Şanlı'ların konağına sabahın ilk ışıkları düşmüştü. Misafirler dışında tüm konak halkı ayaktaydı. Dilruba hanım erkenden kalkmış, gelini ve arkadaşı için koca bir masa donatmıştı. Aslı'yı çok sevmişti. Görgülü,terbiyeli kızdı ve pek de güzeldi. Gelini içine sinmişti. Yarın akşam döneceklerini bildiği için elinden geldiği kadar onları rahat ettirmek istiyordu.
Aslı, Efşan'dan önce uyanmış,hazırlanmıştı. İşi bittikten sonra Efşan'ın odasının yolunu tuttu. İçeri girdiğinde hala uyuyordu. Sessizce yatağına oturdu.
''Efşann...pişttt..hadi uyann...sabah olduu''
Efşan yerinde kıpırdadı. Uykulu bir sesle konuştu
''Ne yaa off''
''Hadi kalk, ayıp olucak insanlara''
Efşan gözlerini ovuşturdu
''Ooo gelin hanım pek şık olmuşsunuzz''
Aslı gülerek cevap verdi
''Ayy teşekkür ederim, hadi hazırlan sen de kahvaltıya bekliyor insanlar''
''Tamam tamam git sen geliyorum ben de''
Aslı arkadaşının yanağına bir öpücük kondurup odadan çıktı.
Efşan elini yüzünü yıkadıktan sonra hafif bir makyaj yapıp,siyah elbisesini giydi. Siyah saçlarını da örüp odadan çıktı.
******************
Kahvaltıdan sonra kızlar Kerem,Dilruba hanım ve Kerem'in amcasının eşi Yasemin hanımla birlikte Adana'yı gezmeye çıktılar.
Dilruba hanım kızları Adana'nın meşhur bir çarşısına getirmişti. Çarşıdaki herkes onları tanıyordu. Dilruba hanım durmadan gelinine ve arkadaşına hediyeler alıyordu. Kızlar yoğun ilgiden biraz bunalmışlardı. Böyle sürüp giden 2 saatlik zaman zarfında Efşan tuvalete gidiyorum bahanesiyle yanlarından ayrılmıştı. Tek başına bir süre boş yolsa yürüdü. Sessizlik ve yalnız kalmak iyi gelmişti. Bir ara o kadar dalmıştı ki birine çarptığını fark bile etmemişti. Kafasında bir acı hissedince oflayarak kafasını tuttu.
''İyi misiniz?''
Kafasına yayılan acı o kadar şiddetliydi ki cevap bile verememişti.
''Hanımefendi?''
Sesin sahibine bakmadan konuştu
''İyiyim tamam, yok bir şey''
Kafasını ovuşturduktan sonra karşısında dikilen adamla göz göze geldi.
Efşan kitlenmişti. Karşısındaki adam o kadar yakışıklıydı ki ne diyeceğini,nasıl davranacağını şaşırmıştı.
Adamın gözleri o kadar yoğun bakıyordu ki Efşan'ın ruhunu delip geçiyordu sanki.
Aynı ses tonuyla konuştu tekrardan
''İyi olduğunuza emin misiniz?''
''Ha evet evet sorun yok, teşekkürler''
Adamın yüzüne sıcak bir tebessüm yayılmıştı. Kimdi bu kadın,buralarda ilk defa görüyordu. Önüne de bakmıyordu. Farklı bir bakış vardı gözlerinde. Çok üzerinde durmadı.
''İyi günler o zaman size''
''Size dee''
Efşan koşarak uzaklaşmak istedi. Yerin dibine girmişti. Öyle bir adamın karşısındaki tavrı... İçinden kendine saydırdı.
Çantasından telefonunu çıkardı ve Aslı'yı aradı. Çok geçmeden tekrardan yanlarına katılmıştı.
*********************
''Savaş Bey''
''Evet?''
''Efendim toplantı iptal oldu,Selim Bey bildirmemi istedi.''
''Tamam Pınar Hanım teşekkürler''
Savaş odasına girdiğinde masasında ufak bir not buldu.
-Akşama geç kalma valide haşlar
-K
Savaş gülerek notu yerine bıraktı. Sandalyesine oturup esnedi. Yoğun bir gün geçirmişti.
Birdenbire çarşıda karşısına çıkan kadın geldi aklında. O an üzerinde durmamıştı ama kim olduğunu merak etmişti. Adana'da tanımadığı insan yoktu. Ya tatile gelmişti ya da bir tanıdığını ziyarete. Güzel kadındı. Beyaz tenli,simsiyah sırma saçlı, sert kaşları vardı. Nasıl da umursamaz duruyordu karşısında. Her şeyden önemlisi nasıl da bakmıştı gözlerinin içine dik dik. Tekrar görür müyüm acaba diye geçirdi içinden.
O sırada telefonu çaldı. Arayanı görünce kafasındaki düşünceler dağılmıştı.
''Buyur kardeşim''
''Oğlum nerdesin sen''
''Şirketteyim paşam,senin yarım bıraktığın işleri hallediyorum''
''Bırak şimdi işi falan valla valide haşlayacak seni, hemen gel buraya''
''Tamam tamam çıkıyorum 5 dakikaya''
''Heh şöyle hadi bekliyoruz''
Telefonu kapatıp arabasının yolunu tuttu.
*********************
''Efşan bu son gecemiz hadi mızmızlanma da üzerini değiştir 10 dakikaya inmemiz gerek.''
''Tamam ya hadi git sen kayınvalideciğine yardım et geliyorum ben de birazdan''
''Tamam ama oyalanmak yok''
''Ayy şiştim, git artıkk''
Aslı gülerek odadan çıktı.
Efşan valizinden bordo renkli omuzları düşük elbisesini çıkartıp giyindi. Yüzüne de o tonlarda hafif bir makyaj yaptı. Bu sefer saçlarını salık bırakmıştı.
Daha fazla oyalanmayıp aşağı indi.Sofra merdivenin sonundaki avluya kurulmuştu. Herkes çoktan sofraya oturmuştu. Efşan merdivenden inerken herkes o tarafa bakmıştı. Yerine geçmeden önce konuştu.
''Herkese iyi akşamlar''
''Buyur kızım'' Dilruba hanım Efşan'ı Aslı'nın yanına oturtturdu.
Efşan yerine oturana kadar masadakilere bakmamıştı. İzlediğini hisettmekten hoşlanmıyordu. Yavaşça yerine oturduktan sonra kafasını kaldırdığı an o delici kahve gözlerle tekrardan buluştu. Donup kalmıştı. Bu adamın burada ne işi vardı?
Ve daha da kötüsü neden Efşan'a gülümseyerek bakıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALDANIŞ
Romanceİki ayrı can dost. İki ayrı yalan. İki ayrı aldanış. Yalanlar üzerine kurulmuş iki ayrı hayatın hikayesi.