5.

25 2 0
                                    

İstemeyerek de olsa Alice'i orda bırakmak zorundaydık ama onun için tekrar dönecektik sadece önümüzdeki vampir ordusunu yenmemiz gerekiyordu. İçimden kimse Volterie'ye güvenmiyordu fakat başka çaremiz yoktu. Eve dönerken Jasper hem kızgın hemde üzgündü onu anlayabiliyordum özel yeteneği başkalarının duygularını kontrol etmekti ama sıra kendine gelince bunda pek başarılı olamıyordu. Eve geldiğimizde gece vaktiydi ev halkı bizi kapının önünde bekliyordu. Carlisle Alice'i göremeyince birden korkuyla sordu "Alice nerde neden sizinle değil?" Aslında olanı anlamıştı ama inanmak istemiyordu. Olanları başından sonuna kadar anlattık Carlisle'de vampir ordusunu yenip hemen Alice'i onlardan kurtarmak istiyordu çünkü zamanında kendisi de Volterie'nin bir üyesiydi. Carlisle adil biriydi Volterie'nin gelen vampirleri haksız yere dinlemeden öldürmesi ona çok tersti bu yüzden onlardan ayrılmıştı Alice ve Carlisle'nin çok ortak yönü vardı onun durumunu en iyi anlayacak olan da Carlisle'di. Haftalar geçti evde hiç olmadığı kadar sessizlik hakimdi kimse konuşmak istemiyordu. Alice evin neşesiydi adeta sanki bizim bu uzun ömrümüz deki en heyecan dolu olanımızdı. Biz bunları düşünürken etrafta Alice'in kokusu yayılmaya başladı ve ardından Aro, Jane ve diğerleri buraya gelmişlerdi. Evdeki herkes aşağı kapıya inmişti herkes Volterie'ye kızgındı ama bunu şimdilik kimse dile getiremezdi. Herkes salona çıktığında Alice'i görüp dayanamadım koşarak ona sarıldım ve biraz fazla sıkmıştım galiba sonra kollarımı gevşetip yerime geçtim. Aro söze girdi," Vampir ordusunu düzlük bir alana doğru yönlendirdik o yüzden kurdukları planları işe yaramayacak. Bir an önce avlanın kuvvetlenin her ne kadar olsa da savaşmamız gerekebilir." Aro bunları söylerken Jeff köşeden olanı biteni izliyordu bir anda ona karşı bir güvensizlik yaşadım içimde bir şeyler ona inanmamamı istiyordu. Jeff ona baktığımı fark edince tekrardan yanımıza geldi ve bize savaşta yapmamız gereken bazı taktikler verdi. Aradan birkaç gün geçit ve zaman gelmişti artık gelen vampir ordusuyla yüzleşmemiz gerekiyordu. Evden çıktığımızda herkesin göz bebekleri simsiyahtı belli ki hepimizde bir korku vardı. Jacop yanımızda değildi hem Volterie onu istemeyecek hemde arkadan saldırmak için Sam ve diğerleriyle birlikte buluşma noktasının tersinden geliyorlardı böylelikle vampir ordusunu kıstıracaktık. Buluşma noktasına doğru ilerlerken avlandığımız dağlık alana gelmiştik birden Jeff ortalıktan kaybolmuştu bu iyiye işaret değildi kötü bir şeylerin olduğunu hepimiz anlamıştık. Karşımızda birden vampir ordusu belirmişti buluşma noktasına gelmemiştik ve dağlık bölgedeydik etrafımızda sarıldığını görebiliyordum bu sırada hepimiz onları nasıl alt edeceğimizi planlıyorduk. O sırada Jeff bize doğru yaklaşıyordu," Ne kadar da safsınız beni hemen aranıza aldınız bu ben ve intikam bekleyen dostlarım için çok iyi oldu. Sizinle geldiğim her yerden bilgi gönderiyordum kimin ne yaptığını kimin nasıl savaştığını kısacası her şeyinizi biliyoruz artık bize karşı koyamazsınız bizi yenemezsiniz.". Herkes dehşet içinde birbirine bakıyordu ve Renesme'nin etrafında çember olusturuyoru. Vampirler yavaş yavaş bize yaklaşıyorlardı. O sırada Alek ellerinden o siyah dumanını çıkartmaya başlıyordu, Jane bazı vampirlere acı çektiriyordu ama bunlar bir yere kadardı sonuçta sayıca çok üstünlerdi. Jacop ve ailesinden hala bir iz yoktu nedensizce Aro gülüyordu ve bu herkesin sinirini bozuyordu. Sonunda Jacop ve ailesi gelmişti fakat çok fazla kalabalıklardı buna inanamıyorduk Forks'ta bu kadar kurt olamazdı ardından bir vampir sürüsü daha gelen vampirleri Aro toplamıştı buda yüzündeki gülümsemenin sebebini açıklıyordu. Kurtlar ve diğer vampirler James ve Victoria'nın ailelerinin etrafını sarıyordu durumlar tersine dönmüştü bu sefer onlar bize karşı koyma cüretinde bulunamazlardı çünkü aniden yok olacaklardı. Birden saldırmaya başladılar aniden önümüze kurtlardan bir set oluştu gelen saldırıyı püskürtmüştük saldırma sırası bizdeydi ve önümüze gelen herkesi öldürüyorduk artık sadece Jeff James'in ailesi ve Victoria'nın ailesi kalmıştı Aro," Bunları da bize bırakın biz kendi kanunlarımızla cezalarını vermek istiyoruz" dedi. Savaşı kazanmıştık bizden kimsenin kılına zarar gelmemişti bunun için mutluyduk fakat Alice hala Volterielerle birlikteydi ve onlarla gitmesi gerekiyordu ki Aro tekrardan söze girdi," Bize yardım ettiğini için teşekkür ederiz Alice sen olmasaydın bu savaşı kazanamazdık senin geleceği görme yeteneğini sayesinde onları alt ettik şimdi ailene dönebilirsin" bir anda herkes şok olmuştu Volterie'nin böyle bir karar vermesini kimse beklemiyordu herkes şaşkınlıkla donup kalmıştı. Galiba Volterie bu sefer gerçekten bizim yanımızdaydı ve bizden birini söküp almamıştı. İşin tuhaf tarafı Edward düşünceleri görebiliyordu ve bunu nasıl göremedi demek ki Aro'nun birden fazla yeteneği vardı. Savaş sona erdi herkes olması gereken yerdeydi Volterie taşkınlık çıkaran vampirleri öldürmüştü ve bize de yardım etmişti belki de o kadar kötü değillerdi. Alice bizimleydi ailemiz tekrardan bir bütün olmuştu savaş alanını temizledikten sonra herkes eve dönmek için hazırlanıyordu. Eve geldiğimizde Aro bize " Bir dahaki sefere görüşmek üzere Cullun'lar" diyip uzaklaşmışlardı, bizde tekrardan bir bütün olmanın sevinciyle parti vermek için planlar yapıyorduk tabiki bu fikir Alice'den çıkmıştı böyle şeyleri seviyordu ki buda bizim hepimizin mutlu olmasını sağlıyordu. Etraf şimdi çok sakindi hiçbir telaşımız yoktu artık korku içinde de değildik sadece savaşta biraz yorgun düşmüştük biraz dinlenmek için herkes odasına çekilmişti, Edward'ı çok özlemiştim onunla zaman geçirmeyi, artık önümüzde bir sonsuzluk vardı onunla beraber sonsuzluğa gitmek bile keyifliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Alacakaranlık efsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin