remedy | taekook ✓ (düzenleniyor)

27

Jeongguk günün yorgunluğunu umursamadan işleri bittiği için keyifli ıslığını uzun boş koridorda yankılatıyordu. Dolaşırken mesanesinde hissettiği baskıyla hızla öğretmenler tuvaletine ilerlemeye başladı. Erkek öğretmenler bölümüne geçip boş olan kabinlerden birine girdi ve işini halledip çıktı. Lavaboya ilerleyip ellerini yıkadı.

Mutluydu, hatta son bir aydır çok mutluydu. Taehyung ile olan ilişkileri güzel gidiyordu. Dünyanın en güzel adamı olarak gördüğü Taehyung kendisine hiç olmadığı kadar yakındı. Eskisi gibi suratına boş boş bakmıyor, gördüğü yerde sohbet etmeye çalışıyordu. O kadar tatlıydı ki...

Ellerini kurulayıp aynada kendine baktı. Adını hatırlayamadığı şarkıyı ıslık çalarak söyleyip uzayıp kıvırcıklaşan saçları ile uğraşmaya başladı. Okulda çocuklarla uğraşacağım diye kendini ihmal ediyordu.

Dağılmış saçlarını eliyle düzeltirken lavabonun kapısı açılıp içeri Taehyung girdi. Ayna karşısında duran Jeongguk'u görünce yüzünü kaplayan gülümsemeyi görmek dizlerini titretti Jeongguk'un. Bir insana siyah boğazlı kazak nasıl bu kadar çok yakışabilirdi ki? Hem ayrıca, o kadar sikindirik siktirlik bir durum vardı ki; Taehyung bandana takıyordu. Evet, bildiğiniz sütlü çikolata gibi gözüken dalgalı saçlarını bandanayla süslemişti. Ah Jeongguk, nereden nefes almalıydı?

"Selam, Jeongguk."

"Selam." deyip gülümsedi Jeongguk. Minik gamzeleri belli olurken tavşan dişleri ve kabarmış saçları ile çok sevimli duruyordu. Taehyung yağlanmış olan ellerini yıkarken Jeongguk ise saçlarını düzeltmeye devam etti ama eli titrediği için saçlarını dolaştırmaya başlamıştı.

Eh, başka yerleri titremiyordu en azından.

Taehyung saçını düzeltmeye çalışan Jeongguk'u izlerken içinden 'minik bir tavşan' diye geçirmeden edemedi. O kadar tatlıydı ki, dudaklarını büzüp saçlarını düzeltmek yerine karıştırdığının farkında değil gibiydi. Taehyung ellerini kurulayıp Jeongguk'a yaklaştı ve elini tuttu.

"Düzelttiğin tutamları tekrar bozmaya başladın."

"Farkında değilim."

Taehyung, Jeongguk'un elini çekip uzun dalgaları kendi düzeltmeye başladı. Zarif yüzüklerle kaplı uzun parmaklarıyla dolaşan saçları açmaya çalışırken Jeongguk şimdiden mayışmaya başlamıştı. Birisi saçları oynarken ister istemez uykusu gelirdi. Fakat bu birisi Kim Taehyung olunca kalp krizi geçirmeden nasıl durnası gerekiyordu, Tanrı bilir.

Taehyung elleriyle mis gibi kokan yumuşak tutamları tararken "Sabah mı duş aldın?" diye sordu. Jeongguk gözlerini yarı kapatarak mırıldandı ve başını salladı. Taehyung sessizce kıkırdayıp burnunu yaklaştırdı istemsizce. "Şampuan kokusu her elimi attığımda geliyor."

Öyle güzel dolaşıyordu ki hayran olduğu parmaklar saçında... Jeongguk ısındığını hissetti. Taehyung göründüğü gibi bir adam kesinlikle değildi. Geçmişte edindiği kalp kırıklıklarıyla yaşamaya çalışan bir adamdı ve belli ki bunları unutmaya başlamıştı.

Yani, Jeongguk ve Taehyung öyle sanıyordu.

Taehyung burnuna gelen güzel kokuya dayanamayıp tekrar burnunu Jeongguk'un saçına yaklaştırdı. Saçları çok güzeldi. Uzun olmadan önce daha da kıvırcık olduğunu düşündü Taehyung. Belli ki uzun olunca kıvırcıkları düşmüş yerini minik dalgalara bırakmıştı.

Taehyung düzeltmeyi bitirip bir adım geri çekildi. "Bence eskisinden daha güzel oldu."

Jeongguk gözlerini açıp aynada kendisine baktı. Evet, gerçekten de Taehyung saçlarını düzeltmişti. En azından dolaşmış gibi durmuyordu.