinin boş, büyük evde yankılanmasıyla Jeongguk pizza siparişinin geldiğini düşünerek ayaklandı. Esnerken kapıyı açtı.

Saçları dağınık, üstünde leke olan bol, gri bir tişört ve kıçından düşecek gibi duran bol bir eşofmanla kapıyı açan Jeongguk anında kapıyı açtığına pişman oldu.

Çünkü Taehyung elinde çiçek buketiyle kendisine gülümseyerek bakarken Jeongguk'sa oldukça paspal bir hâlde şaşkın şaşkın dikiliyordu.

"Selam."

Üzerine giydiği beyaz tişört ve siyah kot pantolon ile hiç otuz iki yaşındaki bir edebiyat öğretmenine benzemiyordu. Tıpkı öğrencileri gibi duruyordu. Jeongguk salyalarının akmaması için yutkundu ve "Selam." dedi.

Kapıdan çekilip Taehyung'u içeri davet etti fakat dizleri ona ihanet eder gibi titremeye başlamıştı yine. Hafif dengesini kaybetse de kekelemeden konuşmayı becerdi. "İçeri gelsene, ben hemen üstümü değiştirip geliyorum." dedi. Taehyung kıkırdamasını tutarak içeri girdiğinde Jeongguk kapıyı kapatıp odasına gidecekken kolunun tutulması ile durdu. "Üzerini değiştirmene gerek yok. Sen... Hep güzelsin Jeongguk, her halinle mükemmel gözüküyorsun."

Jeongguk çığlık atmamak için dudaklarını ısırırken mutluluktan tepinmek isteyen ayaklarını zapt etmeye çalışıyordu. Yumuşamamak için zor durduğu belli oluyor muydu? Taehyung'un grupta yazdığı mesajlara üzülmüştü ve sinirlenmişti, evet ama Taehyung'un evine gelmesini bile beklemiyordu ki.

İkisi salona geçerken Taehyung elindeki çiçek buketini Jeongguk'a verdi. "Bunları sana almıştım, beğenirsin diye düşündüm."

Jeongguk çiçekleri alırken tek kaşını kaldırıp Taehyung'a baktı. "Gerek yoktu, birinden çiçek almak benim için normal bir şey zaten." diyip masanın üstüne bıraktı. Kendini koltuğa atıp bacak bacak üstüne atarken Taehyung da yanına oturmuştu.

"Jeongguk, ben o anlamda dememiştim. Seni utandırmamak için öyle yazmıştım ve-"

Taehyung konuşmayı bırakınca az daha söyleyeceği şey için dilini ısırdı. Eski ilişkisini Kookie biliyordu, Jeongguk değil.

"Evet ve?"

Taehyung bakışlarını Jeongguk'un gözlerine çıkarttı. Ela gözler birden mahçup bakmaktan dönüp kararlı bakmaya başlamıştı. "Eğer seninle bir ilişkim olacaksa aramızda yalan olmasını istemiyorum."

remedy | taekook ✓ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin